Translate

28 Ağustos 2020 Cuma

İÇİNİZİ DİNLEYİN

Covid 19 virüsü yoldan sapmış, tamamen zevk ve sefaya kilitlenmiş insanoğluna ilahi alemin bir cezasıdır. Suçsuz olanlarmı var? Nereden biliyorsunuz? Doğrular niye kötülüklere mani olmadı? Niye pasif kaldılar? Eh bazı yaşlarda kurunun yanında gidecek.

Zaten var olan bu virüs ilahi alemin yeryüzündeki hepten kötü insanları kullanarak insanlara bulaşmasına izin verdikleri bir musibettir. Bu virüs başımıza geleceklerden sadece biridir. Gördüğüm rüyalarımda bu insan neslinin zamanının 2040 da  biteceği bilgisi üzerinde 2040 yazılı bir mezar taşı gösterilerek tarafıma bildirildi. En doğrusunu Tanrı bilir şüphesiz. 

Başka virüslerde olacak. Yine bana bildirildiğine göre insanoğlunun %96 sı yok olacak. Uzaylı varlık, ufo yardıma gelmeyecek. Niye gelsinler ki!  Tüm bunların sonucunda geriye dünyanın ücra ve yüksek köşelerinde kendi kendilerine yeterli ilkel sayılabilecek bazı insan toplulukları sağ kalacak. (%4). Bir kıta batacak ve yeni bir kıta su yüzüne çıkacak. Aşırı seller olacak. Bazı yerde de kuraklıklar olacak. Doğa öcünü alacak. Savaşlar olacak. Bunlar bana Yeşua tarafından söylenenlerdir. Benim öngörüm ya da bilinçaltı isteklerim değil. Maaşını zengin elitlerden alan, onlara göbekten bağımlı bilim ve din adamları da, hala yalan yanlış enformasyonlarla insanların gerçek bilgilere ulaşmasını engellemekle meşgul.

Dünyada insanlık adına, sevgi adına, saygı adına olumlu olan bir gelişme var mı? Yok. Ben mi göremiyorum? Keşke öyle olsa. Ayrıca dünyada oksijen miktarı azalıyor ve bunu tespit eden bilim insanları nedenini henüz anlayamıyorlar. Bu da bildirildi.

Peki ne yapalım. Herşey bitti ise ne yapalım? 

Düğünlerde tantana yapmayın. Maç diye, asker uğurlama diye ortalığı karıştırmayın. Aç gözlülüğü ve yalan dolanı terk edin. Arsızlığı, hayasızlığı terk edin. Sevgiyi hatırlayın. Saygıyı hatırlayın. İnsanlığı hatırlayın. Din hurafelerinden, mitolojik masallardan, fenimizmden, ateizmden ve her türden egoizmden sıyrılıp gerçek Tanrı'ya yönelin. Sözlerim akıl hastalarına değildir.

Her birey kendinden sorumludur. Kendi ruhundan sorumludur. Egoistliği bırakın. Şer kurnazlığında birbirinizle yarışmayı bırakın. Sevgiye ve saygıya dönün. Bu elinizde ne varsa saçın demek değildir. Öncelikle şöyle bir sakinleşin ve sonra içinize dönüp içinizi dinleyin. Orada, hala ruhunuzda geriye kalmış bir şeyler varsa hissedersiniz. O hissi duyanlar zaten bir şeyleri doğru yönde en azından kendileri için değiştireceklerdir. Aksi takdirde, yoksa bir kıvılcım ruhta, olay o birey için bitmiştir. Ruhu ölmüştür. Kötülükleri çok fazladır. Ve, kötülükler insandaki bu kapıyı kapatır. Ve, kimse kimseyi kurtaramaz.

Alpaslan Kuzucan

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...