Fiziksel derilerinizin altında sizler ölümsüz bilinçlersiniz. Işıklı enerjiden yapılmış bilinçlersiniz ki bu ışık bölünmez tek bir ışıktır.
Dünya üzerinde bedenli olarak yaşarken olaylar yolunda gitmiyorsa bunun sebebi vardır. Buna nelerin sebep olduğu hakkındaki fikirlerinize bakmaksızın ruhunuz sizi uyandırmaya çalışmaktadır. Sizi körelmiş ve sahte dünyasal kimliğinizin ötesine taşımaya çalışmaktadır. Yaşamınızla ilgili bazı gerçekleri öğrenmeye zorlamaktadır. Ruhunuz bir yalanı, sahte bir zannı ortaya çıkarmaya çalışmaktadır.
Şimdi, şu anda seçim yapmak durumundasınız. Sizin sonsuz yaşamınız reenkarnasyon değildir. Mahşere kadar kabirde uyumak hiç değildir. Sürekli bedenlenmek veya mahşer bunlar yanlış inanışlardır. Sonsuzluk yeniden dünyada doğma zincirini kırmakla olur. Kalplerinizi saflaştırarak ve bilincinizi en yüksek titreşim olan kozmik sevgiye ( içinde hiç bir korku kırıntısı olmayan Tanrı sevgisine) ulaştırarak olur. Dünyayı seçerseniz bedenlenme haklarınızın bitiminde bilinciniz silinir ve toprağın karanlığına karışırsınız. Tanrıyı seçerseniz Onun ışıklı gücüne karışırsınız. Burada çoğunuzun inandığı tek ama insan gibi kızıp yakan ya da sevinince mükafatlar dağıtan uydurulmuş sahte bir ilahın sizi sadece karanlığa götüreceğini bilin. Tanrı sevgidir ve ışıktır. Siz hala mevkiye ve mülke gereğinden fazla bağlıysanız, bunları sağlamak için her türlü yalanı, iftirayı hatta çalmayı, öldürmeyi kendinize mübah görüyorsanız ve hatta ölüm ötesinde dahi mal mülk, huri gılman sahibi olmayı düşlüyorsanız, ibadetlerinizi gösteriş içinde ve bu menfaatler beklentisi doğrultusunda icra ediyorsanız varacağınız yer maalesef toprağın karanlık bağrıdır. Yaşadığımız dünyada fazla mal, mülk ve politik mevki sahiplerinin çoğu da bu karanlık hedefe koşmaktadırlar. Ne yazıktır sahte dünyevi kimlikleri onları "Tanrı dilediği kulunu zengin eder" gibi bir yanılgı içinde tutmaktadır. Tanrı sevgisinden zaten doğayı alabildiğince muhteşem zenginlikte yaratmıştır ama gereğinden fazlasını toplamak, açgözlülükle tahrip etmek ve haram helal terazisini çarpıtmak insanı ölüme götürür. Gerçek ölüme. Birden bire servet sahibi olan mevki sahipleri bunları iyi düşünsün....
Yeşua diyor ki: "Aşırı zenginlerin sonsuz yaşama geçmesi devenin iğne deliğinden geçmesinden daha zordur."
Dünya üzerinde bedenli olarak yaşarken olaylar yolunda gitmiyorsa bunun sebebi vardır. Buna nelerin sebep olduğu hakkındaki fikirlerinize bakmaksızın ruhunuz sizi uyandırmaya çalışmaktadır. Sizi körelmiş ve sahte dünyasal kimliğinizin ötesine taşımaya çalışmaktadır. Yaşamınızla ilgili bazı gerçekleri öğrenmeye zorlamaktadır. Ruhunuz bir yalanı, sahte bir zannı ortaya çıkarmaya çalışmaktadır.
Şimdi, şu anda seçim yapmak durumundasınız. Sizin sonsuz yaşamınız reenkarnasyon değildir. Mahşere kadar kabirde uyumak hiç değildir. Sürekli bedenlenmek veya mahşer bunlar yanlış inanışlardır. Sonsuzluk yeniden dünyada doğma zincirini kırmakla olur. Kalplerinizi saflaştırarak ve bilincinizi en yüksek titreşim olan kozmik sevgiye ( içinde hiç bir korku kırıntısı olmayan Tanrı sevgisine) ulaştırarak olur. Dünyayı seçerseniz bedenlenme haklarınızın bitiminde bilinciniz silinir ve toprağın karanlığına karışırsınız. Tanrıyı seçerseniz Onun ışıklı gücüne karışırsınız. Burada çoğunuzun inandığı tek ama insan gibi kızıp yakan ya da sevinince mükafatlar dağıtan uydurulmuş sahte bir ilahın sizi sadece karanlığa götüreceğini bilin. Tanrı sevgidir ve ışıktır. Siz hala mevkiye ve mülke gereğinden fazla bağlıysanız, bunları sağlamak için her türlü yalanı, iftirayı hatta çalmayı, öldürmeyi kendinize mübah görüyorsanız ve hatta ölüm ötesinde dahi mal mülk, huri gılman sahibi olmayı düşlüyorsanız, ibadetlerinizi gösteriş içinde ve bu menfaatler beklentisi doğrultusunda icra ediyorsanız varacağınız yer maalesef toprağın karanlık bağrıdır. Yaşadığımız dünyada fazla mal, mülk ve politik mevki sahiplerinin çoğu da bu karanlık hedefe koşmaktadırlar. Ne yazıktır sahte dünyevi kimlikleri onları "Tanrı dilediği kulunu zengin eder" gibi bir yanılgı içinde tutmaktadır. Tanrı sevgisinden zaten doğayı alabildiğince muhteşem zenginlikte yaratmıştır ama gereğinden fazlasını toplamak, açgözlülükle tahrip etmek ve haram helal terazisini çarpıtmak insanı ölüme götürür. Gerçek ölüme. Birden bire servet sahibi olan mevki sahipleri bunları iyi düşünsün....
Yeşua diyor ki: "Aşırı zenginlerin sonsuz yaşama geçmesi devenin iğne deliğinden geçmesinden daha zordur."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder