Translate

8 Temmuz 2020 Çarşamba

YEŞUA VE TİRANLAR

Yeşua sevgiye yaklaştırmaya çalışıyordu insanları çünkü sevgi insanları bütünleştirecek tek güçtür ancak bu tiranların işine gelmedi. Onlar adalet değil üstünlük istiyorlardı. Yeşua savaşçı değildi. Kılıçla hükmetmeye karşıydı. Yeşua zorbalığa karşıydı çünkü o sevginin ancak özgürlük ortamında yeşereceğini biliyordu. Korkuyla, baskıyla insanlar sevgiyi değil riyakarlığı öğrenirdi ancak. 

Yeşua'nın sevgi ve birlik anlayışı tiranlığa engeldi. O insanların özgür iradeleriyle bunu idrak etmesi dışında bir yol olmadığını biliyordu. Tanrı insanlara özgür irade vermişti ve insanların Kendisine sadece kendi özgür iradeleriyle dönmesini istiyordu. Zorlama istemiyordu.

Diktatörlük ve baskı cehalet gerektirir, toplumlar bazında cehalet ne kadar yaygın ise onları kütleler halinde gütmek o ölçüde kolay olur.

İnsanları baskı altına almak, onlara zulmetmek politika, sanat, bilim, din, sosyal eylemler ya da isyan ve terörizmle yapılmaya çalışılır ve her kim ki bu kötülüğü kırmaya çalışıyorsa o kurtarıcıdır. Burada niyet önemlidir araçlar değil.

Tiranlar da esasen Tanrı hakkında aralarında birbirleriyle konuşurlar. Tanrının, varlığın birliğinin bir idraki, bir kavrayışı olduğuna dair şiirsel sözler mırıldanırlar ama niyetleri sadece sömürmektir. Sevgi ortamında yapamayacakları bu zalimlikleri kibirli karanlık ruhlarını tatmin için yapmaya devam etmek üzere kendilerini ilahlaştırmak, yeryüzünde ilahlar olmaktan başka bir niyetleri yoktur. Ruhları karanlıktır ve kötü işleri aydınlıkta görüleceğinden eski günlerde olduğu gibi aynen bugünde hala karanlıkta kalmaya devam ediyorlar. Onlar insana korku duygusunu aşılarlar. Korku duygusu içindeki  insanlar kişisel güç pesinde koşarlar. Bu şekilde kendilerini koruyabileceklerini ve itibar sahibi olabileceklerine inanırlar. Onlar insana kulluk duygusunu aşılarlar. Bu şekilde kalabalıkları aciz kılıp gütmeyi isterler. Onların kalplerinde sevgiden ve kardeşlikten eser yoktur. Tek düşünceleri insanları kendi kişisel amaçları, ihtirasları doğrultusunda sömürmektir. İnandırabileceklerini hissetseler kendilerinin Tanrı olduğunu ilan edebilecek kadar inançsızdırlar. Ağızları Tanrının adını kötülüklerine alet etmekten başka bir işe yaramaz. Onlar dünyaya, paraya, mala mülke ve tene taparlar.

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...