Eski dönem...
Yargılamak, lanetlemek, öç almak ruhsal olarak olgunlaşmamış kabile insanlarının karakter özellikleridir. Bunlar kendilerine tabi olmayan, kendilerine kul köle olmayan herkese savaş açarlar. Önemsiz sebeplerle insanları cezalandırabilir hatta öldürebilir ve öldürmeye azmettirebilirler. Hükmettiklerinin bu ezik hallerinden zevk alırlar. Bu yaptıklarını da kendi yarattıkları tanrıya atfederler. İnsanlara acımasızca hükmeden bir tanrı ki bu tanrı figürü onların kendi ilkel benliklerinden başka bir şey değildir. Onlara göre tanrı korku ve eziyetle hükmeden bir diktatördür. Kendisi için savaşan ve öldürenler ister ve onlara da buna karşılık cennet denilen bir mekânda tüm bedensel şehvetleri sonsuz vereceğini vaat eder.
Sezgiler tamamen şeytanidir ve Tanrının sevgi olduğu ve insanlara bir babanın çocuklarına yardım eder gibi onların olgunlaşmasına ve sevgiye ulaşmasına yardım eden bir Tanrı olduğu bilgisini, Yeşua vasıtasıyla sunmuş olan gerçek Tanrının öğretisine tamamen terstir.
Yeni dönem...
Şimdi, bedenlerimiz mabetlerimiz, ruhlarımız pencerelerimiz, zihinlerimiz rehberlerimiz, hayvani güdülerimiz kurban edeceğimiz şeylerdir.
Günde birkaç kere fiziksel kurbanlar sunamayız ama birkaç kere dua edebiliriz, günde birkaç kere mabetlere gidemeyiz ama birkaç kere ruhlarımıza dokunabiliriz. Eksikliklerimize kefaret olarak hayvanları kurban etmek yerine kendi hormonlarımızın şehvetini, tutkularımızı ve hayvani dürtülerimizi yılda bir kere değil ama günde birkaç kere kurban edebiliriz.
Şimdi, bedenlerimiz mabetlerimiz, ruhlarımız pencerelerimiz, zihinlerimiz rehberlerimiz, hayvani güdülerimiz kurban edeceğimiz şeylerdir.
Günde birkaç kere fiziksel kurbanlar sunamayız ama birkaç kere dua edebiliriz, günde birkaç kere mabetlere gidemeyiz ama birkaç kere ruhlarımıza dokunabiliriz. Eksikliklerimize kefaret olarak hayvanları kurban etmek yerine kendi hormonlarımızın şehvetini, tutkularımızı ve hayvani dürtülerimizi yılda bir kere değil ama günde birkaç kere kurban edebiliriz.
Tanrı heryerdedir. Herşeyin içinde ve dışındadır. Onun enerjisi varlığın kaynağıdır. Tanrıyı içimizde bulmamız ve dramatik dış seremonileri atarak bunun yerine içsel, kişisel deneyimler yaşamamız Tanrının asıl planıdır. Tanrının huzurunu kalplerimizle, zihinlerimizle ve çevremizde olan her şeyle birleştiren tamamen yeni bir dönemin açılışı ve böylelikle Tanrının kendini insanoğluna biraz daha fazla yaklaştırarak, yeni bir temeli asıl alarak mabet olarak kurması beklenendir.
Yeşua2000
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder