Aydınlanmak zorlu bir süreçtir. Cehennemden yürüyüp çıkmak gibidir. Sonucunda da süper güçlere kavuşmak, süper ilahlar olmak yoktur. Kendiniz hakkında besleyip büyüttüğünüz, kendinizle ilgili dünyevi herşeyden sıyrılıp çıkmaktır. Parkta bir gezinti yapmıyorsunuz. Kendi karanlıklarınızla, kendi gölgelerinizdeki yanlış fikirlerinizle, yanlış inançlarınızla yüzleşip onları geride bırakmanız demektir. Tekrar bütün olabilmek için, bütünlük içinde yaşayabilmek için bu gereklidir.
Bizler yaşarken bir çok sahte nosyonla, kavramlarla, düşünce ve inançlarla yükleniriz. Maskeler oluşturur ve vechelere inanırız. Tamamen aldatma ve göz yanılmadan başka bir şey olmayan şeylerle kendimizi kandırırız. Kendimize yalan söyleriz. Kendimizi her an aldatırız. Kavramsal bir ahensizlik döngüsü içinde yaşarız. Bu şekilde en tuhaf meseleleri zihnimizde meşrulaştırız. Gerçeğe uyanmak için tüm yalanları kaldırıp atmalıyız. Ancak biz tüm bu yalanları yaşamaya devam ederken aynı zamanda da aydınlanmak istiyoruz. Bu mümkün değil. Çesitli hocalara, gurulara ya da süslü organizasyonlara gidebilirsiniz. Çakraları açmak, yaşam şeklini değiştirmek, yapmaktan mutlu olacağınız şeyleri yapmak vs. size tavsiye edilebilir. Iyi güzel ama bunlarla yaşamın gerçeğine uyanılmaz. Hatta egonuzu daha da parlatırsınız. Kendinizi bir matriks içine tekrar geri sokarsınız. Altın bir kafese de sokabilirsiniz kendinizi ama bu da bir köleliktir. Sürü psikolojisi ile hareket eden herkesin yolu budur. Burada önemli olan bu sürü psikolojisinden kurtulup tek başınalığın uyanmak için tek ortam olduğunu kavramaktır. Bu yok bireysel bir yoldur. Herkes bu sınavda tek başınadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder