Bizlere görünmez olan şeye karanlık deriz. Gölge deriz. Bu manada karanlık kötü değildir. Sadece bizlerin algılama yeteneklerimizin ötesindedir. Kötülük ise insanlar tarafından icat edilmiş ahlaki bir yöndür. Pusulası Tanrıya dönük değildir. Ahlakın temeli kendiniz için istemediğinizi diğer varlıklar içinde istememektir çünki bütün alem Ondan tezahür etmiştir. Kişinin doğasının bir parçası karanlıktır( yani gizlidedir) ve ortaya çıkmayı beklemektedir. Onu inkar edip bastırarak ortadan kaldıramazsınız. Karanlıktaki cehverin görülmesi/bilinmesi için ışığa çıkması şarttır. Işığa çıkması demek bilinir görünür hale gelmesi demektir. Bu sizin kendinizle olan bağınızdır. Bastırmayın. Unutmayın dünyada herşey karanlıktan doğar. Tohum önce toprakta(karanlıkta) yeşerir.
Kişinin içindeki karanlıkla, görünmeyenle çalışması içsel sezgileriyle temas etmesi demektir. Manevi rehberleri ile bağlantı kurması demektir. Ancak bu şekilde kendinizi iyileştirip duygularınızı saflaştırabilirsiniz.
İçsel karanlığın derinliği enerjinizin büyüklüğünü gösterir. Bu hal kalbi dualarda, lusid rüyalarda, meditasyonlarda, zikir çekerken, transa girdiğinizde, astral yolculuklarınızda kendini belli eder. Daima ışığa çıkmak için çalışır. Burada yöntem değişebilir. İlke ise kendini keşfetmek, kendini tanımak ve kendini kabul etmeye odaklamaktır. Bunun için sakin, ayık, iffetli, sıkıntılara dirençli ve ön yargısız olmak şarttır.
Unutmayın sizler(ruhunuz) ne bu bedenlersiniz ne de doğanın bir parçası. Sizler varoluşa tanık olan saf bilinçlersiniz. Şehadet ettikleriniz size Onun varlığını hissettirecektir, tabi, içinizdeki -bireysel derin karanlığınızdaki- ilahi kıvılcım ile hala irtibatta iseniz.
Tanrının Özü de derin karanlıktır(gizlidir) ve O kendinden olan parçaları ışığa çıkardıkça gözlemlediğimiz ve gözlemleyemediğimiz alemler oluşur. Burada Onun kısmen ışığa çıkma sebebi ise sevgidir. İtici güç sevgidir. Evrensel Sevgi.
Kadim yazıtlardan bir bilgi...
Not.: Bu şu demektir: Tanrı o kadar parlak bir ışıktır ki Ona direk bakmak mümkün değildir. (Bu yorumu lusid rüyalarımda gördüğüm Yeşua'nın muazzam parlaklıktaki ışığının sonsuzla çarpımı olarak düşünerek yaptım.) Bu sebeble Işığının Enerjisini düşürerek bakılabilir hale getirmektedir ki bizlerde görebilelim.Yoksa Onun bizatihi kendisi ne bilinir ne görülür ne bakılabilir ne de ulaşılabilir. O ışığın Kaynağıdır. Işığını kademe kademe perdeleyerek maddi alemlere kadar indirerek alemleri yaratır/oluşturur. Aklımın yettiği hakikatimin elverdiği ölçüde yorumlamaya çalıştım ancak biliyorum ki çok yetersiz. Onu tanımlamak bizim haddimiz değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder