DÜNYA AHİRETİN TARLASIDIR
İnsan hem hamurdur hem hamurkar. İnsan ruhunu bilgisayara yüklenen bir program olarak düşünün. Bu programa virüs girerse o program silinir. İnsan bedenleşince beynin yarattığı bir zihne sahip olur ve bu zihin doğduğu andan itibaren çevresince programlanır. İnsan ruhu ise tüm yaşamları boyunca edindiği tecrübelerinin sonucunda yaşanan duygularının oluşturduğu bir hafızadır. Bu duygularla şekillenir.
Sizi Dünyada edindiğiniz tecrübelere hormonlarınızdan gelen duygularınız yönlendirir ve yaşamda karşılaştığınız durumlar karşısındaki tavırlarınızı da zihninize önceden yerleştirmiş olduğunuz duygu ve düşünceleriniz belirler. Burada hakim olan duygu sevgi ise, sevgi tüm olumlu duyguların en üstünde bağlayıcılık görevi icra eden duygudur, siz Tanrının yolundasınız demektir ve bu seçim bir ruhu Tanrıyla birlikte olunacak sonsuz yaşama götürür. Eğer bu duygu tüm olumsuzlukların kaynağı olan korku ise sizi Tanrının hoşlanmadığı bir yola götürür. Burada sevgi ya da korku, hangisinin size hakim olacağını dış çevre etkilerine rağmen siz kendiniz belirlersiniz. Tanrı insana özgür irade lütfetmiştir.
Tanrı tüm canlılara saf enerjisinden kesintisiz olarak sürekli yollamaktadır ki ruhumuzu besleyende, bedenimizi temelde işlevsel, canlı yapanda bu enerjidir ancak kişi kendi özgür seçimleri ile kötülüklere meylettikçe ruhunun etrafına bir kabuk örmeye başlar ve kötülükte, yanlışlarda ısrar edilmesi, sürekli aldırmadan tekrarlanması bu kabuğu kalınlaştırır ve sonuçta Tanrıdan gelen saf enerji ruha kabuğunun kalınlığı oranında kirlenerek ve eksilerek ulaşır ki bir çok zihinsel hastalığın sebebi de bundandır aslında. Yani su temizdir ama siz ağzınızı kirletirseniz bu temiz su da sonuç olarak sizin ağzınızda kirlenecektir.
Bir kereden zarar gelmez felsefesi genellikle kotülüğe sapmanın ilk adımlarını başlatır. Bedensel zevkler kontrol edilmedikçe insanları bu yöne iter. Kötülükler arttıkça da geri dönüşler zorlaşır. Sonuç hüsrandır. Sevgiyi seçen bir ruh ise aldığı enerjinin kaynağına doğru yükselir, ışığı daha parlar ve titreşimleri incelir ve bilinci yükselir. Huzur hakimdir.
Bu şekilde kişiler dünya yaşamında ruhlarına ne yüklemişlerse öbür aleme de o şekilde giderler. Bazıları ışığa bazıları da maalesef karanlığa. ...
Yeşua'dan alınan bilgiler doğrultusunda,
Alpaslan Kuzucan
İnsan hem hamurdur hem hamurkar. İnsan ruhunu bilgisayara yüklenen bir program olarak düşünün. Bu programa virüs girerse o program silinir. İnsan bedenleşince beynin yarattığı bir zihne sahip olur ve bu zihin doğduğu andan itibaren çevresince programlanır. İnsan ruhu ise tüm yaşamları boyunca edindiği tecrübelerinin sonucunda yaşanan duygularının oluşturduğu bir hafızadır. Bu duygularla şekillenir.
Sizi Dünyada edindiğiniz tecrübelere hormonlarınızdan gelen duygularınız yönlendirir ve yaşamda karşılaştığınız durumlar karşısındaki tavırlarınızı da zihninize önceden yerleştirmiş olduğunuz duygu ve düşünceleriniz belirler. Burada hakim olan duygu sevgi ise, sevgi tüm olumlu duyguların en üstünde bağlayıcılık görevi icra eden duygudur, siz Tanrının yolundasınız demektir ve bu seçim bir ruhu Tanrıyla birlikte olunacak sonsuz yaşama götürür. Eğer bu duygu tüm olumsuzlukların kaynağı olan korku ise sizi Tanrının hoşlanmadığı bir yola götürür. Burada sevgi ya da korku, hangisinin size hakim olacağını dış çevre etkilerine rağmen siz kendiniz belirlersiniz. Tanrı insana özgür irade lütfetmiştir.
Tanrı tüm canlılara saf enerjisinden kesintisiz olarak sürekli yollamaktadır ki ruhumuzu besleyende, bedenimizi temelde işlevsel, canlı yapanda bu enerjidir ancak kişi kendi özgür seçimleri ile kötülüklere meylettikçe ruhunun etrafına bir kabuk örmeye başlar ve kötülükte, yanlışlarda ısrar edilmesi, sürekli aldırmadan tekrarlanması bu kabuğu kalınlaştırır ve sonuçta Tanrıdan gelen saf enerji ruha kabuğunun kalınlığı oranında kirlenerek ve eksilerek ulaşır ki bir çok zihinsel hastalığın sebebi de bundandır aslında. Yani su temizdir ama siz ağzınızı kirletirseniz bu temiz su da sonuç olarak sizin ağzınızda kirlenecektir.
Bir kereden zarar gelmez felsefesi genellikle kotülüğe sapmanın ilk adımlarını başlatır. Bedensel zevkler kontrol edilmedikçe insanları bu yöne iter. Kötülükler arttıkça da geri dönüşler zorlaşır. Sonuç hüsrandır. Sevgiyi seçen bir ruh ise aldığı enerjinin kaynağına doğru yükselir, ışığı daha parlar ve titreşimleri incelir ve bilinci yükselir. Huzur hakimdir.
Bu şekilde kişiler dünya yaşamında ruhlarına ne yüklemişlerse öbür aleme de o şekilde giderler. Bazıları ışığa bazıları da maalesef karanlığa. ...
Yeşua'dan alınan bilgiler doğrultusunda,
Alpaslan Kuzucan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder