DİN KURUMLARININ YANLIŞLIĞI

Yeşua'nın gerçek öğretilerinden nasibini alıp olgunlaşmamış din adamları kendilerini halktan, diger sıradan insanlardan üstün görmektedirler. Bu nedenle mensuplarının suçlarını bilhassa çocuklara tecavüz  ve taciv vakalarını ört bas etmektedirler. Halbuki bu insanlar temelde halka hizmet etmekle yükümlü din görevlileri, bürokratlarıdır. Tıpkı diğer kurumlardaki bürokratlar gibi. Yani sıradan basit insanlardır. Hatasız kimsede yoktur zaten. Mesih örneği olarak gösterilebilecek saflıkta kişiler değillerdir. Tıpkı bankacılar ya da askerler gibi sıradan bürokratlar olmalarına karşın kendilerini halktan üstün  görmekte ve ve bir nevi dokunulmazlık örtüsü geliştirmektedirler. Kendilerini kanunların da üzerinde görmektedirler. Atanan ya da seçilen kişiler olmalarına rağmen kutsal kişiler gibi bir dokunulmazlık zannı arkasında bunların tüm yaptıkları ait oldukları kurumların korunması altında ört bas edilmektedir. Kurumlar bu halleriyle topluma bir rol model olamamakta ve gittikçe gözden düşmektedirler.  İnsanların ruhsal gelişmelerine katkıdan ziyade insanları Tanrı inancından uzaklaştırmakdırlar.

Dünyamız şiddet, aldatma, maddecilik, boş ruhaniyat, ben merkezcilik, öfke, insanın insanlıkan ayrılması ve doğadaki korkunç tahribatlarla doludur. İnsanların genelinin  bilinci üzerinde Yeşua'nın gerçek öğretilerinin etkileri görülmemektedir. Sadece bazılarınca ismi kullanılmaktadır. Sevgi yani insanlara ve hayata olumlu katkıda bulunmak düşüncesi hakim değildir. Ben merkezcilik ve korku hakimdir. Birşeyler gerçekten çok yanlış gitmiştir.  Bu tüm dinler için geçerlidir.

Yeşua2000