Araştırmacılar insanların küresel ısınma ve iklim değişiğine ne tepki vereceklerini az çok öngörebilmektedirler. Dünya ısındıkça toprak verimsizleşecek ve insanlar daha az üretken ama daha saldırgan olacaklar. Yükselen denizler kitlesel göçlere zorlayacak insanları. Kötüleyen kuraklıklar ürünlerin verimini düşürecek. Ekonomiler çökecek bu da savaşları körükleyecek. Hatta milliyetçi akımlar körüklenecek ve otoriter yönetimler baş gösterecek. Demokrasi ne demek unutulacak. İnsan hakları nedir hatıralarda kalacak.
Esasta ise bu dünyaya çok güzel bir şeyleri başarmak için gelmiştik. Bu güzel şeylerin ne olduğunu önce bulup ve sonra tüm kalbinizle bunları yapmaya koyulmalıydık. Bunları birbiri ardına gerçekleştirdikçe insanlar gelişerek daha yüksek bilinçlere sahip daha iyi insanlar olacaktı. Bunu başarmak için en büyük faktör ise zihinsel netliktir. Ne olduğumuzu ve neye inandığımızı bilmemiz gerekir. Zihnimizde bu berraklığı sağlamak zorundayız. Gelişigüzel düşüncelerden kurtulup ve elinizden gelenin en iyisini yapabilmeliydik. Fazla büyük beklentiler içinde spekülatif konuşmalar yapmaktan ve tahrip etmekten başka bir şey yapmadık.
Bu arada birine aşık olacaksanız sadece aşık olmak için bir bedene ya da bir yüze aşık olmayın. Sizi isteyen, sizi bekleyen birine aşık olun. Sizi anlayan, öfkeli anlarınızda bile size yardım eden, kavga etseniz dahi sizinle yine konuşan birine aşık olun. Sizi özleyen, sizinle birlikte olmak isteyen ve sizinle birlikteyken aklı başka yerde olmayan birine aşık olun. O zaman umutlarınız ve emekleriniz boşa gitmez. Hayal kırıklıkları yaşamazsınız. İnsan çift olarak yaratılmıştır. Kadın ve erkek birbirini tamamlar ve bu iki cins birbirine tam destek vermezse aile birliği de bozulur ki bu olmadan da toplumların çökmesi kaçınılmazdır. Huzurlu insanlar olamayız.
Zor günler kapıda. Her giden gün geleni aratacak. Bu durumu biz insanlar yarattık. Böyle olması gerekmiyordu. Kader falan değil. Ektiğimizi biçiyoruz. Hurafeperest insanlar, açgözlü şehvetperestler ve onların özentileri bu günleri çabuklaştırdı. Hasetlikleri, fesatlıkları onların en düşük hasletlerinin tezahür etmesine neden oldu. Kibirleri ise hatalarından geri dönüp kendilerini düzeltmelerini engelledi. Onlara özenenlerde kötülerin ekmeklerine yağ sürdü. Sonuç budur. Pandemi üçüncü dünya savaşını biraz erteledi ama tamamen engelleyemedi. Her an ve burnumuzun dibinde patlayabilir.
Daha iyi hissedeceğiniz günler gelecektir. Ölmek isteyeceğiniz günlerde. Bunun büyülü bir reçetesi yoktur. Elinizden geleni yapın sonra bunlarında geçeceğini bilin. Sonuçta bir şekilde yeniden nefes alacağınız günler gelecektir. Ruhunuzu kötülüklerle öldürmediyseniz tabi.
Evet üzgünüm. İnanın içim kan ağlıyor. İyi bir şeyler yazmayı tercih ederdim şüphesiz ama benim gayem masal anlatmak değil...
Alpaslan Kuzucan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder