Translate

13 Ocak 2022 Perşembe

İNANÇ HİSSİYATTIR

İnsanların dilleriyle Tanrıya inandıklarını ya da inanmadıkları söylemesi çok da önemli değildir. Daha önemli olan nasıl bir insan olduklarıdır. Kalpleri sevgi dolu olanlar, tüm çevrelerine olumlu olan, saygıyla ve sevgiyle yaklaşabilenler zaten Tanrıyı kalben hisseden erdemli insanlardır. Şayet bunlar inanmıyoruz diyorlarsa bu onların esasta kurumsal dinlerdeki zorba sahte ilahlara inanmadıklarını gösterir. Red ettikleri insanların kafalarına göre yarattıkları ilahtır. Diğer yönden inançlı ve çok da dindar ama içinde sevgiden, şefkatten eser yok. Beyni dünya tutkuları ile dolu, acımasız, zorba ve peşin yargılı tipler sevgiyi yani Tanrıyı hissedemeyenlerdir. O yüksek ve saf enerjiyi körleşmiş ruhları alamıyor demektir. Maddeye, Dünyasal olana gereğinden fazla, aşırı düşkünlükleri ruhlarını köreltmiştir. Sürekli olumsuzdurlar. Hakim olan iç duyguları temelde korkudur. Doğayı da insanı da tahrip ederler.  Rahatsız edicidirler. Üretken değillerdir ve genellikle başkalarının sırtından asalak yaşamayı tercih ederler. Dürüstlük, doğruluk nedir bilmezler. Tanrı ise sevgidir ve bu sevgi hissini içinde taşıyan insanlar zaten Tanrıyı hissediyorlardır. Sevgi dolu insanlar ince düşünceli ve nazik olurlar. Çevrelerine rahatsızlık vermekten kaçınırlar. Evet inanç olması için insanın Tanrıyı hissediyor olması şarttır. Bu bilinçli de olmayabilir ama bir insanın daima içinde sevgi ve iyilik hissini taşıması bunu gösterir. Kötülüğe, zorbalığa yönelen zihinlerin ruhları zaten ölmüştür.  

Yeşua2000   

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...