Translate

25 Şubat 2018 Pazar

TÜRKLERIN ARAPLAŞTIRILMASI

KILIÇLA HÜKMEDENE KILIÇLA HÜKMEDİLECEKTİR.

YEŞUA.

ARAPLARIN TÜRKLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM

680 yıllarında Orta Asya'da İpekyolu üzerinde bulunan Türk atalarımız demiri, altını işleyebilmekte ve İpek yolu üzerinde yapılan ticarete hakim olup çok zengindirler. Ayrıca, uygarlık işareti olan zengin bir dilleri ve Göktürk alfabeleri vardır. Buhara, Semerkant ki Semerkant Farsça zengin şehir demektir-gibi şehir devletleri halinde uygarca yaşamaktadırlar.

Araplar ise Arabistan çöllerinde yoksul bir biçimde bedevi halinde yaşamaktadırlar. Türklerdeki bu zenginlikleri gören Araplar çok vahşi Türk katili Kuteybe bin Müslim'i Türklerin varlıklarını elegeçirmek üzere görevlendirmişlerdir. Kuteybe bin Müslim, ilkönce Türk Kırbaç Hatun'un yönettiği Buhara kentine saldırmıştır. Kırbaç Hatun öteki Türk beyliklerinden yardım istemiş ama hiçbir Türk beyliğinin Kırbaç Hatun'a yardıma gelmemeleri üzerine Kuteybe Buharayı alıp Türk atalarımızı köleleştirmekle işe başlamıştır. Başka Türk beyliklerinden Türk kafası getirenlere kelle başına yüzlerce dirhem gümüş vaadinde bulunmuştur. Küteybe, katlettiği her bir Türk yiğidinin evini ve mallarını, Arabistan'dan getirttiği bir bedevi aileye vermiştir. Katlettiği Türk yiğitlerinin çocuklarını köle ve kadınlarını da cariye olarak vermiştir. Kuteybe kalettiği Türk yiğitlerinin kanı ile değirmen taşı döndürmüş ve demiştir ki: Vallahi şayet benim ömrümden üç söz söyleyecek kadar vakit kalmış olsa bunu derdim ki (Uktülühü uktülühü uktülühü). ( Hepsini öldürün, hepsini öldürün, hepsini öldürün ) derdim demiştir.

Araplar, Kuteybe'nin yaptıklarıyla yetinmemişler daha başka cellatlar göndererek M.S 680-750 yılları arasında tam 70 yıl Türkleri mahvetmişlerdir. Bu 70 yıl Türklerin felaket yıllarıdır.

Arapların Türkler üzerinde yaptıkları, 70 yıl sürdürdükleri soykırımın bir kısmı aşağıda sıralanmıştır:

1- 100.000’in üstünde Türk katledilmiştir.
2- 50.000’in üstünde Türk genci köle ve cariye yapılmıştır.
3- Şehirler yağmalanmış , ganimet diye halkın her şeyi talan edilmiştir.
4- Tüm zenginlikler , tarihi yapıtlar yok edilmiş , yakılmış , yıkılmıştır.
5- Dünyanın en büyük katliamlarından biri olan “Talkan Katliamında” 40.000 Türkün kesilerek 24 kilometre yol süresince ağaçlarda sallandırılmıştır.( Tarihte örneği çok azdır.)
6- Aynı şekilde “Curcan Katliamında da esir alınan 40.000 Türk'ün kafaları kesilmiş, nehrin suyu kıpkızıl olmuş , akan Türk kanı ile değirmen taşları döndürülmüş;Türk cesetleri yolların kenarındaki ağaçlarda sallandırılarak bu yollarda resmi geçit merasimleri yapmışlardır.
7- “Teslim olursanız canınız bağışlanacak” sözü hiç bir zaman yerine getirilmemiş, “Şeriat söz tanımaz” denilerek kadın-erkek kılıçtan geçirilmiştir.
8- Araplar tarihte yaşadıkları bu en büyük yağma ve talandan çok büyük servet ele geçirmişlerdir.
9- Türkler böyle bir vahşet ve mezalimi Çinlilerden bile görmemişlerdir.
10- Bu tarihi gerçekler “islam etkilenmesin” düşüncesiyle gizlenmekte, söz edilmemektedir.
11-Çaygan Kuteybe’den yardım diledi.Çünkü Camhüd meliki her zaman gelip Çaygan ile cenk ederdi. Ve Çaygan’ı gayet incitirdi. Kuteybe Abdurrahman’ı ona yardıma gönderdi ve Abdurrahman varıp muharebe etti ve o meliki öldürdü. Çaygan o yerleri fethedip dört bin baş tutsak aldılar. Kuteybe emretti hepsini öldürdüler. (Ziya Kitapçı,Syf-349-350)
12-El Biruni'nin anlattığına göre Araplar Göktürk yazısıyla yazılan eserleri tahrip etmişler; Alper,Tekin, Asena, Buğra gibi Türk isimlerinin atılıp Ahmet, Mehmet, Hatice Ayşe, Hasan, Hüseyin, Ali  gibi Arap isimleri kulanmayı, Türkçe yerine Arapça ve Götrük alfabesi yerine Arap Elibe'sini kullanmayı önermişlerdir.  Eğer ayrı ayrı beylikler halinde yaşayan atalarımız birlik olsalardı Araplar Türkler üzerinde böyle bir soykırım uygulayamazlardı.                               
                                                                                                                                                          Not: Yukarıdaki anlatımlara İnanmak istemiyenler, Arap Tarihçi Taberi'nin Tarih-i Taberi-cilt 3-Sayfa 343-344-347-349-350; Ziya Kitapçı'nın İslâm Tarihi ve Tükler kitabı ile Türk bilgin El Biruni'yi okusunlar.

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...