Yeşua (İsa) Mesih günahsızdı. O'nun yaşamı o kadar temizdi ki, düşmanlarına şu ifade ile meydan okuyabildi: “Hanginiz bana günahlı olduğumu kanıtlayabilir? Gerçeği söylüyorsam, niçin bana iman etmiyorsunuz?” ( Yuhanna 8:46 ). Bu sorusuna aldığı tek cevap sessizlikti; soruyu yönelttiği kişiler ise O'nu öldürmek isteyenlerdi.
Bugün dahi Amerika'nın sözde liberal eyaletlerinde insanlar Tanrı'yı terk ettiklerini ve şeytana taptıklarını sokaklarda taşıdıkları pankartlara bile yazıyorlar. Hatta Yeşua ikinci defa dünyaya gelirse Onu tekrar öldüreceklerini beyan ediyorlar. Lusiferi (şeytan) ışığın prensi olarak görüyorlar. Orta Doğu'da ve Uzak Asya'da din ya da kominizm adına tecavüzler ve yağma meşrulaştırılıyor. Avrupa'da insanların çoğu ateist. Reşit olmayan çocuklara zarar veriliyor ki bu en büyük sapmalardan (günahlardan) biridir ve affı yoktur. Bir tarafta petrol için çocuklar dahil halklar topluca öldürülüyor, diğer tarafta insanlar dağ misali binalar yapmakta yarışıyorlar... Evet içler acısı insanlık şu anda bu durumda.
Tanrı bu gezegeni (dünyayı) çoktan terketti. İlahi alemin kapıları bu dünyaya kapandı. Şu an dünyaya ilahi alemden hiçbir enerji yollanmıyor. Bu nesil yok oluşu hak etti ve doğa toplam dünya nüfüsunun %96 sını yok edecek. Yüksek yerlerde kendi kendilerine yeterli %4 bir oranda ilkel düzeydeki şartlarla yaşayabilecek insan gurupları kalacak. Dünya insanlığının bu durumumun sebebi yine insanın kendisidir. Kendi açgözlülüğü ve yine kendi kötülüğüdür. Son kilitte geçen hafta içinde kilitlendi. Bu insan neslinin kirli gri renkteki mezar taşında 2040 yazdığını gördüm. Gösterildi.
Artık söz bitti.
Alpaslan Kuzucan