Otuzlu yaşlarımdaydım. O günlerde çok fazla dini kitap ve makale okuyordum ve üzerlerinde arkadaşlarla kafa yoruyorduk. Birgün rüyamda Hz. İsa'yı gördüm. Esasen bu Onu rüyamda ilk görüşümde değildi. Daha evvel yine peygamber olarak bildiğimiz bazı şahsiyetlerle birlikte olarakta görmüştüm. Bu defa çarmıhtaydı. Yerden Ona doğru, yukarı baktım ve ilk gördüğüm kare şeklindeki dövme siyah bir çivi ile tam ortadasından çakılı sağ eliydi. Sonra yüzünü gördüm. Başında dikenli bir daldan yapılmış olan o taç vardı. Göz göze geldik ve bana:
" Sen inanasın diye bir daha mı çarmıha gerilmem lazım?" dedi.
Çünki ben o sıralarda İslamda inanılan "Hz İsa çarmıha gerilmedi , Onun bir benzeri çarmıha gerildi." inancını düşünüyordum. Cevap çok açık ve netti. Esasen kendi aklımla bunu düşünebilmeliydim. Nasıl olurda aralarında otuzüç yıl yaşamış birini Yahudi hahamlar tanımamış olsun ve yanılarak bir benzerini sorgulayıp Romalı valiye teslim etsin! En nihayetinde o devirlerde az nüfuslu küçük bir yerleşim bölgesinde ki çok az sayıda, bir avuç herkesin herkesi tanıdığı insanlardı onlar.
Evet, o an anladım ki İsa Mesih'in kendisi çarmıha gerilendi. Ve, zaten yazılanlarda bir sürü çelişki görüyordum, o an hissettim ki bu sözde kutsal ve resmiyet kazanıp kurumsallaşmış dinlerin tümü insan yapımıdır ve bir takım elit tabakanın kalabalıkları gütmek için, imparatorluklar kurmak veya kurulu olanı devam ettirmek için yazdıkları bir takım politikalardı. Yüksek ruhların isimleri kullanılıyordu ancak amaçları sadece zihinleri kendi menfaatleri doğrultularında yönlendirmek ve yeryüzünde Tanrı olmaktı.
Sonuç olarak bu açık cevap tokat gibi suratıma inmiş ve ruhumu tamamen özgürleştirmişti. " Sen inanasın diye ...?"
Bundan yıllar sonra yaşadığım bir klinik ölüm deneyimim Onunla daha yakın ve sürekli temasımı sağladı ve Hz. İsa'dan (Yeşua) aldığım mesajları blogumda ve "Yolcu" isimli kitabımda topladım.
Bizim değil Tanrının dediği olacaktır.
Alpaslan Kuzucan
" Sen inanasın diye bir daha mı çarmıha gerilmem lazım?" dedi.
Çünki ben o sıralarda İslamda inanılan "Hz İsa çarmıha gerilmedi , Onun bir benzeri çarmıha gerildi." inancını düşünüyordum. Cevap çok açık ve netti. Esasen kendi aklımla bunu düşünebilmeliydim. Nasıl olurda aralarında otuzüç yıl yaşamış birini Yahudi hahamlar tanımamış olsun ve yanılarak bir benzerini sorgulayıp Romalı valiye teslim etsin! En nihayetinde o devirlerde az nüfuslu küçük bir yerleşim bölgesinde ki çok az sayıda, bir avuç herkesin herkesi tanıdığı insanlardı onlar.
Evet, o an anladım ki İsa Mesih'in kendisi çarmıha gerilendi. Ve, zaten yazılanlarda bir sürü çelişki görüyordum, o an hissettim ki bu sözde kutsal ve resmiyet kazanıp kurumsallaşmış dinlerin tümü insan yapımıdır ve bir takım elit tabakanın kalabalıkları gütmek için, imparatorluklar kurmak veya kurulu olanı devam ettirmek için yazdıkları bir takım politikalardı. Yüksek ruhların isimleri kullanılıyordu ancak amaçları sadece zihinleri kendi menfaatleri doğrultularında yönlendirmek ve yeryüzünde Tanrı olmaktı.
Sonuç olarak bu açık cevap tokat gibi suratıma inmiş ve ruhumu tamamen özgürleştirmişti. " Sen inanasın diye ...?"
Bundan yıllar sonra yaşadığım bir klinik ölüm deneyimim Onunla daha yakın ve sürekli temasımı sağladı ve Hz. İsa'dan (Yeşua) aldığım mesajları blogumda ve "Yolcu" isimli kitabımda topladım.
Bizim değil Tanrının dediği olacaktır.
Alpaslan Kuzucan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder