Translate

16 Mayıs 2020 Cumartesi

DAYANIŞMAK VE PAYLAŞMAK

Maddi kazanç, mal ve mülk edinmek sadece çalışanların hakkıdır. Üzüm bağı kuranların elbette o bağın ürünlerinden faydalanmaya hakları vardır. Kim ki sürü yetiştirir bu sürünün ürünlerinden faydalanma hakkına da sahiptir.

Musa peygamberin söylediği gibi: "Harmanı ezen düveni çeken öküzün ağzını bağlamayın". 

Bunu bildiren Tanrı öküzü mü düşünüyor yoksa bize genel bir hükmünü mü örneklendiriyor? Bizim için söyleniyor. Çünki her kim ekip biçmeye (üretime) katılıyor ise o kimsenin üretilenden emeği kadar pay almaya hakkı olur. Herkes çalışmak zorundadır. Birbirinin yapamadığını tamamlayarak çalışmalıdır insanlar. Bu kanundur. Bazıları ekin eker bazıları saban yapar bazıları hastaları iyileştirir bazıları da Yeşua ve havarileri gibi Tanrıya giden yolu gösterir. Böylece çalışan herkes yemeğini hak eder. Kimse kimsenin ekmeğini üretime katılmadan, herhangi bir çalışmaya dahil olmadan asalakça yiyemez. Yaşlılık, hastalık, doğal felaketler gibi zaruri haller deki dayanışma ve yardım dışında parazit yaşama yer yoktur kanunda. Bunun dışında çalışmayana ekmek yoktur. Asalak yaşama izin verilmez. Hak etmeyene hak etmediği herhangi bir hediye dahi verilmez. Çalışabilecek oldukları halde çalışmadan başkalarının ürettiğinden faydalanmak isteyenler Tanrıdan uzak asalak varlıklardır. (Dilenmeyi meslek edinenler, parazitliklerine Tanrının adını alet edip duygu sömürüsü yapanlar, hırsızlar, dolandırıcılar, tembeller, obezler).

Yeşua diyor ki: "Emek sarfederek çalışanlara ne mutlu. Onlar doğru yolu bulmuşlardır."

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...