Yeşua dedi ki: "Tanrı Kendisine ait işlere karışılmasından rahatsız olur."
Geleceği sadece Tanrı bilir. Yarattıklarını yüzdeyüz bilen onların ne yapabileceklerini de öngörür ve buna göre de her an önlerine koyar. Gelecek dinamik bir olgudur. Bir kere yaptım oldu şeklinde bir sabit akış değildir. Kişinin bedenli yaşamında özgür bir seçim hakkı vardır. İyilikle kötülüğü ayırt edecek aklı vardır. Bunlara göre de her an yaptığı seçimlerle geleceğini yeniden şekillendirir. Düşünceleri eylemlerini ve neticede geleceğini belirler. Tabi gelip geçen anlık düşünceleri, eyleme dökmediği düşünceleri değil. Kişinin ısrarla arkasında durduğu ve bu yönde adımlar attığı düşüncelerine göre yaşamı oluşacaktır. Burada, tabi, kişinin kader dediğimiz; biyolojik genleri, doğduğu muhit, ailesinin ve çevresinin sahip olduğu kültür ve imkanlar, doğduğu coğrafya bireyin düşünce gelişimi üzerinde bir etkendir ancak bunlarda bir ölçüye kadar aşılabilir. Sonuç olarak gerek bireyler ve gerekse de toplumlar geleceklerini önemli ölçüde kendileri şekillendirme yeteneğine sahiptir. Birşey mutlaka böyle olacak diye bir dayatma yoktur. Değiştiremeyeceğimiz şeyler sadece kader dediğimiz ve doğumla gelen özelliklerdir.
Kendi kendilerini değişmeden sürekli tekrar eden bireyler ve toplumlar acı çekmeye ve yok olmaya mahkumdur. Dünyasal işlerinizde mutlaka bilimsel temelli düşünün.
Tanrının zamanı ve takvimi farklıdır. Yeşua'nın bildirdiğine göre Tanrı anlık kararlar verir. Düşündüğü o anda gerçekleşir. Tanrı geleceğe dönük planlar yapmaz. O sonsuz boyutta eş zamanlı var olan eşsiz ve tek kudrettir. Evrensel bilinçtir. Düşünce hızında alan yoktur. Herşey andadır. Anda düşünülür ve anda gerçekleşir. Geçmiş ve gelecek zaten yoktur. Işık hızı düşüncenin hızı karşısında çok yavaştır. Düşünce hızı sonsuzdur. Alan kesitleri yok olur. Yani zaman olmaz. Yoksa saniyede üçyüzbin kilometre olan ışık hızı samanyolu galaksimizin bir ucundan diğerine yüzbin yılda gitmeye yetiyorsa ben uykuda bedenimden ayrıldığımda samanyolu galaksisinden hatta tüm maddi kainattan bir anda nasıl çıktım? Dolayısıyla düşüncelerinize bir sınır koymayın ancak bilin ki en kaba boyut olan maddi boyutta var olan insanın gelecek algısını da sadece O bilir ve yapar şüphesiz.
Geleceği bildiğini ilan eden insanların yaptığı bir tahmin yürümektir ve zorlamayla, yakıştırmalarla doludur. Esasen bu falcılıktan başka bir şey değildir ve yanlıştır. Geleceği kimse bilemez. Bazı bilimsel verilerle borsa ve hava tahminlerini yapılması geleceği bilmek demek değildir. Bunlar bilimsel veriler üzerine kurulan sebeb sonuç ilişkileridir. Ama onlarca hatta yüzlerce yıl ötesinde ne olacağının kesin bilindiğinin/bildirildiğinin iddia edilmesi gerçek dışıdır.
"Geleceği bildiğini sanmak; Tanrıdan daha iyi bildiğini iddia etmektir, Onun işine karışmak demektir."
Genelde de, sözde kahinlerce söylenenlere bakılırsa kesin bilinen birşey yoktur. Sadece yuvarlak laflar ve zihin yönlendirmeleri vardır. Bir konuda yüz şey söylenirse bir tanesi olabilir, biri benzeyebilir ama bu bilmek değildir. Bilmek yüzdeyüz olur ve kesin sözlerle ifade edilir. Ne olduğu belirsiz masalımsı yuvarlak, esnek lafları evirip çevirip olmuş veya olması muhtemel bir olaya yapıştırmak bilmek değildir. Bir takım isimlerin kullanılarak onların üstü kapalı, nereye çeksen oraya giden laflarını alıp da tercüme yaptığını söyleyenler ise menfaat ve itibar peşindeki gösteri meraklılarıdır. Bu tip olgulara, gösterilere itibar edilmemelidir. Bunların el çabukluğu marifeti ile göz yanıltan sihirbazlardan hiçbir farkı yoktur.
Yeşua2000
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder