Niye buradayız? Bir olmak için. Bizler bir takım getiriler elde etmek ya da cehennemden kurtulmak için burada değiliz. Yaşama olumlu katkıda bulunmak için buradayız. Kaynağımızla eş salınıma ancak bu şekilde girebiliriz. Burada ırklar, renkler, töreler veya dinler hiç önemli değildir. Yaratıcımızla tekrar bir olabilmek için buradayız. Ancak o zaman iç dünyalarımız geçmişin travmalarından ve geleceğin endişelerinden kurtululabilir ve derin bir huzura kavuşur.
Bir takım kahramanlar yaratmak ya da bir takım alışkanlıklara yapışmak için burada değiliz. Bir takım insanları ilahlaştırmak için burada değiliz. Sefil hallerinden kurtulmak için uyuşturucuya sarılan insanlar gibi bir takım dinlere bağlı olmak zorunda değiliz. Bunlar yanlış yollardır. Hiçbir insan iki Tanrıya birden hizmet edemez. Ya Tanrıya dönersiniz ki o sevgidir ya da paraya ki bu da tam bir bencilliktir. Sevgi insanı daha üstün gayelere yönelmeye götürür paraya tapmak ise her türlü kötülüğe. Sevgi insanı özgürleştirir ama bencillik köle yapar.
Elbette insanın hayatını idame ettirmesi için bir miktar paraya ihtiyacı vardır ama sevgi ağırlıklı bir toplumda bu zaten kendiliğinden oluşur. Dayanışma vardır, adalet ve huzur vardır. İhtiyaçlar karşılanır. Nezaket ve iyilik vardır.
Tanrıyı bir tapınma idolü haline getirmeyin. Ona benzemeye çalışın. Yeşua bunun aramızda yaşayan bir örneği olmuştur. Gösterdiği yolu iyi anlayın ancak kendinize rol model olarak sadece Tanrıyı seçin.
Bizler kendiliğinden var olabilen varlıklar değiliz. Sürekli Kaynaktan beslenmek durumundayız. Kötülükler ise bizim bu kaynaktan aldığımız enerjileri zayıflatır. Bencillik, ayrımcılık bizi yok oluşa götürür ama maalesef bir çok insan, bedbahtca sadece bu dünyada var olabilmeye razı olmuş gibiler. Sizler Yeşua'nın yaşamına odaklanın. Onu ilahlaştırmayın. Sadece onun gösterdiği yoldan yürüyün. Herhangi bir dinin arkasına gizlenmeden yürüyün. Bu zordur ama ebedi yaşamı hak etmenin kolay olduğunu kim söyledi ki? Ruhsal dönüşüm kolay değildir ama sonuç muhteşemdir.
Kötülükleri bedeninize musallat olan hastalıklar gibi düşünün. Mikroplar bedeninizi önce zayıflatır ve tedavi olunmazsa ölüme götürür. Kötülüklerde ruhu zayıflatır ve terkedilmezse yok oluşa götürür. Tüm ruhlar devamlı Tanrı dediğimiz Kaynaktan beslenmek, enerji çekmek durumundadır. Aksi takdirde varlıkları son bulur. İnsan bedenini mükemmel donanımlara sahip bir komputer gibi düşünün ama kendi başına bir hiçtir. Potansiyeli vardır ama güç kaynağı (Tanrı) olmadan ve içine bir program (ruh) yüklenmeden bir işe yaramaz. Dünyada yaşarken seçim özgürlüğünüz vardır. Yani kendinizi kontrol etmezseniz programınıza virüs girebilir. Bu yüzden duygularınıza dikkat edin. Bu yaşam boyu süren bir savaştır. Virüsü temizleyemezseniz tüm program silinmek zorundadır. Bu da ebedi ölümdür.
Hepinizin ruhunun derinliklerinde uyandırılmak üzere bekleyen bir bilgelik var. Ona ulaşmaya çalışın. Bunun için zihninizin sakin olması ve olumsuz duygulardan, tutku ve korkulardan uzak olması şarttır. Dua edin. Tanrı kalbi temiz olanların yanındadır.
Yeşua2000
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder