Translate

9 Haziran 2020 Salı

ÜÇ HARFLİLER

Atmosferde olumsuz enerji girdapları vardır. Bunlar insanların yaşarken sahip oldukları,  yaşadıkları ve yaşamak zorunda bırakıldıkları tüm olumsuz duygu ve düşüncelerinin oluşturduğu nahoş, zararlı oluşumlardır. Bu tip olumsuz enerjiler yaşayan düşük titreşimli, kötü huylu, sevgiden çok uzak insanlara doğru adeta koşarlar. Çünki sahip oldukları titreşimler benzerdir ve bu insanları etkileri altına alıp onları kullanırlar. Bazende ergenlik çağında, bu süreyi problemli geçiren kız çocuklarında bu etkiler görülebilir. Bu kızların eksikliğinden, kötülüğünden değil tam tersine sezgisel, anaç varlıklar olmalarından kaynaklanır. Hassas bünyeleri daha çabuk zayıflar.

Bu etkileşim çeşitli derecelerde olur. Kişi ne kadar alt bilinçte, olumsuz (nefret, öfke, hasetlik, kin gibi duyguları ağır basan) bir varlıksa bu etkilere karşı da o kadar korumasız ve zayıf olur. Bilincini sevgi boyutuna yükseltmiş insanlara ise bu olumsuz enerji girdapları yaklaşamaz. Çünki enerjileri çok düşük kalır. Örnek verirsek sevgi dolu Tanrıya yakın insanların enerjileri 1000 volt ise bu düşük enerjiler 10 volt gibidir ve yaklaşırlarsa yanarlar. Ülkemizde cin, batıda elf ve doğuda cehennem sakinleri  denilen bu varlıklar aslında inançsız insanların kötü duygu ve düşüncelerinin bir eseridir. Bu olumsuz enerjiler dünya atmosferinin dışına çıkamazlar.

Kutsal ruhların bir vazifesi de bu olumsuz enerjileri saflaştırmaktır. Nasıl ki altın cevheri yüksek ateşle eritilerek saflaştırılır ise o misal. Aksi takdirde dünya çoktan alt üst olurdu. 

Bu tip olumsuz enerjilerden sakınabilmenin ana prensibi  insanın bilincini en yüksek boyutlara, en üst boyut sevgidir, yükseltebilmesidir. Bu üst boyutta ruhun adeta yeniden doğmasıdır. Ve yükselmeye devam etmesidir. Üst boyutlara, doğuluların tabiri ile cehennem sakinlerinin yani bizim tabirimizle cinlerin girmesi imkansızdır. Daha yaklaşmadan yıldırım  düşmüş bir ağaç misali yanıp kül olurlar. Esasen bu olumsuz varlıklar ışık tacını takınmış yüksek bilinç sahibi insanları pek de anlayamazlar. Onları kontrol altına almaları da hiçbir zaman mümkün değildir. 

Mucize yapmak sadece Tanrıya aittir. Ancak insanın yapabileceği tek bir mucize vardır oda kendisini olumsuz duygu ve düşüncelerden kurtarıp olumlu davranışlara yönlendirmektir. Bu durumda size hiçbir cin ya da cehennem sakini yaklaşamaz. Bu tip olayların genellikle ilkel kabile yaşamlarında ortaya çıkması, köylerde ve şehirlerde de olsa daha ziyade bilinci zayıf, Tanrı sevgisinden uzak, korkunun daha fazla hüküm sürdüğü insan toplulukları arasında görülmesi bunun ispatıdır.

İnsanlar cehaletten ve putperestlik olan cehaletin kör karanlığından uzaklaşıp sevgi ve ışık olan Tanrıya doğru yöneldikçe bu tip istenmeyen etkilerden kurtulacaklardır. Aksi durumda ise bu etkilenmeler artacaktır ve bu arada bazı insanların şeytan çıkarma ya da cin kovma ayinleri bilinmelidir ki o, etki altında ki kişi  bunu istemiyorsa başarılı olmaz. Olmadığı gibi ilaveten etkilediği kişiye daha fazla zarar verebilir yada o bedeni bırakıp kendisini kovmaya çalışan, etki altına aldığı bedenden  çıkartmaya çalışan hoca, rahip, haham gibi kişilerin bedenlerine de girebilir. En kötüsüde bir takım öncesinde o bedene girmemiş başka olumsuz enerji girdaplarını da o kişinin içine çekip getirebilir. Bu durumda da etki altındaki kişinin üç harflilerden kurtulması çok daha zorlaşmış olur. 

Etki altında ki kişinin kendi iradesi, hür seçimi ve kurtulma isteği buradaki belirleyici ana unsurdur. Hazır ve istekli olmalıdır. İçindeki korkuyu yenmelidir. Yaşadığı baskıyı üzerinden atabilmelidir. Çok güçlü bir Tanrıya yöneliş gerekir. Aksi durumlarda sonuç ağır akıl hastalıklarıdır. Bu varlıklarla evlendiklerini söyleyenler vardır. Bu da bir tür olumsuz etki ve yalandır. Kötü zandır.

Toplumları oluşturan bireylerin sevgi boyutuna geçmesi ile genel olarak bazı insanları kötü bir şekilde etkisi altına alabilen bu olumsuz enerji girdaplarının üretimi azalacaktır.

Alpaslan Kuzucan

Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...