Translate

29 Kasım 2021 Pazartesi

TANRI KAYNAKTIR

Tanrı kaynaktır. Bizler O'nun saf enerjisi ile varız. O enerjiyi bütün saf vasıflarıyla alıyoruz. Maalesef bu saf enerjiyi çoğumuz kötü kullanmakta ve karanlık enerji girdaplarına sebep olmaktayız. Karşılık ödemeden aldığımız bu saf Tanrı enerjisini olduğu gibi saf olarak yansıtmak bizim asli görevimizdir. Biz Tanrı‘ya böyle olacağına dair söz verdik ama bedenleşince çoğumuz bunu unutuyoruz. Tanrı bu duruma üzülmektedir. Işığının pırıltısı dahi bu üzüntüye paralel olarak azalabilmektedir. Tanrı o kadar yücedir ki bizleri bağışlamak için adeta akıl sır ermez detaylarda dahi iyiliğin kırıntısını arar. Ancak ilahi adalet kaçınılmazdır.

İnsanlara sevgiyi, saygıyı ve hoş görüyü öğrenmeleri gerektiğini söyle. Aksi takdirde toprağın bağrında kaybolup gidecekler. Her vefat eden uyandırılmaz. Her uyandırılan hemen yeniden Dünya‘ya gelme şansı bulamaz. Her gelen başaramaz. Bu Dünya geçici bir sınav alanıdır. Burada ölümün hükmü geçerlidir. Doğan her şey ölür ancak sonsuz yaşamda yaşam hüküm sürer. Ölüm yoktur. Bu Dünya için değil sonsuz yaşam için yatırım yapın. Aklı olan bu gerçeğe biran evvel uyansın.

İnsan ruhu öyle bir yapıdır ki sürekli Tanrı‘dan gelen enerjilerle beslenir. Kötülükleriniz ise ruhunuzun etrafına adeta bir kabuk örerek Tanrı‘dan gelen bu saf, temiz kaynak enerjileri almanızı engeller. Bu kabuk ne kadar kalınlaşırsa ruhunuzda o kadar az enerji alır ve bir yerde ölür. Geriye sadece az bir kök enerji kalır ki bu da ölüm ötesinde, ilahi adaletin görülmesini takiben dağılarak toprağa karışır. Toprağın altında kalanlar, insan ruhundan arta kalanlar sadece Dünya için geçerlidir. Biz kutsal ruhlar olarak görev yaparız, aslında yaptırılırız. Her şey, tek varlık Tanrı‘dır. Her şeyin içinde ve her şeyin dışında O vardır. O her şeyi bilir. Neyin ne olacağını, neyin nereye varacağını bilir.

Saf (kutsal) ruhlar kaynağa (sonsuzluğa) ulaşmış, görevliler kutsal halkasına dâhil olmuş ruhlardır. Onların ruhlar âleminde, Dünya’daki gibi canlı kanlı değil ama insan misali bir görüntüleri vardır. Orada ki huzurun muhteşemliği tarif edilemez. Saflaşmış ruhlar kendilerini kaybetmeden Dünya‘da ki tüm yalanlarla ve illüzyonlarla başa çıkabilirler. Duygularının esiri olmazlar. Onları, dünyasal arzularını, bedenli iken yaratılış amaçlarına uygun olarak kullanırlar. Aşırıya gitmezler. Bu ruhlar her zaman Tanrı‘ya tam bir teslimiyet halindedirler. Zihinlerini tam bir kontrol altında tutarlar. Toplumda ön plana çıkma gayretleri yoktur.

Sıradan ruhların bedenliyken tutkularından tamamen kurtulması ise mümkün değildir. Ancak onları yönlendirebilirsiniz. İstenen ve beklenen budur. Ruhun sözlerini doğru anladığınızda gerçeğe ulaşacaksınız. Bu sizi dünyasal tutkuların çekim gücünden kurtaracaktır. Özgür olmak budur.

Sinirlendiğiniz zamanlar Tanrı‘dan uzaklaşırsınız. Tanrı‘dan uzaklaştıkça da daha hırçınlaşırsınız. Sakin olun ve öfkenizi kontrol edin. Olumsuz duygularınızın aklınızı örtmesine izin vermeyin. Zihniniz sakin olsun. Kaynamış su da kendinizi görebilir misiniz? Hayır, göremezsiniz ama su sakin ise kendinizi bir aynaya bakıyormuş gibi görebilirsiniz. Bu önemlidir. Eğer yeterince sakin değilseniz Kaynaktan her yönde akan yaşam enerjilerini alamazsınız. Bu yüzden sakin olmak hayati bir önem arz eder. Bu enerjileri sürekli alamadığınızda bedenen ve aklen sağlıklı kalamazsınız.

Ruh için Tanrı‘nın işleri daima ilk ve en önemlisi olmalıdır. Doğru an da derhal tepki vermelidir çünkü Tanrı‘nın işleri görev verildiği an da yapılır. Tanrı‘nın çocukları ve askeri olan saf ruhlar her zaman hizmet etmek ve görevlerini verildiği an da gerçekleştirmek için O’nun huzurunda ayakta ve tam odaklanmış olarak hazır beklerler. Odaklanmak çok önemlidir. Odaklanmak fiili sürekli olmalıdır. Çünkü bir anlık başka yere kaymak sizin yönünüzü Tanrı‘dan çevirecektir. Buna da izin verilmez. Sonuçta bu derece bir teslimiyet kolay değildir ve yaşarken tüm tutku ve takıntılardan arınmış, saflaşmış ruhlar olmak gerekir ki bu da tam adanmayı, tam sevgiyi gerektirir. Yine de insan yaşarken bu bilinç seviyesine tam ulaşamaz ama en azından davranışlarını bu yönde tutabilir. Olumsuz duygularını kontrol altında tutabilir. Bu insanın kendisinin ötesinde yaşıyor olmasıdır. Bu olmak durumuna yaşarken yaklaşılır ve ölüm ötesinde tam kavuşulur. Bunu başarmak için bedenliyken Tanrı delisi olmanız, Tanrı ‘yı tüm kalbinizle, aklınızla ve ruhunuzla sevmeniz gerekir. Elbette bu durum yaşamdan zevk almamak, inzivaya çekilmek demek değildir. Önemli olan toplum içinde ve onlarla birlikte yaşarken dış şartlar ne olursa olsun insanın kendi içinde, ruhunda bu kontrolü, sükûneti ve adanmışlığı sağlayabilmesidir.

Tanrı‘nın krallığı Tanrı‘nın bulunduğu yer demek değildir. Tanrı‘nın kutsal gücünün kaynağının bulunduğu yerdir.

Yeşua2000 

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...