Translate

22 Temmuz 2021 Perşembe

HER İNSAN KENDİNE HASTIR

İnsanlar Tanrının hayatlarını kolaylaştırmasını ister ancak Tanrı herkesin yaşamını kişiye özgün, kendine has yapmak ister. Burada yanlış anlamalar doğmaktadır. İnsanın yaptığı şey kendine has olmazsa insan bunun çok önemli olduğunu hissedemez. Bu da kendi değerini anlamasına yardımcı olmayacaktır. Güveni sarsılacak ve diğerleri ile ilişkileri de bozulacaktır. Hatta kendi bedenine dahi gereken özeni göstermeyecektir. Aklına değer vermeyecektir. Kendi yapamayacağı şeyleri de başkalarının yapmalarını bekler olacaktır. Bu da bağnazlığı, dogmaları ve kör inancı getirecektir. Bu durumda kişinin kendisine verdiği değer kalmaz adeta bir koyun haline gelir. Saldırganlaşır çünkü kendine güveni yoktur. Saygısızlaşır çünkü kendisine saygısı yoktur. Kendi hayatının bir değeri kalmamıştır bu nedenle onun için başka hayatlarda değersizdir artık. Can almak onun için kolaydır.

Tanrı bunu istememektedir. Tanrı herkesin kendine has özellikleri ile yapabileceğini yaparak kendilerini değerli hissetmesini istemektedir. Bu şekilde ancak anlar insan ve hürafeye gitmez. İnsanlar tecrübe sahibi olmadığı konularda anlamakta zorlanacakları için hurafeye kayarlar. Bu nedenle insana önce neyi bilmediği öğretilmelidir ki buradan başlayarak insan bilgisini geliştirsin. Kimse kimsenin yerine, başkasının işini yapamaz. Bir takım duaların ya da ibadetlerin anlamadan tekrarını yapmakla insanın mutlu olacağını telkin etmek yanlıştır. Bu yol hiçbir gerçeğe götürmez.

İnsanın değerli bir varlık olduğu şüphesiz doğrudur ancak insan kendi değerini idrak etmek için bilgiye muhtaçtır. Kendi sahip olduğu yetenekleriyle anlayabileceği bilgiye. İnsanlar kesinlikle bir takım yalan vaatlerle anlamadıkları kör beklentilere sokulmamalıdır. Bu Tanrıya karşı gelmektir. Kendi şahsi menfaatleri doğrultusunda insanları din, ideoloji ya da başka bir ad altında güdenler kötü niyetli ve Tanrıdan yüz çevirmiş ruhlardır. Bunların inançları yoktur sadece bu işin ticaretini ve siyasetini yapıyorlardır.

İnsan önce kendi içinde ne olduğunu öğrenmelidir. Bilgiye ulaşmak dağa tırmanmak gibidir. Ama tırmanınca orada dinlenebileceğiniz düzlükler sizi bekler. İsterseniz orada uzanıp bir kaç bin yıl uyuyun. Ama sonuçta ilerlemek zorundasınız. Orada kalamazsınız. Bir sonraki adımı atmak zorundasınız. Diğer insanların başka şeyler yapıyor olmasına aldırmadan. Siz ilerledikçe anlayışta gelecektir. Kendi içinize döndükçe ve zihninizi sakinleştirdikçe anlayışlarınız genişleyecektir. Kendi değerinizi anlayacak ve aslında görünüşte zorluk gibi dursalarda yüzleştiklerinizin kendi iyiliğinize olduklarını görmeye başlayacaksınız. Çünkü insan hayatı çok daha büyük değerler için var edilmiştir. İlerlemeyi ana hedefiniz olarak görmedikçe yüzleşmeleriniz  size zorluklar olarak görünmeye devam edecektir. 

Alpaslan Kuzucan 

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...