Din, felsefe, yoga ve metafizik bu dört ana ekol zamanla çağ dışı ve fosilleşmiş bir duruma gelmişlerdir. Adeta işlevsiz, ölü mistik okullar olmuşlardır. Bunlar zamanında kurucularının dinamik ve yaşayan akil ve içgüdüleri ile başarılan akımlar iken kurucularının dünyadan gitmesi ile yapılan bu ileri hamleler onları takip eden ateşli müritlerinin eliyle ve genellikle gelişigüzel olarak yazıya dökülmüştür.
Güç mücadeleleri, sosyal ve politik yapılar bu öğretileri kurucularının oluşturduğu orijinal temellerinden uzaklaştırmıştır. Çevrelerinde aç insanların dolaştığı ve yapılması köle gibi ölümüne çalıştırılan insanlar tarafından gerçekleştirilen görkemli mabetler, kliseler yapılmış, muhteşem inziva yerleri aşramlar ve sinagoglar inşa edilmiştir. İnsanı ihya etmek yerine tam aksine tiranlığa ve nefsaniyete yönelinmiştir. Kurdukları nefsani, baskı ve sömürü düzenlerinin devamını sağlamak içinde kutsal yazılar ve kutsal kitaplar türetilmiştir. Bilinçli bir insan bu kitap ve yazıların kutsallığının okunana kadar olduğunu görecektir. Ne yazık ki çoğumuz bilinçli olamıyoruz. İşin daha acı tarafı ise bunların hiçbirinin orijinal kurucularının niyet etmedikleri şeyler olmasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder