Translate

16 Nisan 2022 Cumartesi

OLUMLU OLMAK ZORUNDAYIZ

Olumlu olmak zorundayız. İdealist olmak kolaydır mesele birlik olmak, işbirliği yapıp eyleme geçebilmektir. Bunu yapamıyoruz. Yaptırılmıyoruz. Kolluk kuvvetleri artık halkın koruması olmaktan çıkmış durumda. Devletleri ele geçiren lağım farelerinin emrinde. Herşeyin ötesinde küresel felaketin boyutlarının bilinmesini ve karşı önlemler alınmasını istemeyenlere hizmet ediyorlar. Bilim adamlarını coplayıp hapse atıyorlar. Gerçekleri halk öğrenmesin istiyorlar. Savaşlar ve ekonomik krizler çıkararak insanların iklim felaketini unutması isteniyor. Ukrayna ve Rusya dünyanın ileri gelen buğday üreticileridir. Şimdi verimlilikleri neredeyse yok oluyor. Dijital teknolojilerin malzeme bilimi ve biyoloji ile bir noktada birleşmesi, tarım sektörünü kökten değiştirecek ve bitki bazlı ve laboratuvarda yetiştirilen alternatiflerin küresel ölçekte benimsenmesini teşvik edecektir. Bu savaşın yarattığı gıda kıtlığı sentetik biyoloji endüstrisine büyük bir fırsat sunacaktır. Savaşın Çin ve Avrupa arasındaki ikili ticaret akışları üzerindeki uzun vadeli etkisine ilişkin spekülasyonların artmasıyla birlikte, Rusya-Ukrayna çatışması, Büyük Sıfırlama'nın önde gelen savunucularından İsrail'i daha da büyük bir uluslararası öneme taşıyacaktır. Rusya'nın SWIFT'den (Dünya Çapında Bankalararası Finansal Telekomünikasyon Derneği) dışlanması, tam olarak küresel nüfusun geniş kesimlerini teknokratik bir kontrol şebekesine bağlamak için gerekli olan türden bir geri tepme yaratacaktır ve bir ekonomik sıfırlamanın habercisidir.

Evet, bu arada fosil yakıtların kullanımı vahşice devam ediyor. Nükleer artıklar aynı hızla artıyor. Donmuş topraklar eridikce çözülen metan gazı ve bazı kadim bakterilerde havaya karışıyor. Bunların ölçümleri halk anlamasın diye çok karışık veriliyor. Bilim adamları baskı altında. Gençlik son iki yıldır evlerine kapatılıp sosyallik adına sadece internete mahkum edildi. Hepsi depresyonda. İnsan boğulmaya başladı, para babası sürüngen tiranlar ise şimdi yeni dünya düzeninde nüfus planlaması adı altında emsali görülmemiş bir insan soykırımına hazırlanıyorlar. Cinsiyet karmaşası yaratan kanunlarla, salgın hastalıklarla, gıda dejenerasyonları ve kıtlıkları ile, kısırlaştırma etkisi olan aşılar yapılması ve bölgesel savaşlarla bu satanik hareketler kısmen başladı bile.

Yine de olumlu olmaktan başka çıkar yolumuz yok. Ne olursa olsun olumlu olmak gerek. Hatta problemlerle orantılı olarak büyüyen bir olumluluk atmosferi gerekiyor. Geleceği şekillendirmek istiyorsak bu bizim ahlaki sorumluluğumuzdur. Kendimizi buna göre ayarlamamız şarttır. Bizden sonra gelecek nesillere iyi bir şeyler bırakmak istiyorsak buna mecburuz. Problemlerle beraber fırsatlarda gelir. Bunları yakalamaya kendimizi uyarlamalıyız işte o zaman belki kendimizden daha büyük şeylerin üstesinden birlikte gelebiliriz. Dünyanın sevgiye ihtiyacı var. İstenmediğinizi hissetseniz bile siz sevgi yaymaya, olumlu insan olmaya devam edin. Tanrı bunların oyununu bozacaktır elbette. Tarih bunun örnekleriyle dolu. Yeryüzünde kendini tanrı zanneden tiranların tozu bile kalmadı. Yine kalmayacaktır bize ise birlikte daha aktif olmak düşüyor. Gerçekçi ve olumlu olmak yeterlidir. Mutlaka yapılabilecek olumlu katkı fırsatları çıkacaktır. O anlarda doğru tepkileri vermeye hazır olmalıyız. Depresyonda olmamalıyız. Unutmayın gerçekleri bilmemek sizi cahil yapmaz ama bilmeyi red etmek kesinlikle yapar. Tanrı bizden yana...

Yeşua2000 


Hiç yorum yok:

GECE VE RUHLAR

Gecenin sessizliğinde ruhların sesi duyulur ve sadece saf olan ruhlar bu sesleri duyar. Gece, ruhlar birleşip bir ve bütün olduğunda daha da...