Translate

29 Haziran 2020 Pazartesi

MESİH İNANIRLARI

Tam anlamıyla “Mesih inançlısı” olmak, din değiştirmek değil, bir kiliseye bir mezhebe üye olmak da değil, hatta Hıristiyan inancını benimsemek de değildir. Mesih’e bağlanmak, onun yaşarken bize verdiği sevgi mesajını özümsemek ve kalbimizi temiz tutmakla olur.

Yüreğe Yeşua’yı (Kutsal Ruhun önemli bir parçası) almadan istediğiniz kadar kiliseye gidin, bunun ne bir yararı ne de bir anlamı olur… Çünkü “içinde Mesih'in Ruhu olmayan kişi Mesih'in değildir”(Romalılar 8:9).

Bir keresinde yüreğini Yeşua’ya açan bir zenci bildiği en yakın kiliseye katılmaya karar verir. Beyazlardan oluşan kilisenin kapıdaki görevlisi kapıyı suratına kapar. Yüreğinde bir acılık oluşan kahramanımız, öldüğünde Yeşua’ya hesap sorar: “Hani senin kilisendi, beni neden içeri sokmadın?” Yeşua ona, “Beni de içeri almadıklarına göre, seni niye alsınlar?” diye cevap verir.

Mesih’i benimsemeyi, Hıristiyan aleminin kalıplaşmış töre, rivayet ve insan yapımı geleneklerden tamamen ayrı değerlendirmek gerekir. Mesih inancını Hıristiyanlıkla karıştırmamalıyız, Mesih topluluğunu Batının tamamen beyaz ırkın üstünlüğü üzerine kurulu sömergeci yapısıyla da karıştırmamalıyız.

Yalnız yüreğinde Mesih’in yaşadığı(O'nun sözlerini özümsemiş), yani Kutsal Ruh yapısını içselleştiren kişi, gerçek anlamda Mesih’e bağlı ve aynı Ruh’a ortak olan diğer bütün herkesle aynı halkın üyesi olur.

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...