Translate

26 Şubat 2022 Cumartesi

KUTSAL RUH NE YAPAR?

Kutsal Ruh yani sürekli Tanrının huzurunda olanlar, bedenli insanların kaderleri üzerindeki en büyük gözetip denetleyip idare edenlerdir. Kaderlerinin tezahür etmesi için düşünceleri, arzuları yönlendirirler. Hatta fiziksel amellerine göre karşılaşacakları insanları ayarlarlar. Öğretmenleri talebeleriyle, katilleri kurbanlarıyla, seks arayanları, güdülerine göre, eşleriyle vs. Aynı metodla artık birlikteliklerinde ruhsal gelişimleri açısından bir fayda kalmayanları da ayırırlar.

Ancak en etkili olan metod kutsal bir ruhun Bütünden(Kutsal Ruh Konseyi) ayrılarak bedenlenip aramızda yaşamasıdır. Hiçbir şey direk temastan daha etkili ve daha zevkli olamaz. Öğrencilerin de rehberlerini sevmeleri ve Tanrıya inanmaları en büyük etkendir.

Buna karşın bir kutsal ruhun insanların rehberleri olarak dünyada bedenlemesi kendisi için büyük bir fedakarlıktır. Bu dünya onun için bir cehennemdir ve burada doğruları gösterdiği için bir çok saldırıya uğrayacaktır. Bu nedenle de bu rehberler karşılaşacakları bu olumsuzluklar nedeniyle bedenlendiklerinde sadece kendilerine sadık olan talebelerine üst bilgileri verirler. Çoğunlukla bedenlenmeden görev yaparlar. Bedenlenmeleri bir anneden doğmak şeklindedir. Bedenlenmeden görev yapanlar telepati ile ya da rüya aleminde irtibat kurarlar. Gerekiyorsa insanlara uygun gördükleri şekilde görünebilirler. Bu görünmeler kısa sürelidir. 

Yeşua2000 

ÜÇ MERYEM

Üç Meryem vardı. 

1. Yeşua'nın annesi, Meryem ana, 
2. Annesinin kız kardeşi yani Yeşua'nın teyzesi olan Meryem,
3. Yeşu'nın ölümden kurtardığı Mecdeli Meryem. 

Bunların üçü de Yeşua'nın en yakın mahiyeti idi ve nereye gitse onunla giderlerdi. O melun günde tepeye kadar onunla gidip oradan onu almadan ayrılmayanlarda onlardı. Bir de Selçuk taki kalenin komutanı, Yeşua'nın annesini emanet ettiği kişi.


Yeşua2000

BABA ILE OĞUL ARASINDAKİ FARKLAR

Baba Oğlu yaratmıştır ancak Oğul Baba yaratamaz. Ve, Tanrının yarattığı Oğul oğullar da yaratamaz yani Oğulun oğulları olmaz kardeşleri olur ve Oğul için de cazip olan bedensel kardeşleri değil ruhsal kardeşleridir.

Baba tekildir. Oğullar(Kutsal Ruh)çoğuldur. 

Baba hüküm verir Oğullar hüküm veremez. 

Baba yaratır. Oğullar yaratamaz.

Öyle bir Tanrısal alan vardır ki mutlak hareketsiz ve mutlak sessiz, orası tüm yaratılanlara sonsuz olarak kapalıdır.

Esasen bu terimler insanların kullandığı ve henüz Tanrıyı ve Kutsal ruhu kavrayamamış eski devirlerin bize göre ilkel bilince sahip insanlarının verdiği isimlerdir. Biz buna tek olan evrensel bilinç ve  zerreleride diyebiliriz.

Bana bildirilen şekliyle en derin manada Tanrıdan başka gerçek, sadece kendisiyle var olabilen varlık yoktur. Tanrının gölgesi de yoktur. Varlık Tanrıdır. Kendinden yaratır. Bir anlamda sanal varlıklarız da diyebiliriz. Ruhsal hafızalarımızı Yaratan sildiğinde yok oluruz. Bilgisayardaki bir program gibi. İçine iflah etmeyecek bir virüs girerse tüm program silinir.

Yeşua2000 

TANRI VE KUTSAL RUHLAR HEPİMİZİ GÖRMEKTEDİR

Göklerin altında hiçbir şey gizli ya da saklı kalmaz. İnsan bedenlendiğinde kendini ruhsal alemden gizleyemez. Onun ruhu da, bedenin içinde de olsa Tanrı ve saf ruhlar için apaçık ortadadır. Dünyada insanlar birbirlerinden gizli bir takım işler yapabilirler ancak tüm ne yapıyorlarsa bu ruhsal alemin gözünden kaçmaz. Tanrı zaten herşeyin içinde ve dışında var olandır. Hepimiz, bedensel ve ruhsal, tüm çıplaklığımızla Tanrının ve saf ruhların gözü önündeyiz.

Bireysel ruhların enerjisi ne kadar kaba ise Tanrıdan o kadar uzak olurlar. Tanrının huzuruna çıkamazlar ve kendilerinin üzerindeki boyutlara giremezler. Üst boyutlardaki ruhları göremezler. Bir üst boyutları ile belli bir çerçevede irtibat kurabilirler. Bu durum ruhsal alem için geçerlidir.  Üst boyutlardaki ruhlar ise alt boyutlara sadece girmekle kalmaz ama, oranın sakinlerini kontrol da ederler. Ve, bundan alt boyuttakilerin mutlaka farkında olmasıda gerekmez.

Bedenliyken dünya da tüm enerjiler(ruhlar, bilinçler) karışık bir halde bir aradadır.

Tanrı bizzat kendisi ya da hak etmiş ruhlar veya bu iş için yaratılmış enkarne olmayan ruhsal varlıklar (melekler) vasıtasıyla tüm ruhları ve bedenlenmiş insanları kontrol eder. Bedenlenmiş en ilkel olan insanlar yönlendirilmek istenen diğer, kötü veya iyi, ruhların yola getirilmesinde kullanılır. Tabi insanlar bunun farkında değildir.

Yeşua2000 

RUHSAL TEKAMÜL YOLU

Ruhsal tekamül yolu birçok basamağı olan bir merdiven gibidir. Bu merdivende ki öğrencilere arınmış ruhlar Tanrının izniyle yardım ederek onların kendi seviyelerinden bir üstteki basamağa çıkmalarına yardım ederler. Tabi birkaç basamak birden çıkabilen öğrenciler de nadiren vardır.

Akıllı bir yol gösterici yardım ettiği varlığın bilinç seviyesini göz önünde tutar. Onların anlayış kapasitelerine göre davranır. Onların anlayamayacakları, kapasitelerini aşan bilgiler vermez. Ruhsal öğretmenler de bu konuda hata yapmazlar.

Geçmiş enkarnasyonlarında hazırlanmış olan olgun ruhlar öğretmenlerinin bilinçli sevgileri ile üst boyutlara uyandırılabilirler. Böylece üst boyutlara geçebilirler. Ölüm ötesinde Tanrının izni ile bu boyutlardan tekrar bedenlenebilirler. 

Sevgi ve şefkat talebelerin ruhsal yoldaki en büyük destekleridir. Onlara ilham aşılar.

Tanrıyı algılayan bir kimse için artık kendisini bir millet, bir din ile ifade etmenin gereği kalmaz. O artık sadece Tanrıya kavuşmak isteyen, Onun yolunda olan bir bilinçtir.

Yeşua2000 


RUHSAL ALEMDE CİNSİYET YOKTUR

Tanrı ve ruhsal varlıklar da bir cinsiyet yoktur. Cinsiyet sadece maddi dünyaya ait bir olgudur. Bilinç yani ruh ise farklı boyutlarda farklı seviyelerde bulunan enerjidir. Bu enerjinin kaynağı Tanrıdır. Tanrı hem bu enerjinin içinde hem de dışındadır. Kutsal Ruhlar ise bu enerjinin içindedir ve bu enerjinin zerreleridir. 

Saflaşmış bireysel enerjiler Tanrının huzurunda iç içe geçmiş birleşik bir bütün halinde bulunurlar. Tanrıdan, yaratılış içinde yapmak üzere özel bir görev aldıklarında Bütünden ayrılabilirler. Cıva gibi düşünün. Ayrıldıklarında istedikleri şekle bürünebilirler. Daha doğrusu insanlara istedikleri, uygun gördükleri şekilde kendilerini gösterebilirler.

Henüz saflaşamamış ruhlar ise ruhsal alemde kendi titreşimleri ile aynı titreşimde olan varlıklarla bir arada olabilirler ve orada kendilerine uygun eğitimi alırlar. 

Dünyada bedenlenen ruhların bilinç seviyeleri farklıdır. Yani hepsi aynı yaşta değiller diyebiliriz. Beden yaşından farklı olarak bedenlerin içindeki ruhların yaşları, bilinç seviyeleri de farklıdır. Bedenli yaşam gelişme yeri olduğu kadar bir sınavdır aynı zamanda. Ruhsal alemde alınan eğitimlerin gerçekleştirilip gerçekleştirelemeyeceği burada belli olur. Her insanın sınavı da seviyesine göredir. Yani herkese herşeyi öğretemezsiniz.

Yeşua2000 

KAVRAMLARA, İSİMLERE FAZLA TAKILMAYIN

Mesih Yeşua'nın soyadı değildir. Mesih o ruhtur ki Tanrının huzuruna çıkar, Onunla bir olur, titreşimleri zerre boyutunda da olsa eşuyuma geldiği için Tanrı ile birleşirler ve o ruh Tanrının bir parçası olur. Özü Tanrı olur, damlanın okyanusla birleşmesi gibi, sonra Bütünden ayrılıp dünyaya bedenlenerek inerse o varlık Mesihtir. Yani bu, Mesih, bir isim ya da soyadı değil bir sıfattır. Kutsal öğretici olur.  Tanrının gücünün bir parçasının dünyada öğretmek için Bütünden ayrılmış halidir. Yani okyanus değil ancak o okyanusun bir damlasıdır. Dünya da bedenlenmesi şart değildir. Ruh olarak da gelip görev yapabilir. İnsanlara görünmesi gerekiyorsa görünür, gerekmiyorsa görünmezler. Görevleri sadece insanlarla kısıtlı değildir.

Yeşua Mesih tekbir varlıktır ana mesihler bir çoktur. Tarih boyunca birçok Mesih ruhen dünyaya öğretmek ve başka görevler yapmak için gelip gitmiştir. Bunlara çeşitli dillerde çeşitli şekillerde hitap edilir. Christ, avatar, mesaya, mesih gibi. Yeşua ise bedenlenip aramızda insan olarak yaşayıp bizlerle temas kuran ilk mesihtir. Ruhen zaten sürekli gelip gitmektedir. "Diğer bedenlendiği iddia eden mesihlerin yaşam hikayeleri Yeşua'nın yaşamından taklit edilmiştir." Bu bilgi Yeşua tarafından verilmiştir.

Bunun dışında diyebiliriz ki bu tür arınmış varlıklara verilen isimler tamamen insanların idrak kapasiteleri oranında türettiği kelimelerdir. Ruhsal alemde bir geçerlilikleri yoktur. Ruhsal alemdeki algılar, değerler ve manalar dünyasal zihnin sözlerinin ve kavrayışının ötesindedir.

Yeşua2000 

25 Şubat 2022 Cuma

MESSAGES FROM YESHUA

I had said: 

“God forgive them. They don’t know what they are doing”. 

Now they know what they are doing. They know that they are at the point of no return from their wickedness. They know that they will taste the second death. That’s why they carry on fiercely with their evil doings. That’s why I do not pray for them. I do not say “God forgive them” any longer.

Yeshua.

KOZMİK SEVGİ NEDİR?

Yeşua'nın öğretilerinde iki esas vardır: 

Birincisi Tanrı merkezli olmak, benliğinizi değil ama Onu temel ilke olarak sezinlemektir. Herşeyin varlığının amacının ve anlamının Tanrı olduğunu algılamaktır. Yaşamınızı Ona adamak ve onunla eşuyuma ulaşmaya çaba göstermek, Onunla birleşmeye çalışmaktır. Bu birleşmeye diğer insanları da heveslendirmektir. 

İkincisi ise sizi birinci ilkeye götürecek olan kozmik varlık sevgisine kendinizi hazırlamaktır. Bu hazırlık önce insanlara karşı ve takiben tüm varlıklara, doğaya karşı olumlu ve saygılı olmakla başlar ve onlardan geçerek Tanrıya ulaşır. Yani insanı ve doğayı sevmeyen biri, onlara zarar veren, katı, acımasız biri Tanrıyı sevdiğini söyleyemez. Burada kast edilen sevgi romantik sevgi değildir. Kast edilen sevgi olumluluktur. Varlığınızın kendinize olduğu gibi diğer tüm diğer varlıklara da faydalı olmasıdır. En azından zarar vermemesidir. Bilinciniz ve bilginiz ne kadar yükselirse kozmik sevgiyi de o oranda doğru olarak kullanırsınız.

Yeşua2000 

KORKTUĞUNUZ ŞEYLERİN ESIRİ OLURSUNUZ

Ruhsal tekâmül yolunda cesaret ve disiplin gereklidir. İnsani terbiye bu yolda temel disiplindir. 

Korkularınızı gerçek bilgi ile yenin. Korktuğunuz şeylerin esiri olursunuz. 

Uyanış sadece bu dünyada yaşarken henüz fiziksel beden içindeyken gerçekleştirilebilir.

Tanrıya ulaşmak için gerekli enerjiyi fizik beden ruha yükler.

Yoldan çıkmış, aynı hataları sürekli tekrarlayan insanlardan uzak durun.

Yeşua2000 

AMAÇ DİNDAR OLMAK DEĞİLDİR

İnsanın varlık amacı dindar olmak değildir. Amaç Tanrıyı, Tanrısal gerçeği bilmektir. Dinler doğru başlamış olsalar bile zamanla gerçek olandan sapıp toplumlar üzerinde baskı ve sömürü unsurları haline getirilmiştir. Kendileri gibi olmayanları tehdit eden, katleden ben merkezli politikalar haline getirilmişlerdir. Korku temellidirler bu halleriyle de tanrısal vasıfları ve insanlığı reddetmektedirler. Tanrısal gerçeklerden kopmuşlardır. 

Yeşua2000 

YEŞUA BİLDİRİYOR

Tüm ıstırapların kaynağı bencilliktir. Bencillikten uzak durun. İçinizle dışınız bir olsun. Samimi ve dürüst olun. "Evet" iniz evet ve "Hayır" ınız da hayır olsun. 

Hiçbir varlığa karşı acı duygular içinde olmayın. Olumsuz duygularınızın her an farkında olun ve onların eyleme geçmesine izin vermeyin. Bilin ki olumsuz dürtülerin sizi kontrol etmesine izin verirseniz ruhunuzu kaybedersiniz. 

Yeşua.

YEŞUA BİLDİRİYOR

Yok olduğunuz anda tanrısallaşırsınız. Tanrısallaşan olursanız insanların gerçeklerini görürsünüz. Dinler insanları sınırlandırır. Oysa biz size özgürlüğü veriyoruz. Önce sizi eğitiyor doğruları söylüyoruz. Ve sizi özgür iradenizle bırakıyoruz. İşte sınav ondan sonra başlıyor.

Kutsanmış kişi artık olmayan kişidir. "Ben yokum Tanrı var."  kavramına alışmalısınız. İçinize baktığınızda "ben" yoksa "ego" yoksa mutlak sessizlik mutlak boşluk varsa orada Tanrı vardır. "Ben" dediğiniz an da varoluştan ayrılırsınız.

Yeşua.

YEŞUA BİLDİRİYOR

Sevgi, yolunuz ışık yoldaşınız olsun. Sevdikçe inanır ve inandıkça seversiniz, ışık bilmek ve görmektir. Bunu unutmayın.  

Yeşua.

YEŞUA BİLDİRİYOR

Tanrının affı sonsuz değildir. Aynı yanlışları tekrarlamakta ısrar ederseniz Tanrının sert yüzüyle karşılaşırsınız.  

Yeşua.

YEŞUA BİLDİRİYOR

Sevgi Tanrının yoludur. Benim şahsi yolum değildir. Yüzünüz daima Tanrıya dönük olsun. Yüzünüzü Tanrıdan başka yöne çevirirseniz karanlığa gidersiniz. Tanrıdan sadece iyilik dileyin. 

Yeşua.

YEŞUA BİLDİRİYOR

Tanrının huzuru, Tanrının krallığı Tanrının bulunduğu yer demek değildir. Tanrının kutsal gücünün kaynağının olduğu yerdir. Bunları unutmayın.  

Yeşua.

YEŞUA BİLDİRİYOR

Hıristiyanlar müslümanlardan daha takıntılıdır. 13 rakamını uğursuz sayarlar çünkü son yemekte biz onüç kişiydik. Sebeb budur ve yanlıştır. Tam tersi olarak bu rakamı özel olarak kabul etmeleri gerekirdi. Benim yolumdan gidenlerin böyle bir takıntısı olamaz. Bu gibi batıl inançlar korkudan doğar. Bizim yolumuz ise sevgi yoludur. Sevginin içinde korku yoktur. Bu batıl yorum aslında korku duygusunun hıristiyanlarda müslümanlardan daha fazla olduğunu gösteriyor.  

Yeşua. 

YEŞUA BİLDİRİYOR

Havari demek sizinle birlikte olmaktan mutlu olan, sizi seven kimse demektir. Ancak onlarda beni yeterince anlayıp özümseyemediler. 

Yeşua.

YEŞUA BİLDİRİYOR

Dünyada herşey karanlıktan doğar. Tohum ilk olarak karanlığa ekilir. Filiz verene kadar toprağın içinde karanlıktadır. Bebek doğana kadar anne karnında karanlıktadır.

Yeşua.

24 Şubat 2022 Perşembe

BOZUK TOPLUMSAL DÜZENLER BİREYLERİ HURAFEYE İTER

Din dersi diye çocuklara okutulan şeylerin hiçbir manevi dayanağı yok. Hiçbir bilimsel geçerliliği yok. Faydası da yok. Anlamadan ezberlemeye ve takiben bir takım manasız hareketlerin yaptırılmasının iletişim çağındaki bu dünyada, insanlar uzaya açılmak üzereyken bize ne faydası olabilir?  Yönetenlerin sömürüsünü devam ettirmekten başka...Burada bilinçli olarak Tanrıya, gerçeğe yönelmekten bahsetmiyoruz. Esasen Tanrıyı bilmek, maneviyat ortalıkta din alimi diye dolaşan iki yüzlü sefillerin eline bırakılmamalıdır. 

Bir ülkede gelir dağılımı ne kadar kötüyse, eğitim seviyesi düşükse, çocuk ölümleri ne kadar yüksek ise, kadın erkek eşitliği yoksa yani toplumsal işlevsellik ne kadar bozuk ise dinin yeri de o kadar fazlalaşır. Bir toplumun fertleri yaşadıkları toplumun kendi problemleri ile ne kadar az ilgilendiğini görürse o kadar fazla dine yönelir daha doğrusu dini kuruluşlara, tarikatlara, cemaatlara yönelir. Bu nedenle hurafeler ortadan kaldırılmak isteniyorsa o toplum içinde yaşayan fertlerin, vatandaşlarının temel hakları ve güvenlikleri sağlanmalıdır. Aksi durumda insanlar baskı altında, acz içinde ve çaresiz ise dini kuruluşlara ister istemez yönelir. Bu yönelişin amacı bireylerin ihtiyaçlarına bir çare aramalarıdır. Bu ortamda da din bir afyon olarak kullanılmaya devam edecektir.

Yeshua2000

22 Şubat 2022 Salı

MESSAGES FROM YESHUA.

Due to the fact that evildoings are not reciprocated immediately, the human heart tends to move towards evil. With every evildoing, the will weakens and becomes weaker against provocations. Its power to resist, to oppose sin decreases over time. Small omissions bring great damages.

Yeshua.

MESSAGES FROM YESHUA

It is shirk to say that nature is a reflection of God. It can perhaps be said that it is a small manifestation of God’s love.

Yeshua.

MESSAGES FROM YESHUA

God does not want souls, which have not awakened while on Earth, in His presence. He wants those that have awakened. The auras of the people that have not awakened while on Earth is in the shape of a greyish cloud. And they do not necessarily need to be bad people. For a human to pass to the holy spirit level, for him to be accepted into the holy community, he must be awakened while on Earth, and with the confirmation of this by God beyond physical death, that being is no longer a human but a holy spirit. The word holy means refined, purified, and blessed, a messiah so to say.

Yeshua.

MESSAGES FROM YESHUA

Fables are for primitive people. People of the old times were not as conscious as you are. They were not ready to hear the realities as are the people of today. Fables were used to raise their consciousness to a level but now you have the capacity to understand the realities directly. You do not need fables.

Yeshua.

MESSAGES FROM YESHUA

God embraces all of us with love. God does not take revenge. There are no dark points in God. God is love. God is the source of light. But there are also those that God does not forgive. If you insist on repeating the same mistakes, you will meet God’s severe side. His forgiveness is not endless either. But His verdicts are definitive. He will take away all of the person’s livelihood, his everything.

Yeshua.

MESSAGES FROM YESHUA

Nothing that enters the subconscious may be erased. Considering that you even remember some things about your infancy, there is no such thing as erasure. Only its effects are removed. The ineffective subconscious records do not affect you during the process in your grave after death. Get rid of all negative emotions and thoughts.  Concentrate on God’s light. The place he shall go to will be shown to the dying person at the last moment. When the person dies, the brain rewinds all his memories like a film reel. All until it reaches your essence. But if you have any unsettled traumas, the film will snap at that point. Therefore, clean all evil and crises from your memory while alive. Not everyone wakes up immediately after death. The consequences of these traumas (Tantrums) will be experienced. This is why forgiving is important. It is important for you. By forgiving, you eliminate the effects of these fits on yourself, thus removing the traumas you will face after death; meaning that you will not experience them. Forgiving is not forgetting; it is removing its effects. Let happiness and enthusiasm preponderate on your character. Let positivity be permanent. Do not let negative emotions such as unhappiness, sadness and grudge be permanent. Make them go away quickly. Your character will pass on identically to the life after death. Especially your emotions during your final seven minutes are very important. Those, who have spent all or most of their lives as a negative person, should try to be happy in these last seven minutes. Although it is difficult, it is still better than not at all. They shall think of God, of the light. And the positive people shall not be confused in these seven minutes, they shall not rebel. These are valid for everyone.

Yeshua.

MESSAGES FROM YESHUA

Continuing to sin shamelessly is the person searing his heart towards God, and declaring war on the skies. Remember that God is the omnipotent. God will be very harsh against those who oppose him.

Yeshua.

MESSAGES FROM YESHUA

Also warn the ignorant people who go to graves and repose hope in them. There is no energy there. The energy of holy people does not remain in the earth. It coalesces with God’s energy. The ones that remain in the earth are the dark and dispersed energies that have lost their human qualifications.

Yeshua.

MESSAGES FROM YESHUA

I had said, “Knock the door and it shall be opened to you. Seek and you shall find”, but now I tell you that God is calling out to you. But the noise is so loud that you cannot hear Him.

Yeshua.

MESSAGES FROM YESHUA

God comes before all; then comes love and then comes power and the fourth one is sacrifice. This is the correct order. Declare this to your readers.

God wishes all humans to be happy. Hence, He created the miraculous nature so that you may be happy. God Himself is a miracle and everything He creates is miraculous. Therefore, unhappiness is perceived as a rebellion against God. Live in joy and express your gratitude to God. The suffering of man is a by-product of his ego. Solely focusing on the negatives and pretending as if the positive sides do not exist is egotism.

Yeshua.

21 Şubat 2022 Pazartesi

WARNING FOR THE RULERS OF THIS WORLD

As the rulers of the world cannot compete with the rising birth rate, they are using terrorism to make them kill each other. Ego pushes nations into the lust as to be superior to others as well as the individuals to other individuals. Those individuals who are the real rulers who wants to work for humanity are being killed. 

If you inflict terrible sufferings on others, surely, you’ve got to be punished. There are no exceptions. You will go through a life review, rather like a documentary with prodigious value. You will experience your life from the point of view of everyone who has involved: Every-one’s feelings, attitudes, motives and believes laid bare, including yours. You won’t just observe through their eyes and ears, you will experience what they have experienced.

Yeshua2000 

YOU HAVE TWO CHOISES

There are two ways for souls. One goes to life and the other goes to death. Faith is very important. 

Whatever you believe, while you live in a physical body is what you are going to face after death. The soul does not die with body and whatever you have loaded to him/her will go with the soul. So, don’t load weakness and wrong beliefs to your soul. In addition to that your conscience knows everything and by every wrong doing of yourselves realizes that he/she shall have to face the consequences.

As for the crimes the divine justice will be working.

Yeshua2000 

MESSAGES FROM YESHUA

There is only One Being in the Universe. And, there are beings in that One Being. Human beings first know themselves. Learn their essence first and then they can connect to God. When you connect to God you are like a hawk. You start living multidimensional and multifaceted.

Those who are in agony are suffering from a side product of their ego. Not seeing the miracles around and see the misery only is egoism.

Do not become a voice among other voices. Be still, keep calm and be silent then you can become a witness of your surrounding.

Yeshua 27th, August 2017

MESSAGES FROM YESHUA

I am holding the key of love, my brother. You know that God is love. 

So, how can they enter the Kingdom of God before reaching to full love in their hearts. That’s why I have said that I was the path. I represent the love God created. I am illuminating that path, that’s why I have said that I was the light. And that path leads all to the Kingdom. To the Eternal Life. So, that’s why I have said I was the life. That’s why I have said that I came to World so that you could have life in abundance.

I hope most of you will awake before death and be taken.

Yeshua.

MESSAGES FROM YESHUA

Do not forget, if bad words are coming out of someone's mounth that is because there are malice feelings in that person. Words comes from hearts(souls) originally and, if your heart is pure no bad words can come out of it. 

If somebody is swearing that means their souls are full of evil and it is pouring out of their mouths. Thus, be alert and if some says bad words and afterwards declares that he or she talked without thinking, know that no bad words come from a pure heart and nobody talks without previous thinking. Everybody talks after thinking and bad words comes only from a bad heart. From a good heart comes only good words.

Yeshua.


THE PURIFIED SOUL

The true purified soul’s mind can weather all the lies and illusions without being lost. Their souls always yield to purifying light.

One passion includes all others. Purification requires the soul to be pure and clean from our own passions and lusts. The more we purify ourselves, the more we allow for Divine grace to function. When a soul is completely clean from its passion and is totally humbled, then it can experience the grace of God and the fulfillment of all His promises.

If a man thinks only of his own profit and tries to benefit himself at the expense of others, he will incur the hatred of Heaven.

Yeshua2000 

MESSAGES FROM YESHUA

Regarding the revelation of John, when somebody is kept in custody alone for so long it is normal that he starts seeing poseudohallucinations. That is what happened to John.

On worldy matters always think on scientific base. You are more evaluated souls. Your time has the advantage of advanced science.

There will be no second coming. I have come and gone many times and I still do come and go when and where necessary. But as Yeshua Messiah (Jesus Christ) I will not come again.

Yeshua.

YOU ARE ALL HERE TO PROVE YOURSELVES

Our hearts must be pure. Our hearts are the source of our feelings, and if they are dirty nothing good will come out of it. Notice that all the religious clergy are made for the sole purpose of possessions. Worship of ego most of the time and, they put their egos in the center and became fake idols. 

You are all here to prove yourselves. There are still some souls waiting for incarnation on earth for the first time. This is due to their own wrong doings while at the spiritual realms. They didn’t take serious enough the duties and trainings given to them. You are all here to gain the eternal life. To be born again spiritually. God sent Yeshua to teach us love so that we can have eternal life. 

World is the place of selection. So, try to be the ones who shall be selected. Look above to Godly things and act accordingly. Overcome the lust and temptation. God is limitless at every aspect. God warns directly and when He convicts it is irrevocable. 

Yeshua2000 

20 Şubat 2022 Pazar

YEŞUA BİLDİRİYOR

Bazıları hâlâ, “Ben ve babam biriz” sözümü tartışıyorlar. Hâlâ ne demek istediğimi anlayamadılar. 

Onlara söyle: “Bedenim Oğul, ruhum Baba’dır. Dış görünüşüm insan, özüm Tanrı’dır.”

Yeşua.

YEŞUA BİLDİRİYOR

Tanrı konuşmaz. Kalbi saf olanlara malum eder. 

Tanrı seven ve kıyandır. Tanrı verendir. Sadece verir. Almaz.

Tanrı katında hiçbir bencilliğe yer yoktur.

Daima sakin ve sabırlı olun. 

Kalplerinizde ki Tanrı sevgisini hiçbir bencilce duygu ve düşüncenin kirletmesine izin vermeyin.

Yeşua.

HERŞEY ENERJİDİR

Her şey, insanların duyguları dahil, enerjidir. Duyduğunuz farklı duygular diğerlerine anlatabilmek için kelimelere çevirdiğimiz, enerjinin farklı titreşimleridir. Kızgınlık, nefret düşük titreşimli olumsuz enerjilerdir. Sevgi en yüksek titreşimli olumlu enerjidir. Sevginin kendisi olduğunuzda Tanrının kutsal ruhu ile birleşirsiniz. Yani sizin ruhunuz Onunla eş uyuma girecek kadar, Onun bir parçası olacak kadar genişler.

Yeşua2000 

YEŞUA BİLDİRİYOR

Tek başınalık kabul edilmelidir çünki o esastır. Üzüntüyü tek başınalık yaratmaz. Tek başına kalmanın gerektiğini düşünmen üzüntü yaratır.

Tek başınalık özgürlüktür. Yalnızlığı tek başınalığa, tek başınalığı yalnızlığa karıştırmamak lazım. Her halukarda varlıklar tek başınadır. Düzen budur. Tanrı da tek başınadır. Tek başına Tanrı'ya daha çok enerji yollarsınız. Tek başınalığı becerebildiğiniz andan sonra insanlarla iletişiminiz farklı olacaktır.

Yeşua 2017

YEŞUA BİLDİRİYOR

Dünyada herşey karanlıktan doğar. Tohum ilk olarak karanlığa ekilir. Filiz verene kadar toprağın içinde karanlıktadır. Bebek doğana kadar anne karnında karanlıktadır.

Yeşua 2021

GOD IS THE ALMIGHTY

God rules over spirit beings of various ranks and powers. All the spirit beings are created beings of God, God calls these to account and confronts them for their actions. There is a “council” of these spirit beings; however, it is noteworthy that even though God’s council is around Him, merged with Him lets us know that none of God’s council is as powerful (or “mighty”) as God.

Yeshua2000 

YEŞUA BİLDİRİYOR

Dünya adeta bir hapishane. Tanrı bile bu gezegene gelmiyor. Barbarlıkta birinci gezegensiniz. Yaydığınız olumsuz enerjiler güneşin düzgün görülmesini perdeliyor. Ben ki sevgi varlığıyım ama artık bende insanları sevemiyorum. Doğayı da tahrip ettiniz. Tanrı doğayı insanlardan daha çok sever.  Sırlarıma layık olanlarla sırlarımı paylaşırım.  Görmeyenler görsün istedim ama görenlerin bile kör olduğunu gördüm. Ben yeryüzüne ayrılık getirmeye geldim. Dünyaya bağlanmayın. Tohumlarımı yürüdüğüm yollara serptim ve ardıma bakmadım. Çoğunu kuşlar yedi. Onlar çok saf ve temiz varlıklardır. Kardeşim çok önceleri aradı buldu ve ona sonsuzluk kapıları açıldı ne mutlu. Bazılarına ne yazık ki arasalar da görünmeyeceğiz. Kul hakkı öncelikle kendinedir.  

Yeşua 09.07.2017 

MESSAGES FROM YESHUA

My mission have changed. It is not love anymore. Human beings cannot expect love anymore. There won't be left a single stone over another stone on the whole earth.

Time is closing. Sideways were all closed. There is no sideways any more. Either one reaches to God or to the second death after the physical death. “All or nothing.” That is the word and the deed now to reach God. You have to focus on God only in order to achive this goal. Those who shall not succeed this goal will lose everything. Tell this to everyone.

Yeshua, 1st of March, 2018


MESSAGES FROM YESHUA

Man is not a body. Man is a soul, a consciousness. And the body is just a temporary container, in which man has to go trough the next stage of studying in the school of the material world.

Incarnate states of people are usually much shorter parts of their lives as compare to non-incarnate states. However, the developement of man can only take place in the incarnate state. It is for this resaon that the incarnations are necessary, it is for this reason that God creates material worlds.

The point is that the body is the ''factory'' for transformation of energy. Physicial movements and the foods we eat creates energy and thus with this energy loaded to soul our consciousness growth process take place both qualitatively and quantitavely.

God is the living force for all. If a living creature with their own free will shall brake their ties with God while on earth then they will disappear from the world of livings in the graves.

Yeshua,  2019

19 Şubat 2022 Cumartesi

MESSAGES FROM YESHUA

HOLY SPIRIT  Holy Spirit is not cast down nor descend but  humans must rise up cognitively to become a Holy Spirit.

21st February, 2018


TRUTH WILL SET YOU FREE  One must free his or her soul from all obsessions and fears. With expectations such as unlimited food, sex or whatever wordly desires may be, one cannot be free. Again one cannot be free if he or she is acting under the fear of  hell, fire or any sort of painful penalties.  One must get rid of all of these fears and/or expectations in order for their soul to be free.  

Yeshua. 29th October, 2017

17 Şubat 2022 Perşembe

KEHANET

Yeşua dedi ki: "Kehanet, gelecekten haber vermek kendinizi Tanrıdan üstün görmektir. Tanrı kendisine ait işlere karışılmasından rahatsız olur."

Yeşua

İNANÇ VE İNANÇSIZLIK

Bizi yaratan Tanrıya inananlarla inanmayanlar arasındaki farklar:

Tanrı sonsuzluğu temsil eder. Tanrıya inanmak sonsuzluğa inanmaktır. Tanrı sevgiyi, şartsız, diğerkâm sevgiyi temsil eder. Karşıdakinin mutluluğu da esastır.

Gerçek Tanrı özgürlüğü temsil eder. Tanrısal olanda karanlık bir nokta yoktur. Her şey aydınlıktır, dolayısıyla korku yoktur. Takıntı yoktur. Kölelik, kulluk yoktur. Kardeşlik vardır.

Tanrıya inanmayanlar geçici olana inanırlar. Bir gün nasıl olsa bitecek bilinci bencilliği, korkuları ve köleliği getirir. Tanrıya inanmayanlar özgürlüğü sadece kendilerine isterler. Bu da zorbalığı ve bağnazlığı getirir.

Tanrıya inanmayanların sevgisi tutkularla şekillenir. Sevgiyi kendileri için isterler. Kendi egolarının tatminini sevgi sanırlar. Kendilerine kulluk edilmesini isterler. Eşitliğe tahammülleri yoktur. Gerçek, derin anlayış gerektirir. Ruhaniyet kendinizle ilgili soru sormak iken dinler ilerlemek için kitaplara güvenilmesini ister. Bu durum ise milyonlarca zihni kilitleyerek geri bıraktırmıştır. Dinler ve ideolojiler adeta köle tacirlerinin ideolojik arka kapıları olmuştur. 

Yeşua2000 

KENDİ BAŞINA VAR OLAN BİR KÖTÜLÜK YOKTUR

Kendi başına, kendinden var olabilen Tanrıya isyan halinde salt kötü bir güç yoktur. Tüm güç, kudret Tanrınındır ve Onun kudreti karşısında durabilecek bir başka güç yoktur. Böyle birşey yaratılmamıştır. Tanrı sevgidir.

Kutsal Ruh insanların doğru yolda kalması için  gerekeni yapar. Ancak çoğunlukla insanlar bundan habersizdir. Gerektiğinde, özel olarak, kötü insanlar vasıtasıyla diğer insanlara zorluk olsun diye ayartmalar ve sahte doktirinler gibi cazip şeyler yaratılır. Bu aslında bedenli insanların aklının gelişmesi içindir. Ne de olsa insanlar buraya sadece yaşamaya değil öğrenmeye de geliyorlar. Dünya yaşamımızın amacı kendimizi geliştirmektir. Akıl, etik ve psikanalitik olarak. Başarılı talebeler bu okuldan mezun olduktan sonra Tanrının huzuruna alınırlar. Eğer bu huzura layıklarsa burada Tanrı ile bir olurlar. Başarısız olanlar ise dünya enkarnasyon döngüsünde tekrara mahkum olurlar. Son hakkını kullanmış olanlar ise huzura çıkamaz ve gıyablarında "yok ol" hükmünü alırlar. Şu anda içinde bulunduğumuz zaman ise sondur. Son haklar kullanılmaktadır. Ruhlar ya başaracak ya da yok olacaklardır. Ortası yok artık.

Kutsal Ruh, gelişimlerinde en yüksek boyutta olma hakkını elde etmiş olan eski insanlan ruhlarının bir toplamıdır. Hepsi bir olan bir konseydir. Tanrı bu konseyin başıdır. Hüküm Tanrıya aittir.

Yeşua2000

MANEVİ BİLGİLERDE MADDİYATTAN ZERRE DAHİ OLMAZ

Tanrı insanları yarattı ve kendisine tabi olmalarını istedi ama insanlar kendi kafalarına göre tanrılar yarattı ve onlara taptı.

Ne gaflet halbuki bu yarattıkları tanrılar insanlara tapsa daha anlamlı olurdu!

İlahi eğitim de dört unsur vardır. İnanç, umut, sevgi ve biliş. İnanç kök saldığımız topraktır. Umut bizi besleyen sudur. Sevgi içinde büyüdüğümüz havadır. Bilgi ise içinde geliştiğimiz ışıktır.

Maneviyatın içinde maddiyatın kırıntısı dahi olmaz. Varsa eğer bunun manevi alemden bildirilmiş olması mümkün değildir. Bu yüzden sizlere söylenen herşeye kanmayın. Maddiyat beklentisi olan kişilerde maneviyat yoktur. Hiç bir isim altında maddiyat beklentisi olmamalıdır. Varsa oradan derhal uzaklaşın.

Birinci derecede önemli olan kişinin diğer bir kişiye veya varlığa sıkıntı veya üzüntü getirmemesidir. Kim olursa olsun. Zengin fakir, inançlı inançsız ya da meşhur sıradan ayırımı yapmadan. Hayvanlara ve doğaya aynı saygıyla yaklaşılmalı ve zaruri olmadıkça onlara zarar vermekten kaçınılmalıdır.

Sadece lüks içinde olanlara yardım ediliyorsa bir menfaat beklentisi var demektir. Ancak doğru insanlar bunu yapmaz çünki onlar karşılık beklemezler. Amaçları sadece, kendisi dahil herkesin mutlu olmasıdır ancak bazı insanlar bunu istemezler.

Yönetenler insanların tam bilinçlenmesini istemezler. Bu durum onların mevkilerini tehdit eder. Bu sebebten bir kandırma sanatı olan politika icat edilmiştir. Bunun içinde dinler önemli bir yer tutar. İsimleri alırlar ve onları kötülükleri için kullanırlar. Kötülüklerini yine yalanla iyilik gibi göstermeye çalışırlar. Amaç tamamen kendi çıkarlarını sürdürmektir. İnsanları köleleştirmek tek amaçlarıdır. Herşeyi kendileri için isterler. Ancak bilmezler ki Kutsal Ruh onları kullanıyordur. Kötü işler için kötü varlıklar kullanılır çünki nihai iyilik manevi alemde bambaşka şekillerde tezahür eder. Bu dünyada kullandığımız manadaki kadar dar ve yüzeysel değildir. Daha doğrusu bu dünyada bizim anladığımız iyilik kavramı ruhsal alemdeki iyiliğin çok dar bir zerresidir. Kötü güçler Kutsal Ruh tarafından kullanıldıkları bilmezler. Hatta bunlar yaptırıldıklarını kendi işleri sanırlar. Bu kadar başarılı olmalarını kendi güçlerinden bilirler. Gerçekte ise onlar yoldan çıkmış bazılarının yola getirilmesi için Kutsal Ruh tarafından kullanılmaktadırlar. Bu kötüler aslında bu işler için tutulmakta olan yok edilmesi gereken ruhlardır.

Kutsal Ruh Tanrı adına herşeyle ilgilenir ve herşeyi kontrol eder. Tüm insan ve hayvan tüm varlıklarla. Kutsal Ruh bir varlığı terk etmedikçe o varlığın Kursal Ruhun kontrolünden çıkması mümkün değildir.

Öteki alemde bilinç gördüğü şey olur. Ruhu gören Ruh olur. Mesihi gören o olur. Tanrıyı gören Onunla bir olur. Yani o seviyeye çıkmadan onları göremezsiniz. Halbuki burada herkes herşeyi görür. Yani güneşi o olmadan görürsünüz. Ayı o olmadan görürsünüz.

Gerçeklere bu dünyada yaşarken uyanmak zorundayız. Bedenden sıyrılıp çıktığımızda eğer gerçeklere henüz uyanamamışsak o zaman arada kalırız. Bu ara ise bizim kullandığımız kötülük kelimesinin içeremeyeceği derecede yoğun ürkütücü ve olumsuz bir yerdir. Ruhlar burada karanlıkta ve kaybolmuş vaziyette ızdırap ve korku içindedirler. Yok oluşa doğru giderler. Oradaki çaresizlik ve esef hali ruhun bile sınırlarını zorlar.

Yeşua2000 

IŞIĞA KAVUŞANLAR

Işığa kavuşan ne görülebilir ne de kavranabilir. Onu kimse rahatsız edemez, bu dünyada yaşarken bile. Bu dünyayı terk ettiğinde ise şekiller ve sembollerle gerçeği zaten almış olur.  Dünyası bütünlük ve sonsuzluk olmuştur ve bunu kendisinden başka kimse göremez. Bu durum diğerlerinden gece ile ya da karanlık ile değil ama gün ile ve Kutsal ışık ile gizlenir.

Yeşua2000 

DUYGULAR VE BİLİNÇ

Duygular bilincin çeşitli halleridir. Kabadan inceye doğru bir yelpaze şeklindedir.

Yaşayan varlıklara düşmanca davranan insanların duyguları çok kabadır. İlkel yaşam tarzı içinde adeta hayvanlarla ilkel şartlarda iç içe yaşayanların bilinçleri rafine olamaz çünki duyguları incelemez, hassaslaşamaz. Yaşadıkları şartlarda bunu gerektirir ancak çoğu bundan rahatsız değildir. Gizli bir kibirleri vardır ve onlara birşey öğretmek neredeyse imkansızdır. Herşeyi onlar zaten bilirler. Şehirlileri ya da kasabalıları kendilerince aşağılarlar. İçlerinden alaya alırlar. Söylediklerinizi doğru dürüst dinlemezler ve menfaatlerine çok düşkündürler. İleri görüş yerine kurnazlık hakimdir. Genellikle kırsal ve gelişmemiş bölgelerde tekamül seviyesi daha düşük ruhlar bedenlenir. Issız balta girmemiş ormanlarda yaşayan bazı vahşi kabilelerin insanları dünyada ki en ilkel ruhlara sahiptirler.

Şü üç kötü haslet cehenneme açılan üç kapıdır diyebiliriz. Şehvet, öfke, açgözlülük. Karanlığın bu üç kapısından kurtulanlar ışığa kavuşabilir. Işığa kavuşmak kendinin farkında olma, kendini bilmektir. Karanlığa karışmak ise bilincini kaybedip toprak altı kaba madde enerjilerine karışmak demektir.

İnsanda kaba bilincin yoğunlaşması sonucu şeytan denilen varlık ortaya çıkar. Bunun dışında başka bir şeytan yoktur. Kovulmuş melek, adem ve havvanın kandırılması vs. bunlar masaldır. Hiçbir melek Tanrıya isyan edemez. Meleklerin tabiatında bu sıfat yoktur. İnsan da ise sadece bedenliyken sınırlı bir özgür irade kullanmak söz konusudur. Bedensizken ruh hangi boyutta ise oranın yetki ve hakları ile sınırlıdır. Özgürlük yoktur ve her ruh kendisi ile aynı boyutta olan ruhlarla birliktedir. Dünyadaki gibi bir karışım söz konusu değildir. 

Bu sınıflandırmaya karanlıkta olanlar, azapta olanlar dahil değildir. Onlar tek başınadırlar. Yani onlar kendi yarattıkları sefil dünyalarında korkunç bir sıkıntı, acziyet ve ümitsizlik içinde yardım çığlıkları atmaktadırlar. Ama cevap veren olmaz.

Şimdi bilincin rafine olamamasına biraz daha derin bakalım. Bunun içsel ve dışsal nedenleri vardır. İçsel olarak yediklerimiz burada önemli rol oynar. Et yemekten olabildiğince kaçınılması gerekir. Genel olarakta gereğinden fazla yemekten kaçınılmalıdır. İlkel, saldırgan insanların yanında uzun kalmamak gerekir. Negatif enerji salınımı olan yerlerde fazla uzun kalmamak gerekir. Bunlar hastaneler, mezarlıklar olabildiği gibi yüksek enerji gerilimlerinin bulunduğu gerilim hatları, elektrik trafoları ve telefon vericileri de olabilir. Buna karşılık hassas bilince sahip insanlarla bir arada olmak, tabiatla iç içe olmak, olumlu yönde etkiler yapar.

Aşağılamak, tepeden bakmak sevginin zıddıdır. Zannedildiği gibi nefret değildir. Esasen nefret ve sevgi aynı kökten çıkar. Çok nefret etmeniz için önce çok sevmeniz gerekir. Halbuki hor görmek de sevgi hiç yoktur. Hiçbir zaman olmamıştır. Hor gördüğünüz bir şeyden nefret etmezsiniz, size bir şey ifade etmez.

Saldırgan, kaba, öfkeli, inatçı ve karamsarların karanlıktan çıkma şansı olmaz. Yine hep endişeli olanlar, herşeyi tatmak arzusunda olanlar, açgözlüler ve hasetler, kendini beğenmişler, dürüst olmayanlar yükselemez ve karanlıktan çıkamazlar. Dünyada bedenli iken bunlarla başa çıkıp kontrol altında tutanlar ışığa girerler. Burada duyguların bastırılmasından ziyade onları gözleyip oluşma kaynaklarını tespit etmek ve doğru telkinler ile bunların sebeb olacağı olumsuz davranışların yaşamınızda tezahürünü bertaraf etmektir.

Yeşua2000 

16 Şubat 2022 Çarşamba

TARİHTE ÜSTÜN BİLİNÇLİ İNSANLARIN KATLEDİLMELERİ

Mısır İmparatorluğu dönemi fizikçi ve gök bilimci Kamose-Menes, anıt mezarların ve piramitlerin ölümden sonra, oralara gömülen kimseyi canlandırmayacağını söylediği için öldürüldü. Soyu devam etmedi.

_Antik Mısır'ın diğer bir filozofu Amentebat ''insanları mumyalayarak öbür dünyaya gönderemezsiniz'' dediği için ailesi ile birlikte yok edildi. Soyu devam etmedi. 

_Antik Yunanlı’lar, devrin en büyük filozofu Sokrates'i 2500 yıl önce Yunan tanrılarına inanmadığı için öldürdüler. Soyu devam etmedi. 

_Romalı Flavus Lucretius Claudius, matematikçi, gökbilimci ve filozof; 

Roma Tanrı’larının masal olduğunu söylediği için katledildi. Soyu devam etmedi. 

_Giardano Bruno, italyan filozof. Kapalı evren görüşünü ilk reddedenler arasında. 

Dünya  güneş etrafında dönüyor dediği için Kilise tarafindan Roma'da diri diri yakıldı. Soyu devam etmedi. 

_Sadece Avrupa engizisyon mahkemelerinde 50.000 aydın, düşünür, filozof, sanatçı yakıldı. Soyları devam etmedi. 

_Paleolitik çağ'dan itibaren son 40.000 yılda istatistiksel olarak sayıları 143 milyon olarak hesaplanan üstün zekalı insan; 

“Dinlere, Tanrı’lara, dogmalara, tabulara, masallara” inanmadığı için öldürüldü ve hiç birisinin soyu devam etmedi. 

Soyları devam etseydi bugün dünya insan popülasyonunun %5’i değil %35'i üstün zekalı olacaktı. 

Öyle olunca; Endülüs ve İskenderiye kütüphaneleri yanmamış olacaktı. 

Bilim, sanat, felsefe üreten değerli insanlarla birlikte bugün -fosil yakıt yakmadan- daha temiz bir dünyada yaşıyor olacaktık.

Bizim de zeka seviyemiz bugünkü aptal halimizle kıyaslanmayacak kadar yüksek olacaktı. 

Sokağa çıkınca birbirinize bakın ve bilin ki hepimiz geride kalan düşük zekalı insanların  torunlarıyız. 

Moris Taviki


Çok acı gerçekler bunlar ancak ben insanları yaratan Tanrıya inanıyorum. İnsanların yarattığı Tanrıya ya da tanrılara/ilahlara değil.

Yeşua2000 

14 Şubat 2022 Pazartesi

FAKİR SÖZÜ İLE KAST EDİLEN NEDİR?

İnsanlar akıllarının gelişmişliği oranında farklı maneviyat sahibidirler. Dindarlıkları farklıdır.  Bunun en alt seviyesi; "bana verirlerse iyi, bana vermezlerse kötü" şeklinde değerlendirme yapan cahil çoğunluktur.

Burada kast edilen akıl biyolojik zeka değildir. Zeki ve diplomalı bir sürü insan etik olarak gelişmemiştir. İnce düşünemez. Kendisine istemediğini başkası içinde istememe gibi bir inceliği yoktur. Hissiyatı kabadır. Hassas değildir. Ancak zeka olmadan da akıl etmek mümkün değildir. Yani ikisi de birlikte olmalıdır. Birbirlerini tamamlarlar. Bilim ve teknoloji çağında olmamız aklımızı bizden önceki nesillere oranla daha fazla geliştirmemiz için bir avantajdır. Burada elbette okuma, tahsil ve çalışma çok önemlidir. Hiçbir şey öğrenmeden akıl gelişemez. Bilginiz oranında da gerçeğe daha yakın düşünürsünüz. Etik değerlerinde buna paralel gitmesi şarttır. Etik değerler doğruluk, adalet, iyilik, nezaket, sevgi, sabır, hoşgörü vs. 

Geçmiş dönemlerde toplumlara yön verecek seviyede akılları olan bir çok insanın sözleri yüzeysel manalarında ve çok yanlış şekilde ele alınmıştır. Sözler adeta katledilmiştir. Ayrıca başka dillere de yanlış tercümeler yapılmıştır. Çünki insanların o devirlerde idrak kapasiteleri bu kadarmış. Hala da çoğunluğun aklının kapasitesi o eski ilkel devirlerde kalmıştır. Birçok saçma sapan, çağımız bilimine ve mantığına ters düşen ve asırlarca önce yazılmış kitapları okuyup, ezberleyip kendilerini alim zannediyorlar. Müspet bilimin ürünlerini ise sadece kendilerine lazım olunca kullanıyorlar. Başkalarına sağlık için her derde deva muskalar yazıp kendileri hasta olunca en iyi hastanelere, doktorlara koşuyor, altlarında son model mersedeslerle geziyorlar. Rüyanın, yalanın bini bir para. Etik değer ve müspet bilim olmayınca biyolojik zeka şeytanlaşıyor. İnsandan başka da şeytan aramayın zaten.

Dünya geçici ama önemli bir yerdir. Burasını boş vererek bir yere varılamaz. Ayrıca tarihte olan olaylar gösteriyor ki aklını kullanmayan, bilimde ilerlemeyen milletler yok olup gitmişlerdir. Başkalarının esiri olmaktadırlar. Burası otobüs durağı değildir. Çalışma ve mücadele yeridir. Gelişme yeridir. Eğitimsiz çalışmada verimsiz olur. İşte komünist Çin çölü verimli hale getirirken biz Konya ovasını kuraklaşırdık. İşte İsrail bir avuç çölden dünyaya zirai ürünler ihraç ediyor. Küresel ısınmayla Konya ovasının fazla bir alakası yok. Belki çok ufak bir etkisi var ama esas insan hatası ve bilinçsiz tarımdır.

"Dünya işlerinde müspet ilimler, bilimsel düşünce esastır. "

Din kitaplarında fakirler övülür. Bu fakirlerle kast edilen ilkellik, tembellik, asalaklık değildir. Çalışıp üretirken ve de kazanırken maddenin esiri olmamaktır. Yani kendini maddenin kulu yapmamaktır. Hakkı, adaleti, sevgiyi yani Tanrıyı unutmamaktır. Dengeyi bozmamak, insanı ve doğayı tahrip etmemektir. Maddeye tapmamaktır. Bu ayrım da akılla olur. Kaba, cahil kafaların bu şekilde grift düşünmeleri beklenemez. Fakirken hak, hukuk ve adalet derler zenginleşince fakirlerin en büyük düşmanı olurlar. 

"Fakir", sözüyle kutsanması gereken insanlar tembellikleri ya da ilkellikleri nedeniyle yoksul kalanlar değil ama maneviyattan doğan bir güdü ile zenginlik peşinde gereğinden fazla  koşmayan insanlardır.

Yeşua2000 


GERÇEĞE DÜNYADA İKEN UYANMAK ŞARTTIR

Henüz dünyada bedenliyken gerçeğe uyanabilmiş ruhlara ne mutlu. Öbür alemde bu şansımız yoktur. Bedenliyken uyanmış ruhlar henüz Tanrı huzuruna çıkıp onaylanmadıkları için onlara fazla görev verilmez. Henüz insandırlar. Kutsal olamamışlardır ancak saf enerji haline dönen ruhları çevrelerindeki negatif enerjileri toplar ve bünyelerinde saflaştırarak Tanrıya geri yollarlar. Bunu farkında olmadan yaparlar ve bu yüzden sürekli bir ağırlık, yorgunluk hissederler. Bu yapılıyor olmasaydı dünya çoktan tepetaklak olmuştu. İlaveten yine farkında olmadan çevrelerindeki insanlara ayna görevi görürler. Bu saf ruhlu insanlara bakan olumsuz ruhlu insanlar onlara düşman olurlar, aslında gördükleri kendi kötülükleridir ve, olumlu ruhlu insanlar onların yanlarında kendilerini huzurlu hissederler.

Tüm yaşam için gerekli olan enerjinin kaynağı Tanrıdır. Tanrı bize herşeyi karşılıksız sunmaktadır ancak çok azımız ona Gerçekte ve Ruhta inanmaktadır. Çoğunluk adeta çok güçlü ve zengin bir tacire inanmaktadır. Memnun edilirse her türlü nefsani tutkuları tatmin eden bir tüccar, bunun için gerekli araçları sunan, aksi takdirde kızdırılırsa ebediyen yakan, eziyet eden. Çünki insanlar kendi nefslerini ilah yapmışlardır. Ona tanrı, allah, god, şiva, ilah vs. diyorlar. Yarattıkları bu tanrı onların nefisleriyle uyumlu olarak sınırsız zenginlikler, bakireler, sınırsız zevkler vs. sunuyor. Dünyada ne kadar tutku varsa orada bu tüccar ilah tarafından sınırsız tedarik ediliyor . 

İnsanlar Ruhu idrak edemiyorlar. Ruhun tek özlemi Tanrısı ile tekrar bir olabilmektir. Ruhun cinsiyeti yoktur. Ruhlar Tanrıdandır. Onun yaratıcı alevinin kıvılcımlarıdır. Ama insanlar cinnette o derece ölçüyü kaçırmıştır ki çürüyüp giden cesetler bile bir gün diriltilecek deniyor ve bu bedenlerle cennete gidip zevk ve sefa içinde yiyip içip seks yapacaklar. Sonsuz, sınırsız. Olacak olan ise bu ruhların malesef yok edileceğidir. Tabiri caiz ise gözlerini toprak doyuracak.

Sizin de çocuklarınız var. Eğer onlar sizi sadece onlara vereceğiniz para, pul için, sunacağınız imkanlar için sevselerdi ne hissederdiniz? Acı verirdi değil mi? Gerçeğe uyanın derken bunları kast ediyoruz ve, bu dünya da uyanamazsanız öbür tarafta uyanmanın imkanı yoktur. Daha doğrusu orada zaten herşey açığa çıkıyor ancak artık size bir faydası olmaz. Perde kalkınca herkes görür. Uyanmanız gereken yer dünyadır.

Yeşua2000 


12 Şubat 2022 Cumartesi

TANRIYA RUHTA VE GERÇEKTE YÖNELİN

Tanrının bizden, dünyada bedenliyken, sözde isteklerini yaparsak Onun da öte alemde nefslerimizin sonsuz tedarikçisi olacağı şeklinde tahayyül edilmesi küfürdür. En hafifinden kör cehalettir. Nefsaniyetin dibidir. Çok büyük bir çarpıtmadır. İnsanların bir çoğu art niyetlerle yapılan bu saçma ve sahte ilah tanrı tasvirleri yüzünden Tanrıdan uzaklaşıyorlar.

Halbuki Yeşua 2000 yıl önce "Dünyaya çok bağlanmayın. Dünyanın size sunduklarına gereğinden fazla takılmayın. Bir insan dünyaya çok bağlı ise ve dünyevi zevklere takılırsa - hatta ölüm ötesinde de bunları hayal ediyorsa -  onun içinde Tanrı sevgisi olamaz" demiştir. "Hiçbir kimse iki efendiye birden hızmet edemez, hem Tanrıya hem de dünyaya tapamazsınız" demiştir. 

Bilincin en rafine hali Yaratıcıdır. Bireysel bilinçler ölüm ötesinde kendilerini, bilinçlerinin rafineliği ile eş olan boyutlarda bulurlar. Tam saflaşanlar, tam rafine olanlar ise Tanrıya katılırlar. Bu sebeple insan bedenliyken bilincini olabildiğince, elinden geldiğince rafine etmeli, saflaştırıp yükseltmelidir. Oyalanmamalıdır çünki fiziksel ölümün ne zaman geleceği hiç belli olmaz.

Kendi istek ve iradesinde olan, bireyin duygularını düzenlemesi işlemi sıkı bir mücadeledir, hatta bir sanattır. Aslında duyguların kontrolü ve düzenlenmesi en büyük mistik sanattır. Bu şekilde bilinç büyür ve rafine olur. Nefsaniyet ortadan kalkar.

Zihnin sakinleştirilip susturulmasına, çalışmasına bir müddet ara verilmesine ve bilincin izlenmesi olayına meditasyon denmektedir. Yani meditasyon bir bilinç çalışmasıdır. Zihin çalışması değil. Dua da aynı fonksiyonu görür tabi gerçekten sadece Tanrıya odaklanılabiliyorsa.

Yeşua 2000 yıl önce : "Kalpleri saf olanlara ne mutlu çünki onlar Tanrıyı görecekler" demiştir. "Bilincinize, mabedinize girin ve orayı iyi düşüncelerle, sabırla ve Babaya karşı sarsılmaz bir güvenle doldurun" demiştir. 

Yeşua, "Tanrı ruhtur. Ona ruhta ve gerçekte yönelin" demiştir. Bunun anlamı kendinizi içinde bulunduğunuz bedenler olarak görmeyin demektir. Sizler ruhsal özlersiniz. Bilinç zerrelerisiniz ve  geliştikçe Tanrı bilincine katılmaya talip olursunuz.

Yeşua2000 

PURE(HOLY) SPIRITS

Pure (Holy) Spirits are those that have reached the source (Eternity); they are souls that have been included in the holy ring of functionaries. In the spiritual realm, they have a human-like appearance, albeit not in flesh and blood as on Earth. The magnificence of the peacefulness in this place is indescribable. Purified souls are able to cope with all the lies and illusions on Earth without losing control of themselves. They do not become prisoners of their emotions. They use their worldly desires in accordance with their existential purpose while embodied. They do not go to extremes. Such souls are always totally surrendered to God. They keep their minds under total control. They do not exert any efforts to come into prominence in society.

Glory to God in the highest. And on earth peace, goodwill toward men. (Luke 2:14)

Yeshua2000

TANRIYI SEVMEYENLER ONU İDRAK EDEMEZ

Sadece içlerinde Tanrı sevgisi olanlar yaşamlarının gerçek anlamını, Tanrının gerçek olduğunu ve Onunla bir olmanın mümkün olduğunu tam olarak anlayabilirler. İçlerinde sevgi olmayanlar için bu bilgiler yok hükmündedir. Ama onlara da bilgi verilmesi lazım.

Malesef Yeşua'nın öğretisi çok basitleştirildi ve birçok yönden çarptırıldı. Öyleki bu öğretiler tam zıt yönlere sevk edildi. Örnek olarak sözde kutsal engezisyonu ve haçlıları sayabiliriz. Korkunç bir saldırganlık, zalimlik ve nefret kutsallık adına insanlara empoze edildi.

Tabi bu diğer dinlerde de farklı olmadı. Bu durum Yeşua'yı rahatsız etmiştir. Yapmak istediği yegane şeyin insanları sevgiye çekmek olan bir ruhun adına yapılan bu katliam ve işkencelerden rahatsız olmaması mümkün müdür?

İnsan Tanrıyı Ona eğer gerçek bir kalbi sevgisi varsa idrak edebilir. Korku ile  kızdığı zaman insanlara sonsuz eziyet edecek olduğu için Tanrıya inananlar zaten büyük bir saygısızlık ve riya içindedirler.

Yeşua2000 


PARAZİTLERİ BESLEMEYİN

Dünyanın hemen her yerinde tapınaklarının yakınında duran profesyonel dilenciler vardır. Hepsi şevkle parazitliklerine Allah' ı alet ederler. Bazıları haç çıkarır, bazıları muska satar yani o ülkede nasıl duygu sömürülüyorsa o yapılır. Diğer dinler daha eski olduğu için bu aşamayı büyük ölçüde aştılar ancak islam ülkeleri henüz bunu aşamadılar. Bu parazitlerin aralarından çok azı gerçekten ihtiyaç sahibidir. Çoğu bu işi meslek edinmiştir. Dualarının hiçbir değeri yoktur. Bunlar meslek olarak parazitliği seçmişlerdir.

Ve insanlar onlara sadaka verir, çünkü İsa(Yeşua) Mesih 2000 yıl evvel şöyle dedi: “Senden isteyen herkese ver…” (Luka 6:30). Bunu kime söylemişti?

Yeşua kendisi için yaşamadı o insanlar için yaşadı. Sahip olduğu herşeyi onlara verdi. Takip edenlerine aynısını önerdi. "Dünyasal şeylere niye ihtiyacınız var?" diye onlara soruyordu. Biz gerçeği insanlara anlatıyoruz. Bu yönde çalışıyoruz. Şifa dağıtıyoruz ve, onlar bizim ziyaretlerimizden mutlular. Bizi doyuruyorlar. Giyecek veriyorlar. Geceyi geçireceğimiz bir yer sağlıyorlar. Bizim dünya da bunların dışında neye ihtiyacımız var? Öyleyse siz Babayı arayın. Diğerlerine verdikleriniz için iç geçirmeyin". "Yaşamınız için, ne yiyeceğiz, ne giyeceğiz diye endişelenmeyin. Kuzgunları düşünün onlar bunlar için endişe ediyorlar mı? Tanrı onları besliyor. Çiçekler nasıl büyüyor. Herhangi bir zahmet çekiyorlar mı? Süleyman bile ihtişamı içinde bu çiçekler kadar muhteşem değildi. Siz sadece Tanrının Kırallığını arayın" diyordu. 

Ama Yeşua bunları herkese söylemiyordu. O sadece Tanrının  Kırallığına girebilecek potansiyeli olanlara bunları telkin ediyordu. Kendisine havari olabileceklere ve, sadece kendisine sorduklarında böyle söylüyordu. Çünkü bu söyledikleri en üst düzey bilgilerdi. 

O havarilerine "İncilerinizi domuzların önüne atmayın. Önce bunları çiğnerler sonrada dönüp size saldırırlar" demişti. Yani herşey herkese söylenmezdi. Herkese kapasiteleri oranında bilgi verilmeliydi.

Genele ise "Sadece çalışanlar yediklerini hak ederler. Yalnız çalışanlar ücretlerini hak ederler" diyordu Yeşua. Herkes emek vermeli ve çalışmalıdır. Yeşua ve havarileri de insanlara tanrısal gerçekleri öğretmek için çalışıyordu. Bunun için emek sarfediyorlardı. Ve kendilerine inanmayanlara da düşmanlık beslemiyorlardı. " Zahmet çekenlere ne mutlu, onlar doğru yaşamı bulanlardır" demişti Yeşua.

Ve şimdi, 2000li yıllarda Yeşua dedi ki: "Tanrıdan kötülük dilenmez. Tanımadıklarınız için iyilik de dilemeyin. Çünki onlar için dilekte bulunmanız onlara kefil olmanız demektir. Hak etmeyene hak etmediğini vermek kötülüktür".

Bu durumda parazitleri beslemeye devam edecek misiniz? Allah'ın adını art niyetle ağızlarına alıyorlar diye bu asalakları cami avlularında veya sırtınızda politikacı olarak beslemeye devam edecek misiniz? Kararı kendiniz verin.

Yeşua2000 

11 Şubat 2022 Cuma

RUH NEDİR? KUTSAL RUH NEDİR? İNSAN NEDİR?

İnsanlar büyük çoğunluğu itibari ile ruh nedir, Kutsal Ruh nedir anlamıyorlar. Bunu anlamadan da kendilerini anlamaları ve ne olduklarını bilmeleri mümkün değildir. 

Bu sebeple insanlara ilk olarak "Ruh nedir?, Kutsal Ruh nedir?" bu öğretilmelidir. 

Kendini bilmeyen insanların Tanrıyı bilmesi mümkün değildir. Onlar olsa olsa pagandır. Paganism yani kendi kafasına göre uydurduğu bir imaja tapmak. Putperestlik de diyebiliriz ve malesef bugün, geçmişte de olduğu gibi birçok insan hala bu haleti ruhiyededir. Tüm kurumsallaşmış dinlerde, felsefelerde buna dahildir. Törelerin ve egonun oluşturduğu yanlış zanlar bunların temelinde yer almaktadır.

Ruh nedir? İnsan ruhtur. 

Ruh bilinçtir. 

Bilinç kendinin farkında olmaktır.

Ruh maddi bedene girdiğinde insan olur. Bu olay doğumu takiben bebeğin aldığı ilk nefesle gerçekleşmektedir. Adı insan olur yoksa ruh bu beden değildir, bu beden kendini genişletmek ve hassaslaştırmak için kullanacağı bir araçtır. İşi bitince toprağa terk edilecektir. Tabi bu bedenin esiri olup kendini daraltmak, kabalaştırmak ve yok etmek de vardır. 

Bağnaz(yobaz) Müslümanları düşünün, kabalıkları yüzlerinden akar, yine bağnaz Hristiyan, Musevi, Budist ya da Hinduları düşünün kabalıkları ve saldırganlıkları onların bilinçlerinin yani ruhlarının ne kadar daraldığını ve kabalaştığını gösterir. 

Özgür iradenin riski...yanlış yönelmenler ve yönlendirilmeler insanı Tanrının istemediği yöne doğru yönlendirmektedir. Ama Yeşua'nın dediği gibi: "Tanrı kendi özgür iradesiyle Ona yönelmeyenleri hatta yönelemeyecek ruhları istemiyor. Sayı değil vasıf önemli Onun için". Evet Tanrı sıradışı ruhları istiyor. Tanrı ile birleşmek kolay değildir.

Bedenli yaşamında ruh kendini kaba duygulara alıştırırsa "cehennem" diye adlandırılan yok oluşa fakat ince duygulara yönlendirirse "cennet" diye adlandırılan, Tanrıyla Kaynakta birleşmeye doğru gider. Bu arada bu kelimeler tamamen insan yapımıdır. Cehennem eskiden şimdi İsrail diye bildiğimiz bölgede şehir çöplüğünün adıymış. "Cehenna". Ve, buraya şehir çöpleriyle birlikte öldürülen suçluların cesetleri de atılırmış. Yine bu alan hastalık yapmasın diye sürekli yakılırmış. Devamlı yanan bir çöplük. Cennet ise gökler için kullanılırmış. Tamamen benzetmelerden türetilmiş ilkel devir tasvirleri.

Şimdi Kutsal Ruh kavramına gelelim. Arınmış, saflaşmış ruh demektir yani mesh edilmiş. Mesih manasında yine insanların türettiği bir kelime fakat bu kavrama şimdilerde de hala sanki Tanrıya eş bir güç olarak inanılmaktadır ki bu çok büyük bir yanlıştır. Kutsal Ruh her iki cinsten de yaşamış ve ölmüş bütün bedensiz saf ruhların, mesihlerin toplamıdır. Saflaşmış, kusursuzlaşmış bilinçlerin yani ruhların toplamıdır. Onlar sürekli olarak Tanrının huzurunda ayakta ve tamamen Tanrıya odaklı olarak bulunurlar. Görev aldıklarında o görevi anında yaparlar bunun içinde Tanrıya tam odaklanma şarttır. Tanrının verdiği görev anında yapılır. Gecikmek, bekletmek söz konusu değildir. Bedenliyken böyle bir tam odaklanma olanaksızdır.

Hepimiz, bedenli tüm ruhlar yani insanlar saflaşmak için dünyadadır.Tabi tekamül edilen başka gezegenlerde de insan misali sayısız varlık vardır ancak bizler bu tekamülü dünyada tamamlanak durumundayız. 

Sonuçta tüm evrende saflaşan ruhlar "Kutsal Ruh" adı altında Tanrı ile, Onun huzurunda Kaynak da birleşirler. Bir Bütün olurlar. Evrensel bilince katılırlar. Başaramayanlar ise yok olurlar.

Kutsal Ruhlar biz bedenlilere yardıma her zaman açıktırlar ancak bu yardım sadece ruhsal gelişimimiz içindir yani dünyevi bir takım kazançlar için ya da  bir takım bedenliyken kişisel/spiritual güçler kazanmak için değildir. Onlar saflaşmak isteyen her insana büyük bir coşku ve sevinçle yardım için hazırdırlar. Ama, unutmayın saflaşmak isteyenlere, Tanrıyı arayanlara, yoksa kişisel başarı, güç ve kazanç peşinde olanlara değil. Yani bilincini kabalaştırmak isteyenlere değil. 

Olumsuz kişiler, kaba ruhlar bu hallerinde, tavırlarında israrcı olurlarsa kendilerine olumsuz kaba varlıkları çeker. Kendi seçimleri. Kutsal Ruhlar bu durumda susar ve bekler. Kişiler içinde bulundukları hali kendileri idrak edip bir seçim yapmak zorundadır. Kutsal Ruhlar zorlamazlar. Korkutma da yapmazlar.

Sonuç olarak diyebiliriz ki kutsal, saf ruhlar da bir zamanlar bizler gibi dünya da veya başka gezegenlerde enkarne olarak kendini saflaştırmış ruhlardır. Darısı başımıza.

Yeşua2000 

NİYE VARIZ?

Şunu iyi bilmeliyiz ki maddi bilimler ile ve maddi vasıtalar ile Tanrıyı idrak edemeyiz çünki O ruhtur(bilinçtir). Dolayısıyla Onu ancak gerekli derecelere yükselmiş insan bilinci yükselebildiği oran çerçevesinde nispeten daha kapsamlı ve daha doğruya yakın olarak idrak edebilir.

Yaratıcı olarak Tanrıya bakış açıları hiçbir insanın ya da diğer varlıkların gerçeğe yakın olarak tahayyül edebileceği noktadan uzaktır. Tanrı yaşayan bilinç okyanusudur. Ölçüsü sınırsız, zamanı sonsuzdur. Yaşayan ışık olarak tahayyül edilebilir. Var edici alev olarak da tahayyül edebilirsiniz. Çok boyutlu mutlakiyetin en derin noktasında ikamet eden hareketsiz güç olarakta. Mükemmel olduğu halde bize göre ilerideki gelişimlerinin içinde olan güç olarak da düşünebiliriz. Varsayımlardan öteye gidemeyiz. Kesin olarak söyleyebileceğimiz Onun var olduğu ve Bir olduğudur. Ruh olduğudur. Sevgi olduğudur.

Yaratıcı maddi dünyaları bilincin evrimi için yaratmıştır. Ön madde de diyebileceğimiz enerjiden evreni ve yıldızları yaratmıştır ve sonra buradaki maddi bedenlerin içine canları koymuştur. Maddi bedenler kendilerini eşeyli ya da eşeysiz biçimde çoğaltabilecek, üreyebilecek şekilde yaratılmıştır. Yine Tanrı tarafından kontrol edilen genetik mutasyonlarla da yeni biyolojik türler ortaya çıkmaktadır. İnsan bedeni ise ruhların(bilinçlerin) tekamülünde kullanılan zirve vasıtadır. Gezegenizmizde sadece insan ruhların tekamülü için yaratılmıştır diğer canlılar ise biyolojik evrim için. Burada insanın bedenin bugünkü haliyle takriben yüzbin yıl önce Tanrı tarafından ve bir kerede Afrika da, o zamanlar ormanlık bir alan olan sahra çölünde yaratıldığını belirtelim.

Ruhların(bilinçlerin) amacı kendilerini mükemmelleştirerek Ezeli Bilinçle birleştirmektir. Onunla aynı titreşim boyutuna ulaşmaktır. Tüm maddi kainatlar bu amaç doğrultusunda yaratılmıştır. Bu amaca kendilerini geliştirerek ulaşan ve Tanrıya katılan saflaşmış ruhlar, okyanusa geri dönen damlalar misali, Yaratıcının kendisini yeni saf ruhlarla donatması demektir. Mecazi olarak çocukların yetişmesi ya da eğitimini tamamlamış yeni askerlerin orduya katılması gibidir diyebiliriz. Burada bu yeni katılan saf ruhların oluşturduğu konseyde, bu konseyin merkezinde ve başında Tanrı vardır. Orada kolektif "biz" bilinci vardır ancak hüküm Tanrınındır. Orada ego yoktur. Bu kolektif bilinçten ayrılıp dünya da bedenli ruhlara yardım için gelenler verdikleri mesajlarında "biz" olarak konuşurlar. Onlar o zaman kutsal ruh olurlar. Şayet aramızda bedenlenirlerse mesih(avatar) olurlar. Peygamberler ise mesih değildir. Kolektif bilinçten gelenlerin(bedenlenmeden irtibat kuranların) geldikleri toplumdaki insanların arasından, içinde yaşadıkları toplumların şartlarına göre seçtikleri en uygun kişilere peygamber(elçi, resul) denir. Bu elçilerin verdikleri içtimai mesajlarda kendi toplumları içindir ve tüm zamanlar için geçerli değildir. Elçilerden itibaren yüz ya da yüzelli sene ötesine kadar hitap eder. Peygamberler de nefsaniyete sapma çesitli ölçülerde ama hepsinde vardır. 

Zaman üstü değişmeyen ana bilgi Tanrının varlığı ve birliği, Kutsal Konseyin varlığı ve Tanrının sevgi olduğudur. Bilincin bedenle birlikte ölmediğidir. Diğerleri elçilerin kendilerinden söyledikleridir.

Tüm bu işlem niye yapılıyor? diyebilirsiniz. Bu işlem Tanrının Yaratıcı sıfatının tüm Mutlakiyet içinde gelişip büyümesi içindir. Daha direk söylersek Evrensel Bilincin evrimi de diyebiliriz. Bu nedenle her birimizin amacı bu evrensel bilince kendimizce katkıda bulunmaktır. Varlık amacımız Dünya da zevk sefa içinde olmak ya da cennete gitmek, hurilere, yemişlere kavuşmak değil. Bu yolda ilerlemek ve hedefe varmak için Tanrının koyduğu etik kurallara uymak durumundayız. En başta ben merkezcilikten tamamen kurtulmalıyız. Bencillik, hırs, kıskançlık, saldırganlık, aç gözlülük, kibirlilik...bunlar yapımızdaki bozukluklardır. Zihnimize olumsuz düşüncelerin yerleşmesine izin vermemeliyiz. Ruhsal bir kalple yaşamaya başladığımızda bunların üstesinden gelinir. Burada aklın gelişimi çok önemlidir. Cahil,  aklını kullanamayan, düşünemeyen, öngörüsüz ve taklitle ezbere hareket eden kişilerin bunu başarması olanaksızdır. Aklı gelişmemiş kişilerde erdem olmaz. Erdem aklın gelişmişliği ölçüsünde yaşamda tezahür edebilen bir olgudur.

Tanrı bizden mükemmelliğe talip olmamızı bekliyor. Kendisinde olan mükemmelliğe yakın bir mükemmelliğe.  Yeşua 2000 yıl önce:  "Mükemmel olun çünki göklerdeki Babamız mükemmeldir" demiştir. "Kutsal konseye (Tanrının Krallığına) girmek ancak kişinin kendi çabasıyla olur" demiştir. Bugünde diyor ki: "Tanrının Krallığı Tanrının bulunduğu yer demek değildir. Tanrının kutsal gücünün bulunduğu yerdir."

Yeşua 2000 yıl önce "Babam ve ben biriz, benden öğrenin" demişti. Şimdi bu sözlerdeki anlamı daha iyi görebiliyor muyuz?

Yeşua2000 

10 Şubat 2022 Perşembe

TANRIYLA BİR OLMAYI MALESEF ÇOK AZ İNSAN KAVRAYABİLİYOR

Sufism, kadim gnostik bilgiler ya da quantum fiziğiyle tanışmamış bir kimsenin Evrensel Bilinç ya da Tanrı dediğimiz mutlak tek kudretle birleşmeyi anlaması zor olabilir. Bağnaz dindarların bunu anlaması ise tamamen konu dışıdır. Tüm dinleri kast ediyorum.

Sıradan insanlar birleşme deyince ne anlıyor bir bakın. Çoğunlukla seksdir. Uyumlu bir ilişkiye giren çiftlerin arasında genellikle derin bir sevgi olduğu varsayılır. Evet, gerçekten sevgi dolu bir birliktelik bu derin hissin enkarne olmuş insan ruhları tarafından yaşanmasında bir ön adım olabilir. Tabi bu salt hayvansal bir tutku olan şehvetle karıştırılmıyorsa. 

Genel olarak varlığa, eş, çocuk, akraba, dost  hayvan, doğa vs., duyulan sevgi derinleştikçe bu duygu sonunda Tanrıya döner. Ancak herkes öncelikle kendi etik bozukluklarını araştırmak durumundadır. Sevginin derin boyutlarına inmek için kişi kendini saflaştırmak, yanlış zihinsel şartlanmalarından kurtulmak zorundadır. Genlerinden genetik olarak ve çevresinden, ailesinden etik olarak yüklendiği hatalarını ve yanlışlarını temizlemek zorundadır. Töre olsun, din olsun ya da bilimsel laik eğitim olsun kişi saflaşabilmek için tüm bu isimler altında sırtına binen yüklerden, yanlışlardan kurtulmak zorundadır. Bu manada dini bağnazlık kadar ateizm de bir takıntıdır. Kişi kendi hür iradesi ve aklı ile bunu başarmalıdır. Öğüt alabilir ama kararı kendisi vermelidir. 

Hepimiz  Kutsal Sevgiye ulaşmak zorundayız. İçimizde dünyasal bir takıntı, şiddet duygusu, kıskançlık veya varlığa zarar verme dürtüsü kalmamalıdır. Aksi takdirde başaramayız. Hiç kimseyi ve hiçbir şeyi rahatsız etmemeye çalışmalıyız. Elbette kendi varlığımızı da koruyarak, onu da rahatsız etmeden ve olabildiğince ettirmeden. Olay bir bütündür.

Nasıl ki birbirini derinden seven iki insanın ayrılması bir travmadır aynı şekilde Bütünden ayrılan zerreler de travma yaşarlar. Bir zamanlar birlikte bir bütün olan ruhların ayrılması sarsıcıdır. Bu nedenle öte alemde disiplinli bir eğitim vardır. Ancak, malesef orada da hala kendi hata ve gevşekliklerinden dolayı henüz daha dünya da hiç bedenlenme şansı verilmemiş ruhlar mevcuttur. 

İnsan maddi beden içindeyken sevgi duygusuyla bir etkileşime girdiğinde genellikle "Ben," der. "Seviyorum. Ben seviyorum." Halbuki bu zihinsel bir algılamadır. Bedensel bir zamirdir. Ruh burada henüz farkındalık içine getirilememiştir. Yaşayan her fert maddi bedenine bağlıdır, oradan düşünür ve oradan davranır. Kendini o beden, o zihin sanır.

Kişi kendini geliştirdikçe ruhu maddi alemden yavaş yavaş bağımsızlığını kazanır. Özgürleştikçe de ruh(bilinç) canlanır ve daha sağlıklı olmaya başlar. Büyür. Burada dua ve odaklanma çok önemlidir. Sakin kalmak ve sükunet çok önemlidir. Doğa ile zaman zaman iç içe olabilmek çok önemlidir. Doğru beslenme çok önemlidir. Aşırılıklardan kaçınmak çok önemlidir.

Bu şekilde özgürleşen bir ruh bağımlı ruhlara göre yüz misli, bin misli daha hatta milyon misli daha büyük hale gelir. Bu genişleme ve canlılık öyle bir  hal alır ki artık kendi bedeninden de büyüktür. Kendi  bedenine sığmaz. O artık her yerde birden bulunan bir varlık olmuştur. Tüm gezegende hatta evrende dolaşabilen çok boyutlu bir varlık olur. Bedenli haldeyken zihni bu durumdan genellikle haberdar olmaz. Ölüm ötesinde bu varlıklar çok geniş bir bilinç içinde olduklarını görürler. Evrende güçlü, bilge ve sevgi dolu varlıklar olarak serbestçe hareket ederler. Sevgilerinin gücü en bariz özellikleridir.

En doğrusunu Tanrı bilir ve yapacaktır şüphesiz.

Yeşua2000 

9 Şubat 2022 Çarşamba

BÜTÜNLÜK VE FERDİLİK

"Tanrı hareketsizdir. Sessizlik ve sakinlik içindedir. O isteklerini ışık dalgasının içine yollar. Bu ışığın kaynağı Tanrıdır."

Bu sözlerin anlamı şudur: Tanrı, Baba tek bir bilinçtir. Aynı zamanda Kendisiyle birleşen bilinçlerinde toplamıdır. Bu bilinçler geçmişte ferdileşmişti fakat kendilerini bilme konusunda tam bir ruhsal olgunluğa eriştiklerinde Tanrıyla yeniden birleştiler ve Onun huzurunda birleşik halde bulunmaya başladılar. Bir Bütün oldular. Sevgisinde birleştiler çünki Tanrı sevgidir ve sizde de, kendiniz tamamen sevgi olduğunuzda bu birleşme olur. Birleşen bu ruhlar Tanrıdan bir görev aldıklarında Bütünden ayrılıp ferdileşirler. Bu ayrılma fiili görevin yapılması içindir ve bu anda onlar Kutsal Ruhlar olarak anılmaktadır. Görevleri bitince tekrar Tanrıya dönerler. Bir olurlar.

Yeşua2000

THE GOD

 “He is motionless, He resides in calm and silence. … He directs His desires into His Flow of Light. He is the Source of this Flow of Light…” (The Apocryphon of John, 2:25-4:25)

In order to understand this phenomenon correctly, one has to comprehend well all that was said in the previous chapters: that God-the-Father is One Consciousness and, at the same time, He is a totality of former human Consciousnesses merged into Him. These Consciousnesses were individualized in the past, but after attaining full spiritual self-realization and merging into God-the-Father, They dwell in His Abode in the state of mutual mergence, forming a single Whole. This idea is expressed in the Gospel of John (1:4): “In Him (in God-the-Father) was life, and the life was the Light of Men”. There is a similar statement in the Gospel of Philip (87): “The Sons of the Bridal Chamber (the Abode of the Creator, where one merges with Him in Love) have one and the same name (i.e. They all are God-the-Father now)”. But They — former human beings who became consubstantial with God-the-Father — are capable of individualizing Themselves again for a time in the form of the Holy Spirit if it is necessary for the purpose of fulfilling a certain task of God-the-Father.

TEK BAŞINALIK ESASTIR.

Orada sadece sen varsın. Yada sen bile yoksun. Sadece bilinç var, içinde ego yok. Kimlik yok.

Tek başınalık kabul edilmelidir çünki o esastır. Üzüntüyü tek başınalık yaratmaz. Tek başına kalmanın gerektiğini düşünmen üzüntü yaratır. Tek başınalık özgürlüktür. Yalnızlığı tek başınalığa, tek başınalığı yalnızlığa karıştırmamak lazım. Her halukarda varlıklar tek başınadır.  Düzen budur. Tanrı da tek başınadır.

Yalnızlık enerji yaratır ve Tanrıya daha çok enerji yollarsınız. Tek başınalığı becerebildiğiniz andan sonra insanlarla iletişiminiz farklı olacaktır. Yalnızlık Tanrıya mahsus değildir. Tüm canlılara mahsustur. Bunu unutma kardeşim. Sen artık herşeyi yapan değil tanıksın. Bunu da hatırından çıkarma.

Yeşua, 14.12.2017

DISCIPLINE YOUR LIFE

Discipline your life. Do the things that are even hard to do: discipline is a necessary part of a successful life. The easy way out is for losers. Life will not coddle you out of your troubles, so don’t waste yourself in complaining and whining. Master your thoughts first. Serve others as well as yourselves.

Yeshua2000 

THE ENEMIES OF MANKIND

The unseen enemies of mankind are those who are preventing humans from learning and changing. Open minded, rational humans are needed. The rest, by means of morality, will come as they start to realize that they have to have respect for themselves and, above all, for life. Up till now the word of God has been destroyed by the traditions that has been handed down. 

Be open to learn otherwise you will become neurotics.

Information is not wisdom, those who are full of information shall miss the truth longest. 

The truth is simple. Not only educated, but the children can also understand it. 

Love God with all you soul, heart and mind and love people as yourself. All you need is love. 

Human beings are using their bodies as a weapon against each other. These are wrong doings.

Do not be a warrior. Drop your shields. Love God with all your heart, wisdom and soul. This is spiritual love, love without seeing and hearing. 

While living on earth, don’t harm or disturb anybody, but make the world better with your caring.

Leave your passion. Leave all your addictions, fear, nervousness. Let love be your path and light be your comrade on this path. Fill your heart with love for God and do not allow anything to violate this love. Do not put anything before your love for God. Keep calm. Do not allow nervousness to control your mind and do not let fear and infidelity fill in your heart.

Turn your face to light and let the light illuminate your face. You are neither your emotions nor your mind. You are a being above them. Be aware of your reactions. Watch them as a third person and criticize. Put them down when they are short tempered. When your mind become like a clear water reflecting all who looks at you and your emotions positive, full of love then you are eligible for becoming a part of the Holy Spirit.

Yeshua2000

PRAY TO GOD ONLY FOR GOODNESS

Pray to God only for goodness. God is the spring of goodness and cleanlines. From this clean spring is it possible to drink dirty water? But, if the mouths are dirty than the water also will get dirty in those mouths. So, never pray anything which is not for the goodness of yourselves and others. Cursing or imprecation cannot be prayed from God. Remember: ‘’Pray for your enemies also’’. Those who curse or damn will be punished by God. Also do not pray for those who you do not know as you are responsible for what you have prayed and also stand bail for the person you have prayed.

Yeshua2000 

THE NEXT GENERATIONS

In the coming times, along with the new generations coming, the old will be replaced and, with this replacement, will come the new perceptions. As the new generations replace the old generations, beliefs will also be replaced. In fact, new generations will be more clever, more energetic and more perceptive, but more mechanical and more egoistic as well. Religions will be deserted, and people will believe in a sort of Energy Source. They shall live more isolated life and get lonely. 

Yeshua2000 

BE THE LIGHT YOURSELVES

If your mind is not calm enough, you cannot receive the life energies flowing to every direction from the Source. That’s why keeping calm is vital. Without having received the continuous flowing of the life energies one cannot stay healthy. Both physically and mentally. 

So, keep away anxiety. 

Keep calm. 

Never lose your temper. 

Praying is a great help to keep calm. 

Also, daily grounding with soil and water are very essential. 

Keep calm and be pure hearted, then you will have direct connection with God, Almighty. You will start getting your energy directly from God once you have reached and internalized the truth of life. You will be self-radiant like the stars in the universe. Once you become pure in heart you will be called as Holy Spirit. That you have gained the right again to live eternally in the core of God, just as it was in the beginning of the creation. You will start to sparkle your own light and you won’t be a reflection anymore.

Yeshua2000

DEATH IS NOT THE END

People think that when a person dies, that’s the end. The dead are just gone forever. But, they are wrong. Yeshua made it clear that death is not the end. He told a story about what happened after a rich man and a beggar died. Yeshua said; people remain conscious after their physchical bodies die, and they have their bodies, and people can feel pleasure or pain after they die. 

At the last seven minutes prior to passing to afterlife one becomes, after a short unconscious sleep, completely free to travel to the places and times with his/her conscious. This includes the ancient times. At this last minutes I advise you to focus only on God and His light. Accept death and do not pay any more attention to earthly affairs or remains.

Souls come to earth alone. But, some souls don’t return alone. They are welcomed by light bearers. Those souls are the ones who have spent their lifetimes in kindness and love. Those who have awakened to the Truth(unforgetable) while living in physical bodies. By doing so they have become light themselves and obtained the right to live eternally in light bodies. They do not incarnate again rather they also become the light bearers themselves.

Yeshua2000

LOVE IS GOD'S WAY

Love is God’s way. Love is not Yeshua’s own personal way. Yes, God gave the order to Yeshua to teach love to all of us. To teach the World how one can obtain the eternal life. Yeshua came on Earth to teach us love simply by living among us. 

Before Yeshua, "love" was not known on earth. Before him, eternal life was not known. The real Creator was not known. Before Yeshua we were all under a strict law of retaliation. An eye to an eye. With Yeshua came unity of beings, love and light, forgiveness and brotherhood. With Yeshua came the freedom. 

Yeshua did not establish a religion but simply showed the way to love and thus, to eternity. He said; ‘’With love in your hearts you can reach me and God. All you need is love. Only love in your hearts like little children you can reach me and God. If you can reach me, you can reach to God. You can directly reach me by love. You don’t need any mediator.’’ 

Before Yeshua had come to World people were trying to reach love, but, could not. Even after that Yeshua had gone, even the closest people around Him could not understand what ‘love’ is.

Yeshua2000 

8 Şubat 2022 Salı

YAŞAMI SEVİN

Duygusal sevgi mide ile göbek deliği arasındaki solar pleksus çakrasından kaynaklanır. Astral çakra olarak da bilinir. Birçok insanda bu merkez o kadar kuvvetli gelişmiştir ki insanı yönlendiren en güçlü merkezdir diyebiliriz.

İnsanoğlu hala bu merkezce yönlendirilmektedir. Yani öncelikle duygularının enerjisi ile kendini ifade edip yaşamaktadır. Ancak duygular alt benlikten, egodan zuhur eder. Ego merkezli bir güçtür ve güdüler olarak tezahür eder. Hayvansal güdüdür. Üreme ve kendini koruma ile bağlantılı bir güçtür. Alt kişiliğin tutarlı bir form geliştirmesi için gerekli bir adımdır.

Malesef insan alt kişiliğini nadiren aşabilmekte ve çoğunlukla da duygu bataklığına saplanıp kalmaktadır. Çok yüce duyguların varlığından da haberdardır ancak bunların hepsi duygusal sevgiden kaynaklanır ve duygusal sevgi karşılık bekler yani bir nevi ticarettir. Burada şunu iyi anlayınız ki duyguları kontrol etmek kolay değildir. Duyguların sınırlı bir bilinci vardır ve çoğunlukla zayıflığı güç, haksızlığı hak gibi gösterir. Gerçek malumiyet, kendinden bilme ise Tanrı ile birliktelikten kaynaklanır ve nadiren insan kalbinde tezahür eder. Duygular ise genelde taşıdıklarından başka idealler gösterir.

Tanrıya giden yolda duygu küresini ve ego merkezli dürtüleri iyi tanımak ve anlamak önemlidir. Bu sayede bu ağır engelleri aşabiliriz. İnsanlığın görünen durumu oksijeni bitmek üzere olduğu halde hiçbir şey yapmayan dalgıcın durumuna benziyor. Kendinizi duygular okyanusunda kaybetmiş durumdasınız. Nefes alamamanıza rağmen bedeninizin bir kısmını vurgun yiyip kaybetme korkusuyla yüzeye hızla çıkamıyorsunuz. Halbuki yüklediğiniz tüm yanlış bilgilerden kurtulmak için yüzeye çıkmalısınız.

Nasılki fiziksel açlığınıza savaş ilan etmeniz gerekmiyorsa duygusal açlıklarınıza da savaş ilan etmeyin. Daha barışçıl yollar seçin. Bu duyguların sizdeki varlık sebepleri Tanrının onların içinizde olmasına izin verdiği içindir. Amacınız gerçek(karşılıksız) sevgi ise bunlara birer ışık huzmeleri olarak bakın. Ruhunuzun öğrenmesine yardımcı manzaranın elementleri olarak kabul edin.

İçinizde herşey azgın sular gibi ise adeta depremler oluyorsa sakince oturun ve gidişatı izleyin. Nasıl geliştiklerine bakın. Altlarında hassas savunma mekanizmaları yaratan mesnetsiz korkuların ve endişelerin olduğunu göreceksiniz. Bu duygulara sakin ve açık fikirli bir zihinden ve güvenden güç alan coşkuyla bakın. Bu duygulara çok büyük bir ihtiyatla yaklaşın. O zaman yapıcı olurlar aksi takdirde yıkıcıdırlar. Duygu, hissetmek çok büyük bir yaratıcı kuvvettir, merhamet duygularını da kuvvetlendirir ancak aynı zamanda ruhu zehirleyen yıkıcı bir kuvvet haline de dönüşebilir.

Tanrının bu yaşam dalgasına ego kişiliği içinde verdiği spesifik armağan özgür iradedir. Bütün problemleriniz de bundan doğuyor ama karakterinizi inşa ettiğiniz yapı taşları da bunlardır. Bunu hatırlarsanız duyguların zehrinin panzehirini de bulmuş olursunuz.

Sorunlarınıza önünüzde gelip geçmekte olan bir araca bakıyor gibi bakın. Bu şekilde size verilmiş olan yaşamı sevmeyi öğrenirsiniz. Kendinizi artık iç dünyanız da tecrübe ettiğiniz problemlerle tanımlamazsınız. Siz olduğunuzu zannettiğiniz aslında ego odaklı ruhunuzun üzerine illuzyonlar yansıttığı ekrandır. İyi bilin ki: Duyguları kontrol ederseniz illuzyonları kontrol edersiniz. Bilimsel olarak duyguların DNA larımız üzerinde etkili olduğu, olumsuz duyguların dna ları gerdiğini olumlu duyguların ise dna ları rahatlattığını tespit etti bilim insanları. Gerilen dna lar kıvrılarak kapanmakta ve kendilerini tam tezahür ettirememektedir. Bu da en azından muafiyet sistemini zayıflatmakta, yaşlanmayı hızlandırmaktadır. Aynı zamanda dna ların maddi alem üzerinde, fotonlar üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Bu etki alanı insanlarda 1.5 ile 2.5 metre civarındadır.

Yaşamı sevin. Yaşam size kendi üzerinizde çalışabilmeniz için binbir olanak sunar. Ruhunuzun ızdırabı size yanlış yolda olduğunuzu gösterir. Bu hayatı sevin çünkü siz kendi içinizde hareket eden dürtülerin akışı değilsiniz, çünkü siz hiçbir zaman o nehir olmadınız. Kabirde Tanrı egonuzu gerçek kimliğinizden, tecrübelerle şekillendirmiş olduğunuz kişiliğinizden çekip ayırdığında dünya yaşamınız boyunca kendinizi nasıl şekillendirdiğinizi görürsünüz. Gösterilmeye değer bir ruh iseniz gösterilirsiniz aksi takdirde hiç uyandırılmayarak, karanlığa terkedilecek olanlar da vardır ve, yok edilecekler de. Vefatı ile birlikte hiç uyumadan ve kabre girmeden direk olarak ışığa çekilip alınacaklarda...

Yeşua2000 

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...