Bu günlerde Tanrının insanları kendileri ile başbaşa bıraktığı insanların büyük çoğunluğunun yanlışa gitmesinden belli oluyor bu da bir ciddi karmaşa ve büyük bir yargı ve cezanın gelişinin habercisi gibi.
Şimdi, bedenlerimiz mabetlerimiz, ruhlarımız pencerelerimiz, zihinlerimiz rehberlerimiz, hayvani güdülerimiz kurban edeceğimiz şeylerdir.
Günde birkaç kere fiziksel kurbanlar sunamayız ama birkaç kere dua edebiliriz, günde birkaç kere mabetlere gidemeyiz ama birkaç kere ruhlarımıza dokunabiliriz. Eksikliklerimize kefaret olarak hayvanları kurban etmek yerine kendi hormonlarımızın şehvetimizi, tutkularımızı ve hayvani dürtülerimizi yılda bir kere değil ama günde birkaç kere kurban edebiliriz.
Tanrıyı -bizim dışımızda bir Tanrı yok inkarına gitmeksizin- içimizde bulmamız ve dramatik dış seremonileri terk ederek yerine içsel, kişisel deneyimler yaşamamız Tanrının asıl planıdır. Tanrının huzurunu kalplerimizle, zihinlerimizle ve çevremizde olan her şeyle birleştiren tamamen yeni bir dönemin açılışı ve böylelikle Tanrının kendini insanoğluna biraz daha fazla yaklaştırarak yeni bir temeli asıl mabet olarak kurması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder