Translate

23 Temmuz 2018 Pazartesi

INANÇSIZLIK

Tanrıya inananlarla inanmayanlar arasındaki farklar:

Tanrı sonsuzluğu temsil eder. Tanrıya inanmak sonsuzluğa inanmaktır. Tanrı sevgiyi, şartsız, diğerkâm sevgiyi temsil eder. Karşıdakinin mutluluğu da esastır.

Tanrı özgürlüğü temsil eder. Tanrısal olanda karanlık bir nokta yoktur. Her şey aydınlıktır, dolayısıyla korku yoktur. Takıntı yoktur. Kölelik, kulluk yoktur. Kardeşlik vardır.

Tanrıya inanmayanlar geçici olana inanırlar. Bir gün nasıl olsa bitecek bilinci bencilliği, korkuları ve köleliği getirir. Tanrıya inanmayanlar özgürlüğü sadece kendilerine isterler. Buda zorbalığı ve bağnazlığı getirir.

Tanrıya inanmayanların sevgisi tutkularla şekillenir. Sevgiyi kendileri için isterler. Kendilerini ön plana çıkarmak isterler. Kendi egolarının tatminini sevgi sanırlar. Kendilerine kulluk edilmesini isterler. Eşitliğe tahammülleri yoktur.

Tanrısal gerçek, derin anlayış gerektirir. Ruhaniyet kendinizle ilgili soru sormak iken dinler ilerlemek için kitaplara güvenilmesini ister. Bu durum ise milyonlarca zihni kilitleyerek geri bıraktırmıştır. Insanların Tanrıyı inkar etmelerine sebeb olmaktadırlar.

Hatta dinler zaman içinde adeta köle tacirlerinin ideolojik arka kapıları olmuştur. Tüm dünyadaki kurumlaşmış dinler politikadır.  Bu halleriylede insanlara olumlu bir katkı yapacak bir kaynak olma özelliklerini kaybetmişlerdir. Doğruluk, adalet ve huzur yerine kavga, ötekileştirme ve kin merkezleri durumundadırlar.

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...