Translate

5 Aralık 2020 Cumartesi

HAYAL KIRIKLIĞI

Mesih Bilinci...

2000 yıl önce Kutsal bir ruh aramızda bedenlendi ve şöyle seslendi dünyaya: "Geldim ki sizler ruhsal yaşama kavuşasınız ve burada da daha bolluk içinde yaşayabilesiniz"...

Ancak gerçek şu ki bu planetin insanları ilahi alemde tam bir hayal kırıklığı yarattı ve bu planetin üzerinde fiziksel olarak canlı olmalarına karşın ruhsal anlamda bir yaşam kurulamadı. Ruhsal yaşam ne olduğunuzu bilmek ve bunu kabul etmektir. Yani Tanrı'nın varlığının bir uzantısı olduğunuzu, O'nun bir askeri olduğunuzu fark etmenizdir. 

Ruhsal yaşama tek bir şekilde ulaşabilirsiniz. Bilinçlerinizi yükselterek. Bunun için ruhlarınızın saf olması gerekir ve bu saflıkta kalplerinizin ve ellerinizin kötülüğe bulaşmamasıyla sağlanır.

Egonun (benlik-nefs) üzerinizdeki temel etkisi sizi gerçeklere karşı körleştirmesidir; yaşam hakkında size tamamen bozulmuş bir algı vermesidir. Bu ölümlü bedene bir kez girdiğinizde ayrılık dünyasına da adım atmış olursunuz. Bu dünyada siz uykudasınız ve rüya görüyorsunuz. Aslında bu durumunuz ölüm bilincidir çünkü bu durumda ve bu anda siz kendinizi sadece bu bedenden ve bu duygulardan ibaret sayıyorsunuz.  Bir kere bu duruma girince dışarıdan bir yardım almadan bu rüyanın dışına çıkamazsınız çünkü ego sizi egonun dışına çıkaramaz. Benlik sizi benliğinizin körlüğünün ötesine götüremez. Bu ölüm bilinciyle bakarken ruhsal yaşamı hissedemezsiniz.

Bu durumdan kurtulmanız için size Varlık'tan ayrılık duygusunu veren, benliğinizden çıkmanıza etki edecek dış yardımlar gereklidir. Bunlar sizin adınıza adımlar atacak kurtarıcı bir dini yapı ya da azizler topluluğu değildir. Bu, sizlerin her birinizin kendi çabaları ve o yönde gösterecekleri iradeleri ile sahip olacakları Mesih Bilincidir. Dış yardım sizler, her biriniz kendi başınıza bu yönde samimi bir şekilde karar alıp o yolda yürümeye azmettiğinizde gelir.

Dış yardımlar, herhangi birinden  çevrenizden, ailenizden  kitaplardan ya da medyadan da olabilir, sadece bir hatırlatıcıdır. Bazı rüyalarınız da mesaj niteliğinde olabilir. Hatırlatıcılar sanki sessiz bir sestir. Bir rehberliktir. Yol ayrımına gelenlere zorlamadan,  bağırmadan tevazu ile, sevgi ile yapılan bir yol gösteriştir ama seçim yine sizindir. Kimse sizin yerinize karar veremez ve vermez. Ruhsal yol gösterimde zorlama katiyen olmaz çünkü burada sınavdasınız ve özgür irade size Tanrı tarafından bunun için verilmiştir. 

Din adı altında olsun yada ruhsal yol gösterimleri adı altında olsun rehberliğe zorbalığı, tehdidi, korkutmayı ya da bir takım bedensel armağanların vaadini katmak tamamen nefsaniyete (bencilliğe) sapmaktır; Tanrı'ya karşı gelmek , O'nun iradesine uymamaktır.

Yeşua 2000 yıl önce dünyaya bu sebeple gelmiştir. Ondan evvelki tüm rehberlerde az ya da çok nefsani sapmalar görüldü. Zorlamalar görülmüştür. O ise bir Kutsal Ruhtu. Ondan sonra gelen de nefsaniyete sapmıştır ve kendi adını ön plana çıkarmaya çalışmıştır. 

Yeşua, Mesih Bilincine sahip bir varlıktı ve kimseyi zorlamadı kimseyi korkutmadı. Kendi adı bilinsin dahi istemedi. Sadece  - sevin -  dedi. Kendi yaşamıyla insanlara örnek oldu. Nefsaniyete hiç sapmadı. Bir din kurmadı. Bağlayıcı, zorlayıcı bir takım kurallar getirmedi. Bizlere ruhsal yaşamın nasıl olması gerektiğini kendisi aramızda bizzat yaşayarak, kendi yaşamıyla bizlere örnek olarak gösterdi. 

Tüm insanlaraydı bu sesleniş ve samimi bir şekilde ruhsal yolda ilerlemek için yardım isteyen herkeseydi. Şu anda ise, 2019 yılı itibariyle, bu ruhsal yardım kapısı kapanmış durumdadır. Tanrı bu gezegeni terk etmiştir. Rahmetini kesmiştir ve insanların bir kısmının hala mucizevi bir kurtarıcı beklemeleri tam bir ruhsal körlüktür. İnsanların aynı hataları tekrar etmekte israr ederken Tanrı'dan bağışlanma, bir nevi kurtarılma dilemesi tam bir budalalıktır.

Kurtarılmak için bireyler olarak Mesih bilincine erişmeniz şarttır. Buna erişmek için size Tanrı tarafından lütfedilen yaşamınızla ne yaptınız? Kaçınız Mesih Bilincine erişti ve bu sayede de bu gezegendeki  insanların kollektif bilinci topyekün olarak  yükselebildi? Belki bir elin parmakları kadar. Bu barbarlık ile nereye varılır? Hala bedensel menfaatler için arsızlıkta yarışıyorsunuz ve bazılarınız bu hayasızlıklarına Tanrı'nın adını da alet ediyorlar.

Yeşua söylemişti o zamanda: "Bırakın ölüler kendi ölülerini gömsünler."  Öyle görünüyor ki bu gezegenin ruhları ölmüş insanları maalesef kendi ölülerini gömecekler. Tam bir hayal kırıklığı.....

Alpaslan Kuzucan

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...