Translate

18 Eylül 2018 Salı

YEŞUA BİLDİRİYOR

YEŞUA'DAN ALDIĞIM TEBLİĞLER DOĞRULTUSUNDA BİLGİLER

Hepimiz zaman içinde yeniden bedenleme vasıtasıyla birçok kültürde yaşadık, gördük. İnsan ruhu bedenlenince(doğum) adı insan olur. Babasız(spermsiz) bakire bir kadından doğduğu için Yeşua Mesih'e Tanrıoğlu ve annesi Meryem insan olduğu içinde insanoğlu dendi. Bu isimlendirmeler mecazidir. Yeşua bedenen insan ruhen Tanrı idi. Yani ruhu Tanrıdan bir zerre idi. Bir soluk idi. Doğan çocuk ilk nefesiyle ruha kavuşur, nasıl ki Tanrı yine, mecazen anlatılan, Adem'in çamurdan yarattığı bedenine nefesinden üfleyerek onu yaşayan bir can yaptı ise buradan anlaşılması gerekende odur. Meryem spermsiz olarak nefesle bakire kaldı. Bizler ise spermle hamile kalan annelerin çocuklarıyız. Yeşua Mesih'le aramızdaki yaratılış farkı budur. Yeşua'nın ruhu ve bedeni böylece özel kılındı. Saf ve günahsız kalabilmesi için. Dünyasal tutkulara hiç bulaşmaması için ancak elbette bedeni yinede bir nefs taşıyordu. Kontrol edilmesi gereken ve Yeşua bunu eksiksiz olarak tam başarabilen tek ruhtur.

Yeşua çarmıha gerildi, işkence gördü ancak Onu öldüremediler. Tanrı buna izin vermedi. Baygındı ve üç gün mağara mezarında Tanrıdan şifa alarak iyileşti ve sonra dışarı çıkıp bir müddet havarileri ile görüştükten ve onlara öğüdünü tamamladıktan sonra bedeni ile beraber göğe alındı. Çünkü onun DNA ları bu dünyaya ait değildi ve burada bırakılamazdı. Orada bedenini terketti ve bedeni o alemde çözülüp dağıldı.

Yeşua'nın aralarından ayrılması ile onu doğru dürüst anlayamamış olan havarileri kendilerinden olan suçsuz bir karı-kocayı yanlış bir hükümle katlederek ilk cinayetlerini işlemiş ve bu şekilde sevgiden ayrılmış oldular. Daha sonra ortaya çıkan engezisyon anlayışı ve işkence uygulamalarıyla da oluşmuş olan dinin Yeşua ile, Onun yapmak istedikleri ile hiç bağdaşmayan bir din olduğunu görüyoruz. Esasen tüm dinler kurumlaşarak bir politik baskı unsuru haline gelmişlerdir. Yeşua'nın sevgi ve TEK YÜCE BİR VARLIK içinde varlık olabilme hedefi ile bir alakaları oluşmamış, birkaç kisinin egosu yönünde hızmet eden ve Tanrıdan çok uzak hareketler olmuşlardır. Yeşua'nın yapmak istediği ise içine doğmuş olduğu Yahudi toplumunu sevgiye ve şefkate çekmek böylece yeni bir akım başlatmaktı. Bu vesileyle bugünkü Hristiyanlığın Yeşua'yla , onun yapmak istediğiyle bir alakası yoktur diyebiliriz. İnsanların günahını üstlenmesi, Tanrı olarak kabul edilmesi ve tekrar aynı kimlikle geleceği beklentisi tamamen gerçek dışı fantazilerdir.

Farklı DNA lara sahip olması onun şifa verebilmesi ve tüm bu acılara katlanabilmesi için gerekliydi. Ancak Yüce Tanrı, Yeşua'nın son yemekten sonra oluşacak olan işkencelerdeki dayanılmaz acıları hissetmemesini sağlamış ve bu esnada Yeşua'nın ruhunun bedeninin dışına çıkarak herkes gibi kendini dışardan izlemesine izin vermiştir.

Yeşua.

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...