ATAMIZA TEŞEKKÜR

Orta çağda insanların en büyük eğlencesi idam edilenleri seyretmekmiş. Festival havasında meydanda toplanılır ve eğlenceli bir şekilde adam asma/kesme yada cadı yakma işlemleri seyredilirmiş. Bu o çağda toplu kedi yakmaktan da önde gelen bir sosyal toplanma ve seyir faaliyeti bir eğlence imiş. Insanlar ve dışkıları iç içe yaşarken ve akan suyun olmadığı mekanlarda cüzzam gibi hastalıklar ortalığı kasıp kavururken, ve elbette o ortamdakı pislik içindeki kadınlar ıçın, bu derece süslü ve ayartıcı değillerken bile, ilkel erkeklerin kadın hastalığı birçok kavganın, cinayetin ve savaşın temeli imiş. Şimdi bu insanların bilinç seviyelerine paralel olarak oluşturulan dinler nasıl olurda teknoloji ve bilimde patlama yaşadığımız bizim çağımıza huzur, iyilik ve düzen getirebilir. Bir kere insanın gözüyle görmediği birşeyi gözüyle görmüş gibi anlatması, başkalarına empoze etmesi yalan söylemektir. Hele Türkiyede ki hoca takımının bilmedikleri görmedikleri konularda bilir, görür gibi söyledikleri yalanlar delilik boyutunda bir sahtekarlığın, iğrençliğin göstergeleridir. Cehalet ve yalancılıkta ısrar herhalde bizi bir yere götürmez. Götürmedi. Götürmesine zaten imkan da yoktu. Beğenmediğimiz batı medeniyeti olmasa, evrensel insan hakları beyannamesi yazılmamış olsaydı bizler hala bu sapık yobaz pisliklerin ütopik hegemonyasının altında bok içinde yüzen sığırlar gibi gezerdik. Hiçbir katkımız olmadığı halde beleşten faydalandığımız batı medeniyetinin nimetlerine şükredelim ve tabi Atatürk e...