Diğer insanları kendi inançlarını doğru olarak kabule zorlamak, onları da kendi inançlarının tek doğru olduğuna kabule zorlamak Kutsal Yasaya aykırıdır. İnsanın tek rehberi kendi içindeki Öz’dür. Bu Öz gerçeğin ruhu, gerçeğin ta kendisidir.
Hiç kimse başkasına ne yapacağını dikte etme hakkına sahip değildir. Bizler yalın gerçekleri insanların alıp alamayacağına bakmaksızın dosdoğru veriyoruz. Kabul ederler ya da ret ederler bu onların özgür seçimleridir. Müdahale etmeyiz. Sorumluluk onlardadır. Kişinin ruhu bunları duyuyor ama egosu bunları ret ediyorsa bu o kişinin özgür seçimleriyle çözümlemesi gereken bir durumdur.
İnsanoğlunun görünmez düşmanları onların öğrenip değişmelerini engelleyenlerdir. Açık fikirli rasyonel insanlara ihtiyaç vardır. Devamı, ahlak kuralları açısından ele alındığında, insanlar kendilerine ve her şeyin ötesinde yaşama karşı saygılı olmaları gerektiğinin farkına vardıklarında gelecektir.
Eğer insanların gerçeklere ulaşmasını engellerseniz bu yaşama karşı işlenen en büyük suçtur. Bu durumda insanlar konunun esasını kaybeder. Bu durumda dünyasal zevk ve tutkulara yönelme artar. Gerçeğe değil de zevklere daha çok önem verilmeye başlanılır. İşte günahlar böyle başlar. Günaha götüren tek yol budur.
Dünya yaşamı ile ruhsal yaşam arasındaki fark dünyanın bir erime kazanı oluşudur. Burada günahkarla aziz kapı komşusu olabilir. Genellikle de aynı aileler içerisinde bu durum oluşmaktadır. İyi ile kötüler bir arada olarak karışık bir vaziyette aynı ortamları, aynı aile ortamlarını, aynı ırk ve inanç ortamlarını paylaşmaktadırlar. Bu durum Dünya derslerinin bir parçasıdır çünkü Dünya öğrenmek için çok önemli bir sınıftır.
Ruhsal dünyada farklı tekâmül seviyesindeki ruhları böyle karışık bir vaziyette tutacak sabitleyici bir güç yoktur. Ölüm hadisesi ile Dünya ile bağını koparan ruh ait olduğu bilinç seviyesi ne ise oraya döner ve sadece kendi seviyesindekilerle bir arada olur. Bu ruhsal bir kanundur ve bu kanunu hiçbir şey engelleyemez. Dünyasal yaşamındaki koşullar ne kadar zorlu olursa olsun, ne kadar dehşet verici olursa olsun bir ruh eğer başarmışsa, ruhsal gelişimi maddi durumların üzerine yükselmişse onun kendi ait olduğu platforma yükselmesini hiçbir şey engelleyemez. Kendi gayretleri ile geliştirdiği bilincinin seviyesine çıkmasını hiç kimse durduramaz. Kötülüğe ve büyük günahlara sapmışları ise yalnızlık, acı ve yok edilme beklemektedir.
İçinde bulunduğumuz zaman sondur. Bu insan nesli için süre bitmiştir. Yeşua Mesih'in görevi değişmiştir. Artık onun görevi de sevgi değildir. Bu nedenle insanlar artık ruhsal alemden sevgi beklemesin. Ruhsal alem son defa açılmış ve maalesef kapanmıştır. Tüm yeryüzünde taş üstünde taş kalmayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder