Translate

18 Mayıs 2020 Pazartesi

YÜKSEK BİLİNÇLİ İNSANLAR

Zihinsel olarak iradesi kuvvetli, bilinci yüksek insanlar, yaşamlarında her şeye takılıp gereksiz zaman harcamazlar. Enerjilerini ziyan etmezler.

Geçmişlerinin tüm sorumluluğunu üstlenirler ancak, aynı hataları tekrarlamazlar. Mücadelecidirler ancak, hemen sonuç beklemezler. Mutlu olmak onların düsturudur ve kibardırlar. Yaşamlarını, kontrol edemeyecekleri risklere atmazlar. Temkinlidirler. Dolduruşa gelmezler. Üretkendirler. Ince düşünen yumuşak huylu insanlardır. Çevrelerine olumlu katkılarda bulunurlar.

Duygularını kabul etmekle beraber onların esiri olmazlar. Asla ideoloji ya da inançlar üzerine sunulan fikirlere bağlanıp zihinlerini kapatmazlar. Bağnazlaşmazlar.

Düşmanlık beslemezler. Farklılıklara tolerans gösterirler. Partizan ya da fanatik olmazlar. Dogmalara saplanmazlar. Bu sebeple insanlara düşman gözüyle bakmazlar. Dogmaların altında yatan cehaletin farkındadırlar. İnançları uğruna ölmek ya da öldürmenin, Tanrı’yı inkâr etmek olduğunu bilirler. Tanrı’nın verdiği canı almanın, Tanrı’nın nefret ettiği bir şey olduğunu bilirler. Bu tür davranışların, toplumları etkileyen zihinsel bir hastalık olduğunu kabul ederler. Esasen düşmanlık temelinde oluşan inançlarının sonunda kendileri gibi düşünmeyen ve davranmayan sözde Tanrı düşmanlarını yok etme, öldürme güdüsüne döneceğini iyi bilirler.

Gerçek Tanrı inancına aydınlanmış zihinler neyin ne olduğunun bilinmediği ilkel çağ insanlarının olayları nasıl kendilerine göre şekillendirmiş olduklarının bilincindedirler. Bu sebeple ne dinsel ne de ideolojik dogmaların etkisiyle tahrip edici davranışlara yönelmezler.

Esasen Tanrı, bilinçlerimizin yükselmesini ve zihinlerimizin ilahi yaratılış gerçeğiyle aydınlanmasını bekler. Kalplerin katılaşmasını, zihinlerimizin donup kapanmasını ve içleri kin dolu acımasız katillere dönmemizi değil.

İnsanoğlu Kutsal Ruh’un bir zerresi olmak için yaratılmıştır. Bu, Tanrı’nın Krallığı’na girmek, ikinci doğum ya da ebedi yaşam olarak tasvir edilir. Huzura ermek ve huzurda olmak. Tanrı’nın huzuruna. Bu makama erenler yaşam enerjilerini direkt olarak Tanrı’dan alırlar. Fiziksel yaşamlarının bitmesi ile kabir görmeden ışığa alınacaklardır.

Alpaslan Kuzucan 

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...