SAHTE TANRILAR

Sizlerin Tanrı diye inandığınız bir çok yanlış kavram ve fikirleriniz esasen sahte tevazu ve iki yüzlülüğünüzü doğuran telakilerdir.

Elbetteki insan bedeni yerin çamurundan yaratılmıştır. Doğasının orjinali budur ancak Tanrı'nın nefesi ile can olup yaşamaya başladığı andan itibaren bilinci kutsal varlık olarak yaşamaya namzet hale geldi. İnsanın bilinci eğer içindeki Tanrı nefesinin ilham ettiği kutsal değerlere yönelirse elbette ölüm ötesinde Onunla birlikte Tanrıya yükselerek Tanrının huzurunda sonsuz var olmaya hak kazanacaktır. Eğer egosunun temayülleri ile yarattığı sahte tanrı kavramlarına (nefsaniyet) dayanarak kendisini Tanrının nefesinden (kutsal ruhundan) uzaklaştırsa ölüm ötesinde kendisindeki bu emanet, Özün zerresi, bu Kutsal Nefes Tanrı'ya yalnız dönecek ve insan bilinci de bedeninin yaratılmış olduğu toprağın bağrında kalarak onunla birlikte yok olacaktır. Tabi önce çevresine çektirdiği tüm olumsuz duygular, ilahi adalet gereği, kendisine de bire bir yaşatıldıktan sonra.

Yeşua’ya takdis etmesi ya da sadece dokunması için anneler çocuklarını getirirlermiş. Bazı çocuklar hemen gülümseyerek Yeşua’nın yanına gider bazıları ağlayarak annelerinin eteğine sarılıp gitmezmiş. O zaman Yeşua annelerine zorlamamalarını söylermiş. Yeşua çocuklara bile zorlama ile bir şey yaptırmazmış. İstemeyen çocukları çağırmayıp şöyle dermiş; “Ruh bilir, beden yapar.”

Maalesef verilen özgür irade bazı ruhlarda karanlığı seçmektedir. Bu durum sadece Tanrı’yla onların arasındadır. Kimsenin onları zorlamaya hakkları yoktur.

Kalbiniz daima saf, şefkat dolu ve dürüst olsun. Ölüm ötesinde kalbiniz sevgi dolu ise sevgi dolu bir ortamla karşılaşırsınız. Öfke doluysa öyle bir ortama gidersiniz. Bu dünyada birinci amacımız kalplerinizi saflaştırmak ve karşılaştığınız olaylarda doğru kararları vermiş olmaktır. Niyet önemlidir. İnsanın bir şeyi ne niyetle yaptığına bakar Yaratan.

Yeşua'dan alınan bilgiler doğrultusunda derlenmiştir...

Alpaslan Kuzucan