Translate

20 Eylül 2018 Perşembe

PUTA TAPMAK NEDIR?

MADDEYE BAĞIMLILIK

Sorunların tamamı bağımlılıklardan gelir. Deliliğin, savaşların, anlaşmazlıkların, gücün, hakimiyetin, kısaca her türlü olumsuz dünyevi deneyim bireylerin kendi bağımlılıklarından, maddi tutku ve korkularından kaynaklanır.

Seks ve madde bağımlılığı (uyuşturucu, alkol vb) gibi insansal bir faaliyetin bağımlılık halini alması çok eskidir. Yapısı gereği özellikle eril enerjiler sekse bağımlı kalmaya eğilim gösterirler. Çünkü onların genlerinde “yumurtayı her pahasına döllemek" gibi bir komut var. Dişil enerjinin sekse bağımlılığı daha çok kutsanmak, korunmak, kabul edilmek ve sevilmek eğiliminden gelir. Dişil enerji, yani rahim doğası gereği her zaman almaya açıktır.  Alkole olan bağımlılığın nedeni duygusal bağımlılıklardır. Bireyin duygularıyla baş edememesi, altında ezilmesidir. Alkol ya da uyuşturucu aldığında bu yükten kurtulur. Artık hissetmez.

Duygusallık madde boyutuna yakın olmaktır. Bir ruh, madde boyutuna ne kadar yakınlaşırsa acısı o kadar artar. Bunu sanat eserlerinde gözlemleyebilirsiniz.  Bir sanatçı yaratma aşamasında duyguyu aşar. Yaratım ani duygu içermez. Sanatçı o an, o kutsal şimdi de özgün haline döner. Sınırsız ve sonsuz olan her bireysel ruh bir sanatçıdır. En büyük sanat eseri doğadır. Buna karşın aşırı işlemeler veya deformasyonlar içeren sanat eserleri tamaman negatif duyguların etkisi altında yapılan şeylerdir. Onların detaylarına dikkatli bakılması zararlıdır.

Madde boyutunda titreşmek demek ise bilinç düzeyinin sıfır noktasına kadar inmesi demektir. Artık bu titreşimde birey kendini madde saymaya başlar. Bu düzey onun sadece bir beden olduğunu kabul etmesi ile sonuçlanır ve korkuları artar. Titreşim düştükçe her şeye boş verecektir. Yaşam anlamsızdır. Maddeye olan bağımlılıkları artar. Maddeden uzaklaştıkça ise manevi şeyler önem kazanmaya başlar, artık yaşamayı sevecek, onu onurlandıracaktır. Önce kendisinin sınırsız bir bilinç olduğunu hissedecek, sonrasında bunu doğrudan bilecektir. Bu noktada bütün bağımlılıklar son bulur. Kişi artık Kutsal Ruhun bir parçasıdır. Gerçek manada evrensel Tanrı enerjisi ile birleşmek, kutsal ruh olmak öldükten sonra Tanrının onayı ile gerçekleşir.

Her türden bağımlılığa (madde, bilgi, spor, yol, yöntem, enerji, şifa v.s.) eğimli olanlar genellikle diğer insanları da bu yola sokma gayretine girerler. Bu fanatikliktir. Yobazlar bunu din adı altında inançsız kişilerde eşitlik, emek vs sloganları altında yaparlar. Amaç sadece kendi maddi tutkularını sınırsız tatmin etmektir. Tüm bunlarda farklı bir çeşit puta tapmaktır.

Aydınlanmak tüm bağımlılıklardan, tutku ve korkulardan kurtulmaktır. Bu, esasda Tanrıyı rahata, lüks ve sefahata kavuşmak için değil Tanrı olduğu için sevmektir. Bu da ancak yüksek bilinç seviyeli varlıkların yapabilecegi,  kavrayabileceği bir durumdur.

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...