Translate

21 Kasım 2021 Pazar

ÖLÜLERDEN OLMAYIN

Sakin ve salim bir kafayla alınmış akli gerekçeler dışında, yaşamda her türden eğilimleri rehber olarak almak, yaşamın sunduğu tatları ve hevesleri gereğine bakılmaksızın ölçüsüz olarak kabul etmek güvenli değildir. Vesvesedir. Akli gerekçeler de insanın ruhsal bilincinin takdir ve onayına tabi olmalıdır. Ruh bilincimiz bizim, tüm varlığın tek kaynağı olan, Tanrıyla olan bağımızdır. Sadece dünyasal konularda bilim rehberdir. 

Nasıl ki biyolijik kalbimizin düzensizleşip hastalanmasına sebep olan bir çok hastalık ve araz varsa aynı şekilde ruhsal kalbimizin (bilincimizin) de inançlı ve sağ duyulu biri olarak gelişmemize engel olacak rahatsızlıkları vardır. Biyolojik kalbimizin damarlarının sertleşip rahatsızlanması, tıkanıp kalbi körleştirmesi gibi ruhsal kalbimizinde sürekli yapılan, tekrarlanan yanlış, kötü davranışlarla mecazen damarlarının sertleşip tıkanarak  netice kalp dokusunu öldürmesiyle Tanrıdan gelen olumlu hissiyatı, doğru içe doğuşları alamaması durumu vardır.

Evet, insan bu dünyaya doğduğunda geçmiş tüm yaşamlarının tecrübelerinden edindiği bir haller sentezini yaşar. Buna dünyadaki yeni tecrübeleri de eklenir ancak kişi burada sınavdadır ve yanlışa gidebilir. Yanlışını görüp dönerse ve verdiği zararları tazmin ederse bağışlanır ama yanlışta israr ederse bu durum artık yanlış değil bilinçli bir karar olur. Bu yanlış kararlar tekrarlandıkça da kişinin ruhsal bilinci zayıflar, adeta biyolojik kalbin hastalanıp zayıflaması gibi zayıflar ve sürecin devamında ruhsal kalp Tanrıdan gelen o yüce enerjileri alamaz duruma gelir. Bu yüce enerjiler önce zayıf alınmaya başlar sonra ise tamamen alınamaz olur. Ruhsal kalbin (bilincin) kötülükler yapmak suretiyle ruhsal kalbinin etrafına ördüğü duvar çok kalınlaşmıştır artık. Ve, Tanrıdan o ruha var olabilmesi, yaşamasi için  gerekli olan kök enerjiler dışında başka hiçbir Tanrısal hissiyat, Tanrısal enerji ulaşmaz. Bu kişilerin durumu yaşayan ölüler gibidir. Onlar artık kendi yanlışlarını, yalanlarını doğru görürler. Tanrisak rahmet oardan kesilmemistir aslinda onlar bunu kendi özgür seçimleriyle, dünyaya taparak  kesmişlerdir ve bedensel ölümlerini takiben ruhsal ölümleri de Tanrının hükmüyle gerçekleşecektir. Bu ikinci ölüm o ruhların tüm hafızalarının silinmesi ile varlık safhasından yokluk alemine düşerek yok olmasıdır. Toprağa bilinçsiz, farkındalıksız kök enerjiler olarak karışmalarıdır.

"Bıraķın ölüler kendi ölülerini gömsünler." 

Yeşua.

Tanrıdan gelen saf enerjilerin kişide tezahürleri ise incelik, nezaket, iyilik, sevgi, coşku, huzur, fazilet, erdem,  samimiyet, sabır ve kendisini (duygularını) kontrol şeklinde tezahür eder. O kişilerden de çevrelerine yansır.

Yeşua'dan alınan bilgiler doğrultusunda yazılmıştır.

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...