Translate

27 Haziran 2021 Pazar

VAROLUŞ GERÇEĞİ KİTAPLARA SIĞMAZ

Tanrı insanüstü güçlere sahip bir ilah değildir. Varoluş gerçeği kitaplara sığmaz. Çok daha derin bir iç sezgi ve anlayış gerektirir ve yine de bu bilginin sonuna ulaşamazsınız. Sürekli olarak idrakinizi genişletmek durumundasınız. Yol sonsuzluk yoludur. Bu yolda durmak donmaktır. Donmak ise bilincin ölümüdür. En büyük öğretmen yaşamın kendisidir. Yaşamın öğretisi ise hiçbir kitaba sığmaz. Aksini iddia edip herşeyi bir kitaba bağlayanlar bu Dünya yaşamına razı olmuş bedbahtlardır. Onlara sonsuzluğun kapıları kapanmıştır. İnsanoğlunun bilinci içinde bulunduğumuz zaman dilimi itibari ile bilimsel düşünce ve yüksek teknolojinin avantajları ile donatılmıştır. Bu donatılma süreci bağnaz din mensuplarının engellemelerine rağmen gerçekleşmiştir.

Şunu anlamalıyız ki maneviyat, ruhanilik dinlerden, din bağnazlığından tamamen kurtulmakla olur. Herşeyi bir tek kitaba bağlayan ölü zihniyet insanın bilincinin ilerlemesindeki baş engeldir. Esasen maddiyatı ve cinselliği ortadan kaldırırsanız ortada din adına bir şey kalmaz. Yani dincilik, dindarlık maneviyatın tam tersidir. Bir çeşit zalim sömürü düzenidir. Sorgulamayı, düşünmeyi ortadan kaldırarak insan bilincini dondurmak isterler. Halbuki insan ancak kendi özüne ulaşarak tanrısal sıfatları takınabilir çünki özümüz Ondandır. Bu durumda bu takıntılı kurumsal dinler var oldukça kulluk, kölelik var olmaya devam edecektir. İnsan özünden gittikçe uzaklaşacaktır.

Herşeyi bir dinin kitabına bağlayan biriyle konuşmak, tartışmak olanaksızdır. Onlar sebep sonuç bağlantısını red ederek size karşı gittikçe derinleşen bir düşmanlık içine gireceklerdir. Bu tipler saldırgan akıl hastalarıdır. Bu tehlikeli, saldırgan akıl hastaları eğer ibadet denilen bir takım hareketleri sürekli tekrar ederseniz Tanrının bakire kız, oğlan, mal, mülk, içecek, yiyecek, giyecek vereceğine inanırlar. Maneviyat bunun neresinde? Bunlar sapık ruh hastalarıdır ve dünyada da kendilerini Tanrı yerine koyarak insanları sömürmeye çalışırlar. Bu sahtekarlar yanmayan kefen, cennette tapu, günah bagışlatan muskalar vs. satarlar. Bunlar eski zamanların insanı köleleştiren köle tüccarları gibidir. Bunları görmenin zamanıdır.

Tanrı tüm varlıklara aynı davranır, Tanrı için nefret verici ya da çok sevdiği varlık diye bir şey yoktur, ama O'na adanarak sevgi ve saygıda bulunanlar Tanrı'dadır. Tanrı da onlardadır. Başka hiç bir şeye adanmadan, O'na sevgi ve saygıda bulunursa kişi doğru yönde değiştiğinden erdem sahibi olarak görülmelidir.

Aklınızı O'na odaklayın. Kendinizi O'na adayın. Tanrı'ya sevgi ve saygıda bulunun. Böylece benliğinizi Tanrı'nın kutsal gücünün kaynağı ile birleştirerek, O'nu Yüce amacınız yaparak, doğrusu yine Tanrı'nın lutfuyla O'na geleceksiniz.  Aksi tercihler ve ayrımcı benliğin yolu ruhsal ölümdür.

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...