AÇIKLAMA

Bu blogda verilen bilgiler lusid rüya safhasında iken Yeşua'nın bana bildirdikleridir. Bir kısım yazı ise benim çeşitli araştırma ve okumalarımdan edindiğim bilgilerden yine kardeşim Yeşua'nın onayladığı bilgilerdir. Bazı ilahi gerçekler elbette bu dünya yaşamında sahip olduğumuz kısıtlı zihinsel yeteneklerimizin kavrayabileceği şekilde çok basit olarak sunulmuş bilgilerdir. Ruhsal alem esas yaşamdır ve biz genelde bu dünya yaşamını esas sayarız ancak gerçekte bu dünya yaşamı uykudur ve bizler ölünce uyanırız. Önemli olan ölmeden uyana bilmektir. Bazılarımız maalesef öldükten sonrada uyanamaz…

Benim telepatik irtibatlarla ulaştığım bilgilerin şizofreni tezahürü olduğunu söylüyorsunuz hatta Tanrıya inanmanın mantıksız olduğunu iddia ediyorsunuz.

Bir kere ben garip görüntüler görmüyorum. Şimdiye kadar kimseyi de olduğunun dışında canavar filan olarak da görmedim aksine bazı sözde bilim adamı geçinenlerin de ne kadar bağnaz ve kendi dogmalarını türetmiş sabit fikirli insanlar olduklarını gözledim.

Tanrıya inanmak mantıksız mı?

Mantık Tanrıyı açıklayamaz zaten. Bilim ise bizde yok. Bilim adamlarımız yok. Maalesef. Gerçek bilim adamları hep bu ülkeden sürülüyor çünkü bilim nedir ve ne içindir kavrayan yok.

Tanrıyı esasen birçok dahi bilim insanı, aydın kabul ediyor ama neden çevresindeki budala insanlarla nafile zaman harcasınlar?

Şunu vurgulamak istiyorum; ilkel zamanlarda Tanrı sözü diye yazılmış bir takım kitaplardaki ilkel insan zihninin ürünü bir ilah tanrıyı ret etmekle gerçek olanı tanıyamamak hatta hissetmemek bir başka dogmadır.


Allah'a emanet olun.

Alpaslan Kuzucan, Yeşua'nın kardeşi.