Translate

26 Mayıs 2020 Salı

DÜNYA İNSANININ ÇOĞU OLUMSUZ

Devamlı lanetleyen, düşmanlık besleyen, hoşgörüsüz ve kindar insanlar kimlerdir?

Bu tip kötü duyguları kalplerinde devamlı taşıyanlar ne tür insanlardır? Kendileri gibi olmayanları yok etmek, katletmek için her tür kötülüğü mubah sayanlar nasıl insanlardır?

Başkalarını armazca rahatsız edip zarar verenler nasıl ruhlardır?

Avcılık adı altında spor olsun diye can alıp birde bu öldürdükleri hayvanların cesetleri ile poz verenler kötü insan değiller midir?
 

Yaratanın adını kötülüklerine bahane yapan insanlar gerçekten insan mıdır? Yoksa iblis, şeytan diye adlandırılanlar bunlardan başkası değil midir?

İnsanların 2/3’ü maalesef böyledir. Egoist, kötü insanlardır. Çevrelerine zarar verirler. Bunlar kendilerine az verildiğine ya da kendilerince doğru oranda verilmediğine inandıklarında, kendilerine karşılıksız yardım edenleri dahi darp etmeye hatta öldürmeye hazırdırlar. Doğada bulunduklarında, güya gezmeye, eğlenmeye, hava almaya çıktıklarında deniz kenarı olsun, orman ya da herhangi bir piknik/park yeri olsun, doğanın güzelliğini ve sükûnetini huzur içinde takdir edecekleri yerde bunlar ses ve görüntü kirliliklerine sebeb olarak oradaki diğer insanların ve hayvanların huzurunu bozarlar. Çok yakınınızda mangal yakar sizi ise boğarlar, müzik açarlar ve çığlıklarla bağıra çağıra konuşurlar, deli danalar gibi itişip kakışırlar, içerler, yerler, çöplerini etrafa saçarlar, çevreye ve diğer canlılara zarar verirler ve bazen de birbirlerinin kafasını gözünü yararlar.
Huzur bozucudurlar. Konuşurken devamlı karşıdakinin sözünü keserler. Hasettirler. İç dünyaları huzursuzdur. Onların amacı doğanın seslerini dinlemek, kokularını koklayıp insan ruhunu dinlendiren görüntüsünü seyretmek değildir. İçlerindeki kendi kötü, zararlı duygularını dışa vurmaktır. İçsel huzursuzluklarını dışa yansıtırlar.  Öğütte almaz, öğrenmezler. Güvensizdirler çünki herkesi kendileri gibi bilirler. Bu tip güruh, ki maalesef bizim toplumumuzda çok fazla sayıdalar, özel yaşamlarında ve çalışma hayatlarında birbirleri ile zıtlaşır, birbirlerine yalan söyler, birbirlerinden çalarlar ve bununla ilgili tek endişeleri ise yakalanmak ve yaptıklarının ortaya çıkması ihtimalidir.

Şehvet ve tutkularını tatmin için başkalarının hayatlarını tahrip ve hatta yok etmekten çekinmezler. Bencildirler. Kadınlar bakıma, süse düşkündür bu nedenle de paraya çok önem verirler. Bunun için göz boyar ve yalan söylerler. Erkekler, tatmin için, yakalanma endişesi dışında, kadınlara hatta çocuklara tecavüz ve darptan çekinmezler. Adil ve şefkatli davranmazlar. Baskıcıdırlar. Nezaketleri sahtedir. Bu davranışları ile erkekler kadınları ve genç kızları nasıl bir dehşet duygusu içinde yaşattıklarının farkında değillerdir. Kadınlarda erkekleri kendilerine karşı nasıl bir güvensizlik duygusuna ittiklerinin farkında degiller. Her ikiside esasta kendi yarattıkları bu duruma aldırmıyorlar. Sonuçta her iki tarafta zarar görmemek için iki yüzlü davranıyor. Gerçek yüzlerini gizliyorlar. Ne berbat bir kısır  döngü.

Bu tipler size kimleri anımsatıyor?

Topluma açık her nereye girmek zorunda kaldıysam yaşadığım ve gördüğüm insanların çoğunluğunu. 

Esasen bu tip düşük bilinç seviyeli insanlara din ya da idealler fazla açıklanmamalıdır. Bunların derin anlamlarına vakıf olamayacakları için konuyu çocukça saçmalıklara çevirirler ve sonuçta insani ve ahlaki yetersizlikleri sonucu oluşan olumsuz davranışlar alev gibi hepsini sarabilir veya sizi dışlar, tamamen inkâr ederler. Bunlara sadece birbirlerine ve tüm doğaya karşı duyulması gereken sevgi, saygı ve olması gereken iyilikten bahsedilmelidir. Önce insani terbiye verilmelidir. Sonra bu temel üzerinde daha derin olgular inşa edilebilir.

Alpaslan Kuzucan.

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...