"İnsanları kutsayan da; kutsanan insanlarda, aynı aileden olur. Bu nedenle Yeşua Tanrı tarafından kutsanan tüm ruhlara kardeşim demekte bir sakınca görmemiştir."
Duygular metaryalist felsefenin öne sürdüğü gibi beynin bir ürünü değildir. Duygu bilincin bir ürünüdür. Bilincin özel bir bölümünden çıkar. Sevgi de bu anlamda bilincin bir ürünüdür. Neftet de bilincin daha doğrusu bilinç eksikliğinin bir ürünüdür. Sevgi Tanrı bilincinin bir ürünüdür ve nefret ise Tanrısal bilinçten ayrılmış olmanın bir göstergesidir. Ölüm ötesinde beş duyu yoktur. Orada duygular hakimdir. Orada yaşamınızı sahip olduğunuz, bilincinize hakim olan duygular şekillendirir. Bu da gösteriyor ki cennet ya da cehennem diye tasvir edilen olgular bir haleti ruhiyeden ibarettir. Dünyadaki gibi beş duyu ile mekan içinde hissedilen maddi oluşumlar değildir.
İnsan beyni farklı durumlara karşı duygusal tepkilerini bioelektrik faiyetlerini uyarlayarak verir. Bilinç beden ile beyin vasıtasıyla etkileşime geçer. Mesela bazı duygular tansiyonunuzun yükselmesi ile sonuçlanır. Çehrenizi değiştirir ve tüm bunlar bilincinizin içinde bulunduğu durumun beyin vasıtasıyla bedene aktarılmasındandır.
Beyin ruh ile beden arasındaki irtibatı sağlayan bir aktarım organıdır. Bilinç ruhtandır. Duygularımızı yaratan bölüm ise her ne kadar maddeciler aksini savunsa da bilincimizdir. Beyindeki bioelektrik faaliyeler bilinçten gelen duygulara göre değişerek farklı beden hareketlerini ve yüz ifadelerini ortaya koyar. Bu da bilincin bedenle beyin vasıtasıyla iletişime geçtiğinin göstergesidir. Beyin her ne kadar tüm bedenin hareketlerini de organize ediyor olsa da ruha ait bir organdır. Bu nedenle tıp ilmi beyine nüfuz edememektedir. Edemeyecektirde.
Yeşua
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder